Düşük Tansiyonlular Şanslı

Yetişkin Sağlığı
Araştırmalar da bu fikri doğruluyor ve kan basıncının normal değerler içinde olmasının sağlığımızın geleceği bakımından son derece önemli olduğunu gösteriyor. Uzmanlara göre, tansiyonu yüksek olanlar ...
EMOJİLE

Araştırmalar da bu fikri doğruluyor ve kan basıncının normal değerler içinde olmasının sağlığımızın geleceği bakımından son derece önemli olduğunu gösteriyor. Uzmanlara göre, tansiyonu yüksek olanlar tansiyonu normal ve düşük olanlara kıyasla daha kısa ve daha sorunlu bir ömür sürüyor.

Normal tansiyon değerleri 12’ye 8’dir. Bu büyük tansiyon olarak bildiğimiz sistolik basıncın 12, küçük tansiyon olarak bildiğimiz diastolik basıncın 8 civarında olmasının en makul durumu olduğunu anlatır.

Büyük tansiyonun 13 veya 13,5’u geçtiği durumlar, hele hele 14’ün üstündeki değerleri ile küçük tansiyonun 8,5’u geçtiği haller, özellikle de 9’un üstündeki değerler “hipertansiyon” olarak kabul edilir.

Bugüne kadar yapılan pek çok çalışma, tansiyonu yüksek olanlarda kalp krizlerine, kalp yetmezliğine, felçlere, böbrek yetmezliğine, görme kayıplarına daha sık rastlandığını ve bu insanların beklenenden daha kısa ve sorunlu bir ömür yaşadığını gösterdi.

Oysa düşük tansiyonlular için tam tersi bir durum var: Tansiyonu düşük olanlar, yani büyük tansiyonu 11’in, küçük tansiyonu 7’nin altında bulunanlar daha uzun ve keyifli bir ömür sürüyor.

NE ZAMAN ÖNEMLİ?

Önemli bir nokta da şu: Hepimizin aklına “yüksek tansiyon için nasıl bir sınır varsa, düşük tansiyon için de bir sınır olmalı” diye geliyor ama böyle bir sınır yok ve düşük tansiyonun sınırını siz belirliyorsunuz! Yani düşük tansiyonun hangi noktadan sonra problem yarattığını o kişideki gelişebilecek şikâyetler, sorunlar belirliyor.

Eğer büyük tansiyonunuz 9 ya da 8 hatta 7 olmasına rağmen herhangi bir şikâyetiniz yoksa, bu sizin sağlığınız için çok olumlu bir durum, iyi bir şans anlamına geliyor. Ama düşük tansiyonla birlikte halsizlik, baş dönmesi, çarpıntı, yorgunluk, fiziksel kapasitede azalma, nefes darlığı ve benzeri yakınmalar varsa durum değişiyor. Böyle durumlarda tıpkı yüksek tansiyonda olduğu gibi, tıbbi bir tedavi zorunluluk haline gelebiliyor. Mesela bu durumlarda bazı hastalara tansiyon yükseltici ilaçlar bile verilebiliyor.

Önemli bir nokta da şu: Eğer düşük tansiyon durumu birden bire ortaya çıkmışsa, bu herhangi bir sağlık sorununun ilk işareti de olabilir diye de düşünmek gerekiyor. Örneğin böbrek üstü bezi yetmezliğinde tuz kaybı durumlarında, kalp sorunlarından tansiyon düşüklüğü ilk ve en önemli işaretlerden biri. Bazı hormonal ve metabolik hastalıklarda da tansiyon düşüklüğü önemli bir işaret olabiliyor.

Kısacası tansiyonunuz düşükse sevinin! Bunun faydalı bir nimet, bir şans olduğunu kabul edin! Ama eğer herhangi bir şikâyetiniz varsa, tansiyon düşüklüğüyle ilgili herhangi bir problem yaşıyorsanız ya da bu düşüş birden bire ortaya çıkmışsa doktorunuzla bir görüşme yapmanızda fayda olabilir.

Mide duvarındaki iltihabi olayların yarattığı sağlık sorunları genel olarak “gastrit” olarak tanımlanır. Gastrite yol açan şey bazen asit fazlalığı, bazen bir mikrop bazen de bir ilaçtır (aspirin, romatizmal ilaçlar).

Fazla kaçırılan alkol, aşırı tüketilen kahve, kızarmış yağlar ve bazı besinler de gastriti tetikleyebiliyor. Ayrıca safra salgısının mideye geri kaçması (safra reflüsü) da sık görülen bir gastrit nedeni.

Nedenler farklı olsa da şikâyetler genelde aynı oluyor: Mide bölgesinde ekşime, yanma, kazınma, ağrı, geğirme, hazımsızlık, şişkinlik, gaz…

Eğer bu tür şikâyetler sık tekrarlı-yorsa, giderek şiddetleniyorsa, sorunu “gastrittir, geçer” diye geçiştirmeyin. Çünkü çok ciddi mide sorunlarında da, hatta mide kanserlerinde bile benzer şikayetler olabiliyor.