Dikkat! Bilgisayar Bağımlısı Olabilirsiniz!

Yetişkin Sağlığı
İnternet bağımlılığı rahatsızlığı (İBR) Ivan Goldberg tarafından 1995 yılında yerici bir şaka ile ortaya çıkan varsayımsal bir rahatsızlıktır. Goldberg’in bu esprili tanımı tanısı ilk olarak DSM...
EMOJİLE

İnternet bağımlılığı rahatsızlığı (İBR) Ivan Goldberg tarafından 1995 yılında yerici bir şaka ile ortaya çıkan varsayımsal bir rahatsızlıktır.

Goldberg’in bu esprili tanımı tanısı ilk olarak DSM-IV tarafından konulan nedensiz kumar rahatsızlığından esinlenmiştir.

İBR her ne kadar yerici bir şaka olarak ortaya çıkmışsa da bazı kişiler bu olgunun gerçek bir duruma karşılık geldiğini savunmaktadırlar. Bu kişiler İBR’yi genellikle alt türlere ayırırlar. Bu türlerden bazıları pornografi, coşkun ve mantık dışı oyun tutkusu, sosyal iletişim siteleri ya da web güncelerinde aşırı zaman tüketimi ve İnternet üzerinden alışveriş takıntısıdır.

Dayanılmaz bir kumar oynama ya da alışveriş yapma isteği gibi kişide sorun yaratması olası olgular zaman zaman İnternet içtepileri olarak adlandırılır. Bilgisayar oyunları karşısında aşırı zaman geçirme ise bu olgunun etkilerinin günlük yaşama etkisi olmadığı sürece tehlikeli sayılmaz.

Nedensiz bilgisayar kullanımı günlük yaşama etkiyen aşırı bilgisayar kullanımına örnek olarak verilebilir. Bu terimler bağımlılık terimini özellikle içermemekte ve oluşma nedenleri tek bir etmene bağlı bulunmamaktadır.

İnternet Bağımlılığı Merkezi’ne göre İnternet bağımlıları depresyon ve kaygı bağlantılı rahatsızlıklar yaşamakta ve hoş olmayan düşünce ve stres yaratan durumlardan kaçmak amacıyla İnternet’in düşlemsel ögelerini kullanmaktadırlar.

"Çoğu danışman ve uzmana göre bilgisayar karşısında geçirilen süre İnternet bağımlılığı tanısına katkı sağlayamaz. Asıl sorulması gereken İnternet kullanımının iş yirimi, evlilik sorunları, depresyon, içe kapanma ve kaygı gibi ciddi sorunlara yol açıp açmadığıdır. Proctor Hastanesi’nden Dr. Zehr İnternet bağımlılığı sınırını İnternet kullanımının kişinin denetiminden çıktığı nokta olarak kabul ediyor. Dr. Cash ve diğer terapistler bilgisayar oyunları ve anlık iletiler nedeniyle eskiye oranla daha fazla sayıda gencin karşılarına bağımlı olarak çıktığını söylüyorlar. Bu kişilerde ilgi eksikliği ve sosyal beceri bozukluğu sorunları gözleniyor."

Amerikan Ruhbilim Dergisi’nin Mart 2008 sayısındaki bir yazıda Ruhbilimci Jerald Block İnternet bağımlılığının APA tarafından hazırlanan Tanı ve İstatistik Kılavuzu’nun beşinci sürümüne bir rahatsızlık olarak eklenmesi gerektiğini savunuyor. Bu uzmana göre İnternet bağımlılığının belirtileri aşağıdaki rahatsızlıklarınkilerle birebir örtüşmektedir:

-Aşırı kullanım
-Engellenme karşısında geri çekilme
-Hoşgörüde artış
-Ayrıca, İnternet bağımlılığı bulgusuna rastlanan hastaların %86’sında diğer zihinsel sağlık sorunlarının görüldüğü gözlenmiştir.

Eğer birey aşağıdaki belirtileri 12 aydan kısa bir süre için gösteriyorsa bu kişi internete bağımlı değil diye adlandırılmaktadır;

• İnternete bağlı değilken bile internet hakkında olan düşünceler

• Tatmine ulaşılması için giderek artan bir şekilde İnternet kullanımı

• İnternet kullanımını kontrol edememe

• İnternet kullanımını kesmeye veya harcadığı zamanı düşürmeye çalıştığında kişinin huzursuz hissetmesi ve daha çabuk sinirlenmesi

• İnternet kullanımını gerçek hayat problemlerinden bir kaçış gibi görmesi

• İnternette daha fazla zaman geçirmek için ailesine ve arkadaşlarına yalan söylemesi

• İnternet kullanımı yüzünden eğitim, iş veya kariyer fırsatını riske atması

• İnternet erişimi için harcanan olağandışı ücretlere rağmen kullanıma devam edilmesi

• İnternete bağlı olmadığı zamanlarda kişinin sosyal yaşamdan geri çekilmesi veya içine kapanması

Sosyal bağları zayıf olan insanların, yani normal yaşamda diğer insanlarla daha az iletişim kuran insanların bu rahatsızlığa daha yatkın olduğu düşünülmektedir. Buna ek olarak depresyonda olmak, çok kaygılı olmak veya bireyin özsaygısının düşük olması gibi özellikler internete bağımlı olmaya çanak tutmaktadır.

Kişilerin internette sıkça kullanılan sohbet odaları içindeki davranışları incelendiğinde çok ilginç bir nokta dikkat çekmektedir. Özellikle internete bağımlı olan kişiler arasında görülen bu davranış biçiminde bireyler gerçek kimliklerini saklayarak internette sanal kişilikler oluşturmakta ve bu oluşturdukları kişilik dahilinde sanal arkadaşlarıyla sohbet etmektedirler. Buna ek olarak oluşturulan bu sanak kişiliklerin sayısı tamamen o bireyin isteğine kalmaktadır. Yani, örnek olarak, bir kişi kendi öz kişiliğinden farklı olarak bir tane veya on tane de sanal kişilik oluşturabilir.

Hatta oluşturulan bu sanal kişikler bireyin öz kişiliğinin tam zıttı bir şekilde olabilmektedir. Örnek olarak, erkekler bayan olarak bile sanal kişilikler oluşturabilmektedirler. Veya, içine çok kapanık olan bir kişi, sohbet odalarında bunun tam tersi bir şekilde davranabilir. Peki, neden insanlar sanal kişilikler oluştururlar? Bu sorunun cevabı popüler bir teoriyle açıklanmaktadır. Bir kişi ele alındığında bu kişi ilk olarak kendi öz kimliğine sahiptir. Kişinin bu öz kimliği bebekliğinden itibaren olan olaylar dahilinde gelişir ve kişinin normal yaşamında kullandığı davranış ve düşünme biçimleri bu kişilik içinde anlam bulmaktadır. İşte bu öz (gerçek) kimliğe ek olarak bir de idealize edilmiş olan kimlik vardır.

Bu kimlik genellikle kişinin gerçek kimliğinin aksine bir çizgi çizmektedir. Normal yaşamda kişinin ailesinden, arkadaşlarından veya yakın çevresinden gelebilecek olan eleştirilerden çekindiğinden, kişi bu idealize edilmiş kimliğini gösterme şansı bulamayabilir. İşte sanal dünyadaki sohbet odalarında yaratılan sanal kişiliklerden çoğu bireyin bu idealize edilmiş kişiliğinin değişik birer şekli veya biçimi olarak ortaya çıkmaktadır.

Birey normal yaşamda gerçek kişiliğinin izin vermediği davranış veya düşünme biçimlerini oluşturmuş olduğu bu sanal kişilik veya kişilikler vasıtası ile ortaya koyabilir. Eğer bu kişi internet bağımlısı ise, yani zamanının çoğunu artan bir şekilde bilgisayar karşısında geçiriyor ve normal yaşamla olan bağları gitgide zayıflıyor ise bu kişinin yaratmış olduğu bu sanal kişilikleri sık kullanmasının bir sonucu olarak kişilik bunalımına düşmesi olağan olabilmektedir.

wikipedia – Psikoloji kaynakları