Salona, Gezi olayları sürecinde bestelenen ve seçim kampanyası için Demirtaş’a uyarlanan “Tencere Tava” şarkısı ve alkışlar eşliğinde giren Demirtaş, devetlilerle tek tek tokalaştı.
Demirtaş, bugün söyleyeceği hiçbir sözü ilk defa ve son defa söylemiş olmayacağını belirterek, Türkiye’nin siyasi atmosferinin bu kadar karartıcı, umutsuzluğun, karamsarlığın bu kadar yoğun olduğu bir ortamda, ısrarla ve inançla barışa ve kardeşliğe dair söylenmesi gerekenleri söylemeye devam ettiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanının ilk defa halk tarafından seçildiğini, ancak demokratik bir seçim olmadığını savunan Demirtaş, halkın önüne yeteri kadar seçenek çıkmadığını, aday belirleme süreçlerinin maalesef demokratik olmadığını söyledi.
Selahattin Demirtaş, halkın da inisiyatifiyle istediği kişiyi aday gösterebilmesi gerektiğini ifade ederek, adayları asillerin gösterebilmesi gerektiğini, bunun büyük bir eksiklik olduğunu anlattı.
Kadın aday eksikliği
Kadın aday olmamasının ikinci bir eksiklik olduğunu dile getiren Demirtaş, “Kadın özgürlük anlayışını ve çizgisini herhalde temsil etme onuru, görevi yine bana düşecek. Kadın özgürlüğünü bu seçim kampanyasına yansıtmaya çalışacağız. Budan sonraki süreçlerde, bir daha ki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kadın adayın çokluğuyla çok daha güzel ve demokratik bir seçim yaşayacağız” diye konuştu.
“Antidemokratik aday belirleme süreçleri içerisinde AK Parti’nin adayını bir kişinin belirlediğini” aktaran Demirtaş, şöyle devam etti:
“Çatı adayda, katılım oranı daha yüksek, AKP’den yüzde yüz daha fazla. İki kişi belirledi. Kendi adayımızı belirlerken, Nnasıl bir cumurbaşkanı, nasıl bir aday istiyoruz’ tartışması üzerinden isme doğru gittik. Önce ismi belirlemedik. Onbinlerce kadının, erkeğin, gencin layıkıyla bu temsiliyeti yerine getirebilme görevi bana verildi. Bu görev aşkıyla bu bilinçle sizlerle buradayım. Destek veren, eleştiren her kim varsa onların ortak ilkelerini, düşüncelerini savunma adına bugün karşınızdayım.”
Hazine yardımı
Cumhurbaşkanı adayı Demirtaş, seçim yarışının antidemokratik işlediğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Hazine’den yardım alan ve almayan partiler var. Diğer adayları destekleyen partiler, hazineden yardım alarak bu kampanyayı yürütüyor. Türkiye’nin emekçileri, ezilenleri, yoksulları, Lazları, Gürcüleri, Kürtleri… Yok sayılmış, ötekileştirilmiş bütün kimlikleriyle beraber Hazine yardımı olmasa da hazine gibi gönüllülerimizle bu kampanyayı yürüteceğimize inandığımız için çok daha büyük heyacan ve sevinçle bir halk kampanyası şeklinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Şu ana kadar Ekmel beyin bize gönderdiği bin lirayı bir kenara bırakırsak, kampanyamıza halkın her kesiminden ilgi olduğunu görüyoruz. İşveren de işçi de sanatçı da köylü de öğrenci de cebindeki bir kuruş, bir lirayla kampanyaya katkı sağlamaya çalışıyor.”