Bayramda 5 öğün yiyin

Yetişkin Sağlığı
Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülay Koçoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazan ayında yavaşlayan metabolizmayı tekrar hızlandır...
EMOJİLE

Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülay Koçoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazan ayında yavaşlayan metabolizmayı tekrar hızlandırmak için vatandaşlara az ama sık yemelerini ve haftada en az 5 gün spor yapmalarını önerdiklerini söyledi.

Sıcak hava nedeniyle vücudun aşırı su ve tuz kaybı yaşandığını belirten Koçoğlu, ramazandan sonra yeterli sıvı almanın önemine dikkati çekerek, “En az 2,5 litre su içilmeli, çay ve kahvenin çok tüketilmesi sıvı alımından sayılmamalı. Rezene, papatya, ıhlamur gibi bitki çayları içilmeli, tuz kaybını karşılamak için de tuzlu ayran içilebilir” dedi.

Koçoğlu, ramazandan sonra az ve sık yemek tüketilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Ramazandan sonra kişiler, yiyecekten mahrum kaldıklarını düşünerek her gördüğünü yemeye çalışırsa metabolizma yavaşladığı için ciddi boyutta hem kilo artışı olabilir hem de sindirim sistemi ve diğer sistemlerle ilgili sorunlar yaşanabilir. Kişilere, ramazandan sonra üç ana ve iki ara olmak üzere en az 5 öğün yemelerini öneriyoruz. Kahvaltıda kızartmalardan uzak, hafif bir beslenme şekli tercih edilmeli. Kahvaltıdan sonraki ana öğünlerde ise iki bardak süt ya da iki tabak yoğurt, en az 4-5 porsiyon meyve-sebze, et, yumurta, kuru baklagil ve tam tahıllı ekmek olmazsa olmazımız olarak sofralarımızda bulunmalı. Ara öğünlerde ise bir meyve, birkaç tane de ceviz, badem gibi ürünler tüketilmeli. Meyvedeki şeker kan şekerini etkilediği için tek başına değil de ceviz ve badem gibi gıdalarla tüketilmesini de öneriyoruz.”

Ramazanda iki öğün beslenilmesi nedeniyle çok fazla lif alınamadığını, bunun sonucunda da kabızlık yaşandığını ifade eden Koçoğlu, kabızlığı önlemek için de içerisinde bol lif bulunan tam tahıllı ekmek, kuru baklagil, taze sebze ve meyve tüketilmesini önerdiklerini belirterek, bu gıdaların yanında bol su içilmesi gerektiğini söyledi.

Bayramda fazla tatlı tüketilmemesini öneren Koçoğlu, şunları kaydetti:

“Hamurlu ve şerbetli tatlılar bu dönemde çok tüketiliyor, bunları minimum düzeyde tüketmeliyiz. Aslında hiç yenmese daha iyi olur. Böyle tatlılar yerine sütlü ya da meyveyle hazırlanmış tatlıların tüketilmesi daha sağlıklıdır. Dondurma tüketilmesi de doğru bir tercih olur. Yaz aylarında olduğumuz için özellikle ağır hamur tatlılarından kaçınmak gerekiyor çünkü yorgun bir benden de bunların hazmı da çok zor ayrıca bu tatlılar, kalp, hipertansiyon ve diyabet gibi hastalıkları da körükleyebilir. Yağlı dolmalardan, kızartılmış besinlerden uzak durulmalı. Yemeklerin pişme tarzına da dikkat edilmeli. Tek başına belli bir yiyecekle beslenilmemeli.”

“BAYRAMDA TATLI VE ET YERİNE MEYVE-SEBZE TÜKETİN”

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Hayoğlu da ramazan ayında öğün sayısının ikiye düşmesi nedeniyle metabolizmanın yavaşladığını belirterek, ramazandan sonra öğün sayısının mutlaka artırılması ve küçük egzersizlerle midenin alışma sürecinin hızlandırılması gerektiğini söyledi.

Hayoğlu, sağlıklı beslenme için şu önerilerde bulundu:

“Özellikle sebze ve meyve ağırlıklı beslenerek öğünleri geçiştirirsek vücut daha hafif bir etkilenmeyle geçiş dönemini atlatabilir. Böylece ilk 3-4 günden sonra normal beslenmemize döndüğümüzde sağlığımız bozulmamış olur ayrıca bu dönemde az yemek tüketilmesini fakat çok öğünle beslenilmesini tavsiye ediyoruz. Özellikle ara öğünlerde elma ve benzeri meyvelerin tüketilmesi, üç öğün yemek yerken ara öğünlerde de meyve ve sebzelerle beslenmek hem aşırı kilo almamızı engelleyecek hem de daha sağlıklı olmamızı sağlayacaktır. Böylece dengeli ve düzenli beslenmiş olacağız.”

Bayramda et yerine taze meyve ve sebzeye ağırlık verilmesinin sindirim sistemini rahatlatacağına dikkati çeken Hayoğlu, ramazan sonrası kahvaltıya da önem verilmesi gerektiğini söyledi.

Günlük enerji ihtiyacının büyük çoğunluğunun sabah ve öğle öğünleriyle karşılanması, akşam ise daha hafif besinler tüketilmesi sayesinde midenin yorulmayacağını vurgulayan Hayoğlu, “Yağlı besinler veya kebap türlerini aşırı tükettiğimizde mide birdenbire bunlarla yoğun şekilde karşılaşacağından hem kilo problemi ortaya çıkacak hem de özellikle sindirim sistemi bozukluklarıyla karşı karşıya kalınacaktır. Bunun için et tüketimini daha aza indirgemeli, taze sebze, meyve veya salataya daha fazla yer verip beslenmemize dikkat ederek özellikle de aşırı tatlı ve çikolatadan kaçınmalıyız” diye konuştu.