Aile hekimlikleri de “acil” gibi olacak

Yetişkin Sağlığı
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Vatandaşımız hiç olmazsa gündüz 12 saatlik aktif dilimde kendi aile hekimi veya aile sağlığı merkezindeki aile hekimiyle muhatap olabilecek. Uzun vadede (aile ...
EMOJİLE

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Vatandaşımız hiç olmazsa gündüz 12 saatlik aktif dilimde kendi aile hekimi veya aile sağlığı merkezindeki aile hekimiyle muhatap olabilecek. Uzun vadede (aile hekimi sayısı) 35-40 binleri bulduğumuzda da 24 saatlik nöbet sistematiğini o zaman düşüneceğiz” dedi. 

Anadolu Ajansı Editör Masasında soruları yanıtlayan Müezzinoğlu, Torba Yasa ile yürürlüğe giren aile sağlığı merkezlerinde mesai saati dışında nöbet uygulamasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. 

Aile hekimliğinin, ülkede büyük kabul gördüğünü ancak yeni başlaması nedeniyle sorunları, sıkıntıları bulunduğunu dile getiren Müezzinoğlu, bu alanda da hekim açığı olduğunu, ortalama 4 bin kişiye bir hekim düştüğünü, bu sayının 2 bin-2 bin 500 olması gerektiğini bildirdi.

Ortalama 4 bin olan bu sayıyı 3 binlerin altına, daha sonra da 2 bin 500-2 bine indirmeyi hedeflediklerini dile getiren Müezzinoğlu, sistemin 21-22 bin hekimle yürüdüğünü, oysa 35-40 bin aile hekimi olması gerektiğini, gerekli sayıya 5 yıllık dönemde ulaşmayı planladıklarını, böylece 2 bin 500 kişiye bir aile hekimi tahsis edilebileceğini söyledi. 

Fiziki mekanlarla ilgili de sorunlar bulunduğunu vurgulayan Müezzinoğlu, aile hekiminin hem bina kirasını, hem eleman hem de diğer giderleri tahsis edilen paket ücretten karşılamasının Türkiye genelinde ciddi sorunların yaşanmasına yol açtığını söyledi.

Bu tür giderler her aile hekimi için farklılar arz edebildiği için tasarrufa yönelme zorunluluğu ortaya çıktığını anlatan Müezzinoğlu, kiranın aile hekiminin belirli bir yerde bulunmasını isteyen kişilerce ya da belediyelerce karşılanmasının da farklı sıkıntı getirdiğini belirtti.

Bu sorunların aşılması için yeni bir projeyi yürürlüğe koyacaklarını açıklayan Müezzinoğlu, şu bilgileri verdi:

“2 bin civarında aile sağlığı merkezi ve 112 istasyonunun birlikte olduğu Türkiye’nin sağlık hizmeti saygınlığına yakışacak projeler tamamlandı. Hastane konseptinde saygınlığımız oturdu. Şimdi de aile sağlığı merkezlerinde 7 bölgeye ait 7 tip proje çıkardık ve bunları çok hızlı bir şekilde hayata geçireceğiz. Aile sağlığı merkezlerindeki aile hekimlerimiz oralarda sağlık hizmeti sunacaklar. Gider, temizlik, kira derdi olmayacak. Sadece hastasını, sağlık hizmeti sunumunu ve mesleğini yapma derdi peşinde koşacak.”

Nöbet düzenlemesini de değerlendiren Müezzinoğlu, şunları kaydetti:

“Biz aile hekimlerimizin acillerde nöbet tutması gibi bir yasal düzenleme peşinde koşmadık. Aile  sağlığı merkezlerinde şimdi aile hekimi sabah 8’de geliyor, 4-5’de gidiyor. Halbuki aile hekiminin devlet memuru gibi 8’de geldiği 4’te gittiği konsepti aile açısından da…  5’ten sonra boğazım şişti, ateşim çıktı, başım ağrıdı, annem ya da eşim rahatsız… Aile hekimliğini bu anlamda dinamik hale getirmem lazım. Şimdi sabah 8 akşam 8 periyodunda, 4’ten sonrakini nöbetse nöbet, esnek mesai ise esnek mesai planlıyoruz. Cumartesi pazarları, sabah 8 akşam 8. İlk planda bu hedefimiz var. Ama biz baktık ki aile sağlığı merkezlerinde mesai sonrası çalışmaya nöbet ücreti veremiyoruz. Şimdi bu yasal düzenlemeyle cumartesi sabah 8 akşam 8 geldi, nöbet ücreti alacak. Pazar günü diğer arkadaşımız geldi, nöbet ücreti alacak. Vatandaşımız hiç olmazsa gündüz 12 saatlik aktif dilimde kendi aile hekimi veya aile sağlığı merkezindeki aile hekimiyle muhatap olabilecek. Uzun vadede 24 saate, 35-40 binleri bulduğumuzda da bu aile sağlığı merkezinde kaç aile hekimi var 7 tane, 24 saatlik nöbet sistematiğini de o zaman düşüneceğiz.”

Bazılarının ideolojik olarak bu düzenlemeyi yanlış yere çektiğini, “angarya” iddiasında bulunduğunu anımsatan Müezzinoğlu, “8 saatlik bir anlayışla sağlık hizmeti planlayamayız. Aile hekimleri 77 milyonun muhatabı. 77 milyonun muhataplığına, sabah 8 akşam 4’te, ondan sonra kapat dükkanı diyecek bir aile hekimliği sistemi hem verimli olmaz hem doğru olmaz” dedi.

“Acillere sevkin aile sağlığı merkezlerinden mi yapılacağı?” da sorulan Müezzinoğlu, bunun bir zorunluluk olmadığını ama aile hekimi sayısında gerekli düzeye ulaşıldığında bunun mümkün olabileceğini söyledi. Müezzinoğlu, “Bundan sonraki sistem, 35 binleri filan bulduğumuzda tabii sevk zinciri doğru olanıdır. Ama şu anda sevk zincirinin hekim alt yapısı, fiziki mekan alt yapısı yok” diye konuştu.

Bakan Müezzinoğlu, fiziki mekanların 2 yıl içinde tamamlamış olacağını belirterek, “Çünkü toplu ihaleye çıkacağız ama neticede en az 2 bin fiziki mekandan söz ediyoruz. Yaklaşık 500 metrekarelik 2 bin adet ayrı ayrı yer bulmak, bitirebilmek… Ama ilk 6 ayda veya yıl sonuna kadar örneklerini 7 bölgede yapacağız. Önümüzdeki yıl bin adetlik projeyi hızla yapacağız. İnşallah iki yıl içinde de bu oturmuş olacak” bilgisini aktardı. 

Bu yılın ilk aylarında çıkarılan “Torba Yasa” ile aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları için, hastanelerin acil servisleri ile bu hastanelerin semt polikliniklerinde ve 112 acilde nöbet uygulaması getirilmişti.

Geçen hafta çıkarılan bir başka “Torba Yasa” ile de Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenen aile sağlığı merkezlerinde çalışma saatleri dışında, aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları ile gerektiğinde Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşları personeline nöbet görevi verilebileceği hükme bağlanmıştı. 

Kanunla ayrıca, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri ile Toplum Sağlığı Merkezlerinde nöbet tutan hekimlere nöbet ücreti verilmesi, yabancı uyruklu hekimlerin de nöbet ücretlerinden faydalanması hükme bağlanmıştı.