Yaz tatili sonrası işe adapte olmanın yolları

Hastalıklar
Gizem Gül’ün haberi Yaz aylarının artık sonlarına yaklaştığımız bu günlerde, birçok kişi tatil dönüşü işe alışma sürecini yaşıyor. Artık sonbahar da yavaş yavaş yüzünü göstermeye başlamışken, gündüzle...
EMOJİLE

Gizem Gül’ün haberi

Yaz aylarının artık sonlarına yaklaştığımız bu günlerde, birçok kişi tatil dönüşü işe alışma sürecini yaşıyor. Artık sonbahar da yavaş yavaş yüzünü göstermeye başlamışken, gündüzlerin kısalmaya başlaması ve havanın daha erken kararıyor olması psikolojimizi de etkiliyor. Bir de eylül ayında okulların açılacağını düşündüğümüzde hepimizi bir telaş alıyor. Tatil sonrası işe adaptasyon sürecini, sonbaharın psikolojimize etkilerini ve okula psikolojik olarak nasıl hazırlanmalı konularını İDA Psikiyatri Merkezi doktorlarından Psikolog Ferahim Yeşilyurt ile konuştuk.

SONBAHARDA SEROTONİN HORMONU BİRAZ DAHA AZ SALGILANIR

Sonbaharda mevsimsel olarak yaşanan değişiklikler psikolojimizi nasıl etkiliyor?

Genel olarak bunun güneş ışınlarıyla doğrudan bağlantısı var. Güneş ışınlarının dik geldiği bölgelerde ve yoğun görüldüğü dönemlerde insanlarda serotonin hormonu biraz daha fazla salgılanır. Ama güneş ışınlarının azaldığı bölgelerde bunun azaldığını görürüz. Buna bağlı olarak güneşli günlerde kendimizi daha enerjik, daha mutlu bir şekilde hissederken; güneşin olmadığı günlerde havanın kapalı olduğu günlerde de biraz daha keyifsiz durumlarla karşı karşıya kalabiliriz. Sonbaharın gelişiyle ilgili hissettiklerimiz de daha çok bu durum ile ilgili. 

SONBAHAR DEPRESYONUNUN NORMAL DEPRESYONDAN BİR FARKI YOK

Sonbahar depresyonu olarak bilinen psikolojik rahatsızlığın belirtileri nelerdir? Kimlerde daha çok görülür? 

Sonbahar depresyonu, normal olarak bildiğimiz bir depresyon tipi şeklinde kendisini gösteriyor. Bu anlamda normal bir depresyondan çok bir farkı olmadığını söyleyebiliriz. Çökkün duygu durum, kendini keyifsiz hissetmek, enerjide azalma gibi belirtilerle kendisini gösteren bir durum. Bu durum genelde kapalı mekanlarda çalışan insanlarda biraz daha sık olabiliyor. Özellikle yoğun çalışan ve kendisine vakit ayıramayan insanlarda biraz daha sık karşılaşılabilir. Biraz da mizaç olarak depresyona yatkın insanlarda da biraz daha fazla görülüyor olabilir. 

UYKU VE KİLO DÜZENİNİZ BOZULURSA DİKKAT!

Bu belirtiler hangi aşamaya geldiğinde doktora başvurmak gerekir?

Kişinin kendisini bedensel ve ruhsal kendisini iyi hissetmesi uzun sürdüğünde, günlük yaşantısı içerisinde uyku düzeni bozulduğunda, iştah artışına bağlı yoğun kilo alımı ya da hızlı kilo kaybı görüldüğü durumlarda, gün içerisinde duygusal hareketliliğin, sinirliliğin ve çatışmaların yoğun yaşandığı ve bu olumsuzlukların uzun sürdüğü durumlarda yardım alınmasında fayda var. Bu mevsimsel bir depresyon da olabilir genel bir depresyon da olabilir, bu şikayetlerin görülmesi durumunda mutlaka psikolojik olarak yardım alınmalı.

TATİLDE ÇOCUKLAŞIYORUZ

Tatil sonrası işe alışma dönemi sancılı geçer, yeni bir çalışma dönemine adapte olmak ve çalışma temposuna ayak uydurmak için neler yapmalıyız?

Tatil dönemi insanların rahatladıkları dönemlerden bir tanesidir.  Tatil, genel olarak bizim ülkemizde ağırlıklı olarak yaz döneminde yapılıyor. Tatillerin bizim için şöyle bir faydası var. Yetişkin hayatlar bizler yoğun olarak çok yoğun temponun içerisindeyiz.  Ama tatile gittiğinizde psikolojik olarak regresyona uğrayabiliyoruz, yani biraz daha çocuklaşabiliyoruz. İstediğimiz her şeye sahip olabiliyoruz. Özellikle tatil köyleri bunlar için önemli fırsatlar sağlıyor. Her istediğinizi yapabildiğiniz, kendinizi rahat hissettiğinizi biraz daha çocuklaştığınız bir ortam oluyor ki bu insanlara iyi geliyor. Örneğin üst düzey yöneticiyi tatilde eğlenmek için bir muza binerken, kaydıraktan kayarken görebiliyorsunuz. Bunlar normalde yetişkin insanların çok da fazla yapamadığı şeylerdir. Böyle bir rahatlık ve dinlenmeden sonra tekrar yeniden iş temposuna geldiğiniz zaman tabii ki insanlarda bir mutsuzluk, bir keyifsizlik olabiliyor. İşe hemen başlamak yerine yavaş yavaş başlamak ya da işe başladıktan sonra 3-5 gün boyunca iş çıkışlarında kendinize zaman ayırmayı sağlamak, ihtiyaç hissettiğiniz ya da hoşunuza giden bazı şeylerle ilgilenmek de o alışma sürecini biraz daha çabuklaştırabiliyor. 

OKUL BAŞLAMADAN ÖNCE KISA BİR TEKRAR ŞART

Okulların açılmasıyla birlikte 2 milyon öğrenci ve 880 bin öğretmen ders başı yapacak. Öğretmen ve öğrencilerin 3 aylık bir yaz tatilinden sonra okula alışması için neler tavsiye edersiniz? 

Bizim ülkemizde dünya geneline baktığınız zaman çok uzun bir yaz tatili var. Bu yaz tatilinin öğrencilerin dinlenmesi açısından faydası olmasına rağmen, bir yandan da olumsuz etkisinin olduğunu görüyoruz. Çünkü kazanılan birçok bilgi; mayıs, haziran aylarına kadar 1 yıl boyunca  verilen bilgilerin büyük kısmı 3 ay içerisinde tekrar edilmiyor. 3 aylık yaz tatili sürecinde de geçen yıl verilen bilgilerin maalesef bir kısmı kaybolmuş oluyor ya da o eğitim ve öğrenme kısmı bir şekilde etkili olamıyor. Öncelikle yaz döneminde okul açılmadan 3-5 gün önce de olsa öğrencilerin geçen yılki bilgileri tekrar etmelerinde fayda var. Bunu yaparlarsa da kendilerini daha iyi hazır hissedeceklerdir.

OKULLAR AÇILMADAN ÖNCE UYKU DÜZENİ SAĞLANMALI

Okulların açılmasına yakın günlerde artık yaz rehavetinden biraz çıkmak, tatilin eğlencesini biraz kenara bırakmak okula adapte olabilmek için özellikle çocukların uykularının düzenlenmesi gerekiyor. Tatilde öğleye kadar uyuyan çocukların, okul başladığı zaman sabah 7- 8’de uyanması gerektiği için okul başlamadan, çocukların biraz daha erken kalkmaya alıştırılması gerekiyor. Akşamları biraz daha erken saatlerde uyumaları buna katkı sağlayabilir. Bir yandan da geçen yıldan kalan bazı ders notlarını tekrar etmeleri ve gözden geçirmeleri başarılarının artması konusunda yardımcı olacaktır. Bazı okullarda hazır bulunuşluk sınavları yapılır. Bu sınavlarda geçen yıl bıraktığımız noktada mıyız, bunun değerlendirilmesi yapılır. Çocuklar biraz daha buna hazırlanabilirler.

TATİL SONRASI OKULA GİTMEK İSTEMEYEN ÇOCUKLARA DİKKAT!

Peki okula gitmek istemeyen çocuklar için anne babalar nasıl davranmalı?

Okula gidip gitmeme meselesi çok farklı bir durumların habercisi olabilir. Örneğin çocuğun depresyonu olabilir, sosyal bir kaygısı olabilir, sosyal bir nedenden dolayı çocuk okula gitmek istiyor olabilir. Aynı zamanda çocuk ailenin içindeki bazı problemlerden dolayı okula gitmek istemiyor olabilir.  Tüm bunlar nedeniyle çocuk okula gitmek istemiyor olabilir. Ancak bir çocuk yaz tatili sonrasında okula gidip disipline olmak istemiyor ya da aileden ayrılmak istemiyorsa ailenin bunu yavaş yavaş aşamalı olarak gevşetmesi gerekir. Böyle bir durumda eğer çocuğun üzerine gidilmezse, çocuk istemiyor okula göndermeyelim davranışı içerisine girilirse bu durumda çocuk bunu daha fazla isteyebilir. Bir süre sonra da çocuğu okula göndermek çok daha zor bir hala gelebilir. 

“HAY ALLAH BİR YAZ DAHA GEÇTİ…”

Sağlıklı bir psikolojimiz olması için sonbaharın gelişini nasıl karşılamalı ve ruh halimizi sonbahara nasıl hazırlamalıyız?

İnsan hayatında çıkışlar olduğu gibi inişlerde oluyor. İlkbaharlar psikolojik ve duygusal olarak hep çıkışların habercisiyken sonbahar biraz daha inişin habercisidir. Sonbahar insanlarda genel olarak biraz daha hüzün, çökkünlük, “Hay Allah bir yaz daha geçti, güzel günler geride kaldı” gibi bir duygu vermeye başlar. Sonbaharda da, kapalı mekanlarda da yapılabilecek çok güzel aktiviteler var, bunları değerlendirmek lazım. Bunlarla ilgili ufak planlar içine girmek, uykuları biraz daha düzenlemek, olası uyku problemlerine karşı zaman zaman belki hekimle görüşerek ufak tefek ilaç takviyeleri almak işe yarayabilir. Spor her zaman çok etkilidir, günde en az yarım saatlik yapılacak bir yürüyüş de insanların çok işine yarayacaktır.

On5yirmi5