Organ Bağışında Yaş mı, Kalite mi?

Hastalıklar
Konya’da beyin ölümü gerçekleşen 84 yaşındaki Muharrem Gök’ün organlarının bağışlanması, organ bağışında yaşın etkili olup olmadığı yönünde tartışmalara neden oldu. Konya Üniversitesi Mera...
EMOJİLE

Konya’da beyin ölümü gerçekleşen 84 yaşındaki Muharrem Gök’ün organlarının bağışlanması, organ bağışında yaşın etkili olup olmadığı yönünde tartışmalara neden oldu.

Konya Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şakir Tavlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Konya’da 84 yaşındaki kişinin karaciğeri ve iki böbreğinin bağışlanmasıyla ilgili, ”65-70 yaş organ bağışında sınır kabul ediliyor. 84 yaşındaki bir kişiden böbreklerin ve karaciğerin nakledilmesi son derece yanlış” dedi.

Tavlı, merkez Meram ilçesi Yenice Mahallesi’nde oturan Muharrem Gök’ün (84), 17 Şubat’ta yüksek tansiyona bağlı beyin kanaması sonucu beyin ölümünün gerçekleştiğini, Gök’ün karaciğeri Ankara’ya, böbreklerinin birinin İstanbul’a, diğerinin de Antalya’da organ bekleyen hastalara gönderildiğini anımsattı.

Ailesi tarafından organları bağışlanan Gök’ün, organlarından birinin Konya’daki bir hastaya nakledilmesi gerektiğini hatırlatan Tavlı, ”Ancak organları bağışlanan kişinin yaşı çok ileri olduğu için biz bunu reddettik” diye konuştu.

”Marjinal donör” denilen ileri yaştaki kadavraların organlarının kullanılmasının Türkiye’de sorun olmaya başladığını savunan Tavlı, şunları kaydetti:

”Çünkü 65-70 yaş organ bağışında sınır kabul ediliyor. 84 yaşındaki bir kişiden böbreklerin ve karaciğerin nakledilmesi son derece yanlış. Özellikle organ nakliyle ilgilenen özel hastanelerin sayısının artmasıyla bu konuda biraz uç noktalara gidildiği kanısındayım. 40 yaşının üzerindeki kişilerde böbrek fonksiyonları azalıyor. 84 yaşındaki bir kişinin böbreğinin başka bir hastaya nakledilmesi uygun değil. Bizim kabul etmediğimiz, yaşı dolayısıyla reddettiğimiz böbreği bir başka merkez, bir özel hastane nakletmek üzere istedi. Bunu biliyoruz. Bu konuda biraz daha dikkatli davranılması gerektiği kanısındayım. İleri yaştaki bir kişinin organlarının kullanılmasının mahsurlu olacağını düşünüyorum.”

Yaşı ilerlemiş bir kişiden alınan organların, nakledilen kişiye ne kadar yarar getireceğinin, bu organların ne kadar yaşayacağının tartışmalı olduğunu dile getiren Tavlı, ”O yaştaki kişinin organlarını birine naklettiğiniz zaman, o hastaya daha genç birinden organ nakletme şansını da kaybetmiş oluyorsunuz. Bu konunun dikkatli düşünülmesi gerekir” ifadelerini kullandı.

‘DÜNYADA YAŞ SINIRI ORTADAN KALKTI’

Tavlı’nın ”84 yaşındaki bir kişiden böbreklerin ve karaciğerin nakledilmesi son derece yanlış” yönündeki açıklamasına Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş ve Akdeniz Üniversitesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdür Doç. Dr. Ayhan Dinçkan tepki gösterdi.

Prof. Dr. Demirbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, beyin ölümü gerçekleşen Muharrem Gök’ün böbreğinin Antalya’da 3 yıldır böbrek rahatsızlığı yaşayan 60 yaşındaki Nesime Baş’a nakledildiğini ve hastanın sağlık durumunun oldukça iyi olduğunu söyledi.

Bunun gibi Türkiye’de daha birçok örneğin olduğunu savunan Demirbaş, daha önce de 86 yaşındaki Ayşe Önder isimli bir kişiden alınan böbreğin 56 yaşındaki oğlu Mehmet Oğuz’a nakledildiğini ve ikisinin de sağlık durumunun çok iyi olduğunu ifade etti.

Türkiye’de 87 yaşındaki bir kadavradan alınan karaciğerin de başka bir hastaya nakledildiğini ve bu hastanın da sağlığının iyi olduğunu dile getiren Demirbaş, ”Eskiden yaş sınırı vardı ama artık yok. Dünyada yaş sınırı ortadan kalktı. Önemli olan yaş değil, organın kalitesi ve fonksiyonlarıdır” dedi.

Organ nakli yapılırken kişinin yaşını kriter olarak belirlemediklerini anlatan Demirbaş, organı çıkardıktan sonra biyopsi yapılarak kan değerleri ve sağlık durumlarını değerlendirdiklerini söyledi. Bunlarda bir sorun olmadığı takdirde organı naklettiklerini ifade eden Prof. Dr. Demirbaş, ”Organ bağışında bulunan kişinin yaşı 30’dur ama organları fonksiyonlarını yerine getirmiyordur. Böyle durum da olabilir. Bu nedenle bizim için yaş tercih değil, organın kalitesidir” diye konuştu.

Demirbaş, yaşlı bir kadavradan ya da canlıdan alınan organı mümkün olduğu kadar aynı yaş grubundaki insanlara naklettiklerini belirtti.

Medical Park Antalya Hastanesi Organ Nakli Direktörü Doç. Dr. Murat Tuncer de organ bağışında bulunan kişinin yaşı kaç olursa olsun organları işlevini yürütüyorsa nakilden yana tercihlerini kullandıklarını söyledi. Türkiye’nin organ azlığı değil, açlığı yaşayan bir ülke olduğunu ifade eden Tuncer, ”Ailenin büyük bir duyarlılık gösterip, organlarını bağışladığı bir dönemde hastanın yaşına bakarak organlarını kabul etmemek hem bilim dışıdır hem de etik değildir. Doktorlar olarak her zaman çözümcü yaklaşmalıyız” diye konuştu.

71 yaşındaki bir kadının, 66 yaşındaki eşine böbreğini vererek hayatı paylaştıklarını belirten Tuncer, Türkiye’de bu tür örneklerin çok sık yaşandığını kaydetti.

‘EN KÖTÜ BÖBREK EN İYİ DİYALİZDEN İYİDİR’

Akdeniz Üniversitesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ayhan Dinçkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de 70 bine yakın böbrek nakli bekleyen hasta bulunduğunu ve bu sayının giderek arttığını söyledi. Bu insanlara diyaliz yöntemine göre en iyi tedavi etme yöntemin organ nakli olduğunu belirten Dinçkan, bu kadar insana organ bulmanın da mümkün olmayacağını ifade etti.

Asıl organ naklinin kadavradan olması gerektiğini belirten Dinçkan, kadavra bağışının Türkiye’de yetersiz olduğunu ve bu nedenle canlı organ bağışçılarına yöneldiklerini söyledi. Canlı nakillerin de talebi karşılayamadığını dile getiren Dinçkan, Türkiye’de yılda 3 bin civarında böbrek nakli yapıldığını vurguladı.

Dinçkan, ”Bu insanlara organ bulabilmemiz için sınırları gevşetmeniz, açmanız gerekiyor. Bu sınırlardan bir tanesi de yaş. Eskiden belli bir yaş sınırı vardı, onun üzerindeki hastaların organları özellikle böbrekleri kullanılmıyordu. Ama günümüzde talep çok fazla, arz ise çok az. Bu nedenle yaş bir sınır olmaktan çıktı” diye konuştu.

Organları irdelemeden yaş sınırı nedeniyle yok saymanın doğru bir davranış olmadığını vurgulayan Dinçkan, vericiden alınan organı önce genel yapısı, kan değerlerini patoloji alanında değerlendirdiklerini belirtti.

İleri yaştaki hastadan alınan organları ”marjinal organ” olarak adlandırdıklarını ifade eden Doç. Dr. Dinçkan, marjinal organ ile normal organ arasında fark olduğunu ancak marjinal organ bile olsa hastayı diyalizden kurtardıklarını kaydetti.

Marjinal organ nakli yapılan hastanın sürekli diyalize giren hastaya göre daha sağlıklı olduğunu vurgulayan Dinçkan, ”En kötü böbrek en iyi diyalizden her zaman için daha iyidir. Bunun için de biz bütün organları kullanmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

‘UMRE’YE GİTMEK İSTİYOR’

Konya’da beyin ölümü gerçekleşen 84 yaşındaki Muharrem Gök’ün böbreğinin nakledildiği 60 yaşındaki Nesime Baş, şu anda kendini çok iyi hissettiğini söyledi. 3 yıldır böbrek rahatsızlığı yaşadığını dile getiren Baş, ”Daha önce hacca gittim ama umreye de gitmek istiyordum. O sırada böbrek rahatsızlığım çıktı. Doktorlar izin vermedi” dedi.

Böbrek nakli olunca sürekli diyalize girmekten de kurtulduğunu anlatan Baş, kendisini daha sağlıklı hissettiğin ve hastaneden çıkınca umreye gitmek için müracaatta bulunacağını bildirdi.

AA