Ele bulaşan grip virüsü 4 saat canlı kalabiliyor

Hastalıklar
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Çocuk Enfeksiyon Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Hacımustafaoğlu, ele bulaşan bir virüsün 2 ila 4 saat canlı k...
EMOJİLE

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Çocuk Enfeksiyon Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Hacımustafaoğlu, ele bulaşan bir virüsün 2 ila 4 saat canlı kalabildiğini belirterek, bu yüzden temizliğe özen gösterilmesi gerektiğini dile getirdi.

Hacımustafaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son günlerde grip vakalarında artış yaşandığını vurgulayarak, bu durumun hastalıkla yapılan mücadeleye göre mart ayına kadar belirli yoğunlukta devam edebileceğini söyledi.

Vatandaşların, bilinçlenmeyle her hastalıkla daha iyi mücadele edeceğini veya hastalığa yakalanmamak için gerekli önlemleri alabileceğini anlatan Hacımustafaoğlu, ‘Şu anda yaygın şekilde hastalığa yol açan bir grip virüsü var.

Bu tür, ağız ve burun salgılarında bulunur. El ya da vücudun başka bir noktasına bulaşan bu virüs, 2-4 saat arası canlı kalabiliyor, tokalaşmayla ve öksürükle bir başkasına bulaşabiliyor. Çocuklar ellerini ağızlarına götürdüklerinde vücuda, başka biriyle tokalaştığında karşısındakinin burnuna, ağzına bulaştırabiliyor’ dedi.

Cansız yüzeylerde, masa, sandalye, çarşaf, giysi gibi yerlerde virüsün yaşam süresinin, ortamın güneşe maruz kalıp kalmamasına, havanın sıcaklığına göre uzayabildiğini dile getiren Hacımustafaoğlu, bu yüzden temizliğin çok önemli olduğunu kaydetti.

– Dengeli beslenme önemli

Hacımustafaoğlu, her hastalıkta olduğu gibi gripte de dengeli ve bilinçli beslenmenin önemli olduğuna dikkati çekerek, ‘Sağlıklı beslenen çocuklarda, enfeksiyonlara, gribe veya diğer hastalıklara karşı özel bir vitamin takviyesi yapılmasını tavsiye etmiyoruz. Genel prensipler çerçevesinde kaliteli protein, dengeli karbonhidrat ve yağ dengesi sağlayacak bir beslenme önemli’ diye konuştu.

Genellikle mevsim meyvelerinin tüketilmesini öneren Hacımustafaoğlu, ‘Yumurta, yoğurt, süt bizim önemli protein kaynaklarımızdan. Ayrıca bitkisel proteinler ile et, tavuk ve balık önemli kaynaklar. Ülkemiz 3 tarafı denizlerle çevrili. Balığı hiçbir şekilde ihmal etmemek gerekir. Şartlarımız müsait olduğu zaman haftada 2-3 defa balığın öğünlerimizde bulunmasında fayda var’ ifadelerini kullandı.