Çocukların Midesinden Çıkanlar, Koleksiyon Oluyor

Çocuk Sağlığı
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenteroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayhan Gazi Kalaycı, çocukların yuttuğu anahtardan, tokaya, pilden çengelli iğneye kadar cisimlerden k...
EMOJİLE

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenteroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayhan Gazi Kalaycı, çocukların yuttuğu anahtardan, tokaya, pilden çengelli iğneye kadar cisimlerden koleksiyon yapıyor.

Prof. Dr. Kalaycı, ebeveynlerin dikkatsizlikleri sonucu çocukların pek çok cismi bilmeden yutabildiklerini, bunun da çocukların sağlığında risk oluşturduğunu söyledi.

Bugüne kadar pek çok çocuğun midesinden yuttukları farklı cisimleri çıkardığını anlatan Kalaycı, 11 yıldır, özellikle ebeveynlerin dikkatini çekmek ve konunun önemini vurgulamak için bu cisimlerden koleksiyon oluşturduğunu belirtti.

"Çocukların midesinden çıkardığım yabancı cisimlerin sayısı arttıkça küçük bir koleksiyon hazırladım" diyen Kalaycı, şunları anlattı:"Küçük yaştaki çocuklarda, merak duygusu ile birlikte her şeyi ağızlarına götürme eğilimi vardır. Bu bazen tatsız olaylarla sonuçlanabilir. Pek çok çocuk yanlışlıkla yabancı cisimleri yutabiliyor. Bunlar bazen tehlikeli olabiliyor. Oyuncak pilleri mide duvarının delinmesine, bağırsak delinmesine ve ülsere neden olabilir. Onun dışında toka, kolye ve çengelli iğneler var. Çocuklar yutulan bu ucu sivri cisimleri, eğer ağızları açık yutuyorsa, bunların yemek borusunda, midede veya bağırsakta duvara saplanma riski var. Özellikle yemek borusunun orta ve alt bölgesinde kalp ve ana damarlar gibi hayati organlara saplanmışsa biran önce çıkartılması gerekiyor. Daha çok küçük paralar yutuluyor. Bunlar kendiliğinden dışkı yoluyla terk ettiğinden herhangi bir müdahaleye gerek kalmıyor. Ama çapları büyük madeni paralar, düğmeler, bilyeler, piller mideyi terk etmiyor. Bunları da çocukları uyutup endoskopiyle çıkartıyoruz."

"BEBEK YAKASINA ÇENGELLİ İĞNE TAKMAYIN"
Yeni doğan bebeğe çengelli iğneyle altın takma geleneğinin artık yapılmaması gerektiğini vurgulayan Kalaycı, sözlerine şöyle devam etti: "Toplumumuzda ilginç bir özellik var. Yeni doğan bebeklere hediyelik olarak altın veya nazarlık getirilip çengelli iğne ile omzuna tutturuluyor. Anne bir yere gideceği zaman da 3–4 aylık bebeklere o altını mutlaka takar. Çocuğun bunu bir şekilde ağzına alıp yuttuğunu çok sık görüyoruz. Bu da 1 yaşın altındaki çocuklarda daha çok yaşanıyor. Çengelli iğneler yemek borusunun arkasında kalp gibi hayati organlara batması sonucu yine yaşamı tehdit altına alabilir. O nedenle çengelli iğnenin çocukların ulaşamayacakları bir yerine takılması veya farklı bir yerde muhafaza edilmesi daha uygundur."

Kalaycı, "Çocuk cismi yuttuktan sonra filmle iğnenin hangi aşamada olduğunu değerlendiriyoruz ve cerrahi yöntem gerekmeden çocuğu uyutarak endoskopla, ağız yolundan mideyi rahat bir şekilde görebiliyoruz. Hatta mide çıkışında eğer yabancı cisim 12 parmak bağırsağına kadar ilerlemişse onu da yakalayıp rahatlıkla ağız yoluyla çıkartabiliyoruz. Hem cerrahi bir işlem gerektirmemesi, hem de anesteziden sonra rahatlıkla evine gönderiyor olmamız hasta için son derece avantajlı bir durum" diye konuştu.

"AÇIK KALP AMELİYATI OLACAKTI"
Prof. Dr. Ayhan Gazi Kalaycı, hastaya zamanında müdahale edilmediği takdirde çok ciddi operasyonlara maruz kalabileceğini ifade ederek,  bu konuyla ilgili başından geçen bir olayı ise şöyle anlattı: "Çocuk 6 aylık. Çengelli iğne yutmuş ve ailesi ne zaman yuttuğunu bilmiyor. Ailesi çocuğun öksürük şikayetiyle başvurmuştu. Öksürük olunca akciğer filmini çeken hekim yemek borusunun alt kısmında çengelli iğne olduğunu görünce bize göndermişti. Ve çok enteresan bu açık yutulan çengelli iğne yemek borusunun alt kısmında kalmış ve sivri ucu yemek borusunun duvarını delerek kalbin duvarına saplanmıştı. Dolayısıyla kalbin etrafında kan birikmişti. Bu kan ise kalbin çalışmasını olumsuz etkiliyordu. Hastayı hemen aynı gün anestezi eşliğinde uyuttuk. Ameliyathanede kalbin etrafındaki zar arasındaki sıvıyı boşaltıp ardından çengelli iğneyi endoskopik yolla mideye indirip ters çevirip ağızdan çıkartarak çocuğu bu sorundan kurtarmış olduk. Eğer endoskopik olarak bu cismi çıkartmak mümkün olmasaydı, bu hasta için yapılacak işlem çok büyük bir ameliyat olacaktı, açık göğüs cerrahisi, açık kalp ameliyatı olacaktı."

Ebeveynleri dikkatli olmaları konusunda uyaran Kalaycı, çocukların midelerinden çıkardığı yabancı cisimleri görenlerin şaşkınlıklarını gizleyemediğini de sözlerine ekledi.

Milliyet