Yataktan Zor Kalkmak Alerji Belirtisi!

Bilimsel Çalışmalar
Alerjik hastaların burunlarından nefes alma güçlüğü çekerler. Bu nedenle de uykularını hiç alamazlar. Dillerinden düşmeyen laf ise "sabah yataktan vinçle kalktım!" olur. Onlara kızmayın onla...
EMOJİLE

Alerjik hastaların burunlarından nefes alma güçlüğü çekerler. Bu nedenle de uykularını hiç alamazlar. Dillerinden düşmeyen laf ise "sabah yataktan vinçle kalktım!" olur. Onlara kızmayın onlar tembel değil alerjik!

İnsanlar her maddeye karşı alerjik olabilir. Bunlar her gün karşılaştığımız, yediğimiz, içtiğimiz şeylerdir. Yumurta, süt, fındık, balık, kırmızı şarap, gazoz, maya ve aklınıza gelebilecek daha birçok yiyecek olabilir. Polen, balonlar, lastik eldivenler, kedi, köpek, takı ve aksesuarlar hatta bazı ilaçlar da alerjen olabilir.

Alerji konusu benim için çok özel bir konu. Evinde alerjik iki insanla birlikte yaşayan ben bu konuda sadece izlenimlerimden bir kitap yazacak durumdayım! Başta röportajı yaptığım Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta dahil gitmediğim doktor kalmadı. İstanbul’daki tüm alerji uzmanlarını gezdim. Sonuçta şunu öğrendim; alerjiden kurtulmak mümkün değil. Zaman zaman yok olsa bile günün birinde sizi bir yerlerden yokluyor. Bu nedenle doktor doktor dolaşmak, hele de çocuğunuz çok küçükse gereksiz. Konusunda uzman bir doktora gidin ve onda karar kılın. Çünkü gideceğiniz ikinci, üçüncü doktor da aynı şeyi söyleyecek. Bu hastalığın çaresi yok! Ama doktor da şart! Çünkü bu alerji atakları sürecinde hastanın hayat kalitesini yükseltmek veya düşürmemek için doktor desteği gerekiyor. Onu rahatlatan, nefes aldıran, alerjisini baskılayan ilaçların düzenlenmesi şart. Şimdi sıra doktorumuzda… Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta’ya soruyoruz…

Nedir bu alerji denen şey?
Alerjiyi tıbbi olarak kısaca, vücudumuzun esasında kendisine zararı olmayan, hatta faydası bile olabilecek bir maddeye karşı gösterdiği abartılı bir tepki olarak tanımlayabiliriz. Bu tepki, bir bakıma bağışıklık sistemimizin bir çeşit yanılgısı, şaşkınlığı olarak da değerlendirilebilir. Bilindiği gibi bağışıklık sisteminin esas görevi, vücudumuzu bakteri, virüs, parazit gibi mikroorganizmalara karşı korumak, bunların neden olacakları enfeksiyonları önlemektir. Bunun için de o etkenlere karşı ‘antikor’ ismi verilen birtakım özel proteinler veya özel savunma hücreleri üretir. Alerji diye bilinen durumda ise bağışıklık sistemi bazı maddeleri adeta kendine zararlı, hastalık yapıcı mikroplar gibi görerek onu zararsız hale getirmeye, vücuttan atmaya çalışmaktadır. İşte, alerji dediğimiz olay, bağışıklık sistemi ile onun yabancı, zararlı gördüğü ve yok etmeye çalıştığı madde arasındaki savaşın bir sonucudur.

Benim küçük kızımın ceviz, fındık, fıstık ve çikolataya alerjisi var. O bir çocuk ve çikolata yiyemiyor! Peki neden benim kızım alerjik? Ya da genele çıkarırsak neden bazı insanlar alerjik?
Bazı kişiler doğuştan alerjiye daha yatkındır. Doğuştan genetik olarak alerjiye yatkın olmaya atopi, böyle kişilere de atopik kişi denir. Atopinin oluşumunda 11. kromozomun kısa kolundaki bir gen sorumlu tutuluyor. Atopik kişi, sahip olduğu kalıtsal özellikler nedeniyle karşılaştığı bazı maddelere karşı immunoglobulin E sınıfı antikorlar üretir ve dolayısıyla da o madde o kişi için artık herhangi bir madde olmaktan çıkmıştır. Artık o kişi için bir alerjendir.
 
Gelişmiş ülkelerde oran yüksek
Nedir bu alerjik hastalıklar?
Saman nezlesi, göz nezlesi, astım, ürtiker ve egzama ana başlıklarında sıralanabilir.
O zaman alerjik nezleden başlayalım. Zaten şu sıralar her yerde uçuşan polenler, alerjileri azdırdı…
Alerjik nezlenin görülme sıklığı ülkeden ülkeye, hatta ülkenin bölgelerine göre değişir. En yüksek oranla gelişmiş ve endütrileşmiş ülkelerde rastlanır. Bir ülkede ne kadar çok insanın burnu akıyorsa, ne kadar çok insan hapşırıyorsa, o ülke o kadar gelişmiş demektir. Araştırmalar alerjik nezlenin görülme sıklığının endüstrileşme ile arttığını gösteriyor. Alerjik nezle son 20-30 yıl içinde dünyanın pek çok ülkesinde en az 2 misli artış göstermiştir.

Alerjik nezlenin belirtileri nelerdir?
Hastaların yüzde 70 kadarında belirtiler sabahları uyanır uyanmaz başlar. Hapşırma, burun akıntısı, burun kaşıntısı, burun tıkanıklığı gibi belirtiler olur. Bu belirtiler her hastada değişik derecelerde oluyor. Mesela bazı hastalar daha çok hapşırma ve burun akıntısından, bazıları ise burun tıkanıklığından şikayetçi olabilir. Alerjik nezle belirtileri sadece duyarlı alerjenle karşılaşıldığı zaman değil, sigara dumanı, parfüm, deodorant, soğuk hava ve her türlü keskin koku ile de ortaya çıkar.

Bu hapşırmaların farkı nedir?
En tipik belirtileri arka arkaya ve çok fazla olmasıdır. Hasta bazen 15-20 kez bile hapşırabilir. "Sayılmayacak kadar çok hapşırıyorum" diyen hasta sayısı çok fazladır. Hapşırmalar sabah saatlerinde daha yoğun olur. Hatta hasta hapşırma nedeniyle yorgun düşebilir. Hapşırmalar bazen aniden başlar, bazen de burunda önce rahatsız edici bir yanma ve kaşınma tarzı bir rahatsızlıktan sonra gelişir. Hapşırma atakları sırasında her hapşırmada hastanın gözü kapanacağından otomobil kullanmak da riskli olabilir.

Burun akıntısının gripten farkı ne?
Çoğu zaman su gibi ve berraktır. Bir hastam ‘şaşal gibi’ diye tarif etmişti. Sürekli ve fazla miktardaki burun akıntısı hastanın sinirlerini bozar. Düşünün, elinizde bir mendil ve sürekli burnunuzu siliyorsunuz. Bu hastalarda burun çekme, boğazda gıcık, öksürük ve hatta bulantı gelişir. Bu berrak akıntı sarıya ve yeşile doğru renk değiştirirse bilin ki sinüslerinizde iltihap gelişmiş demektir.
 

Alerjik nezlesi olanlarda görülen sorunlar

GENİZ AKINTISI
Burunda oluşan salgıların burnun arka kısmından gırtlağa doğru akmasıdır. Bu hastaları çok rahatsız eden bir belirtidir, çünkü bu akıntı hem boğazda gıcık hissine hem de hastanın sık sık burnunu çekmesine neden olur.

ÖKSÜRÜK
Öksürük sadece akciğer hastalıklarına ait bir belirti değildir. Pek çok kulak- burun-boğaz hastalığında ortaya çıkabilir. Burada esas önemli olan, bu öksürüğün alerjik nezle ile sıklıkla bir arada olan astım hastalığına ait bir belirti de olabileceğinin unutulmamasıdır. Uzun süre devam eden, hastaları gece uykudan uyandıran, inatçı öksürüklerde astım hatırlanmalıdır.

BAŞ AĞRISI
Alerjik nezlelilerde baş ağrısı olduğunda akla ilk gelen hastalık sinüzittir. Gerçekten de nezle ve sinüzit ayrılmaz arkadaşlardır. Sinüzitle ilgili baş ağrısı daha çok yüz ağrısı şeklindedir ve yüz üzerinde sinüslerin üzerine basmakla ağrı olması tipik bulgusudur.

UYKUSUZLUK VE HORLAMA
Burun yerine ağız yoluyla solunum, daha çok geniz eti ve bademcik büyüklüğü ile ilgili bir sorun ise de, alerjik nezleye bağlı burun tıkanıklığı olanlar, geceleri ağızdan soluk alıp verirler ve horlayabilirler. Bu hastalarda ağız kuruması da sık rastlanılan bir şikayettir. Ağızdan nefes alan ve horlayan hastalarda çeşitli uyku bozuklukları da görülür.

YORGUNLUK, BİTKİNLİK, İŞTAHSIZLIK
Alerjik nezleli hastaların bazıları geceleri sağlıklı bir uyku uyuyamadıklarından sabahları çok zor uyanırlar. Uzun süre yatakta yatmış oldukları halde sanki çok az uyumuş gibidirler, kendilerini yorgun ve bitkin hissederler. Hastalarım bunu “Sabah yataktan vinçle kalkıyorum sanki” diye ifade ederler.

BULANTI, KARIN AĞRISI
Fazla miktarda burun akıntısı ve özellikle de geniz akıntısı olanlarda sık karşılaşılan bir yakınma da bulantı ve karın ağrılarıdır.

PSİKO-SOSYAL BOZUKLUKLAR
Alerjik nezle, hastaların psiko-sosyal yaşamlarını etkileyebilen bir hastalıktır. Okulda ve işte başarısızlık, entelektüel performansta azalma, sinirlilik, yorgunluk, uyku bozuklukları, depresyon bu olumsuzlukların başlıcalarıdır.
 

Radikal