Yağınızı sakın yakmayın ve dökmeyin!

Bilimsel Çalışmalar
Patates kızartması kimileri için üç öğün yenebilecek kadar güzel. Ketçap ve mayonezle tadı daha da dayanılmaz hale geliyor. Peki dışarıda yediğiniz, karşı konulmaz kızartmaların nasıl bir yağda yapıld...
EMOJİLE

Patates kızartması kimileri için üç öğün yenebilecek kadar güzel. Ketçap ve mayonezle tadı daha da dayanılmaz hale geliyor. Peki dışarıda yediğiniz, karşı konulmaz kızartmaların nasıl bir yağda yapıldığını hiç düşündünüz mü?

Ülkemizdeki sağlık terörü onca uyarı ve denetlemelere rağmen istenilen standartlara gelebilmiş değil. Hâlâ merdiven altı imalathanelerde üretilen birçok gıda sofralarımıza kadar gelebiliyor. Gıda sektöründeki sahtecilik ve ucuzculuk örneklerinden belki de en önemlisi kaçak yağlar. Konu hakkında bizi bilgilendiren Göktan Gürcü, durumu şöyle ifade ediyor: "Piyasadan toplanan kullanılmış yağlar, içine kimyasal maddeler (Magnesol XL gibi) katılarak rengi açık hale getiriliyor ve normal yağların içine karıştırılmak suretiyle tekrar piyasaya satılıyor. İçine madde katılan yağlar tekrar kullanılabilir sınıfına girmiyor. Sadece rengi açılıyor. Bunlar aynı zamanda ’10 numara’ yağ satan kaçak mazotçulara da satılıyor."

1- Yağ toplayıcıları, bakanlık tarafından konulan yönetmelik gereğince belediyeler ve bitkisel yağ atıkları olan ticarethanelerle sözleşmelerde bulunarak kendi yağ bidonlarını bu yerlere bırakıyor. Bu yağ alışverişinin para karşılığı yapılması kesinlikle yasak.

2- 60 litre hacminde olan mavi bidonları dolduran işletmeciler, şirketi arayarak atık yağların toplanması için talepte bulunuyor. Çok kısa sürede gelen toplayıcılar, tıpkı tüpçüler gibi boş bidonlarını bırakarak dolusunu alıyorlar.

3- Sitelerden veya işletmelerden toplanan yağlar özel yapılmış kamyonetlerle geri dönüşüm tesislerine getiriliyor. Katılaşmış yağın kokusu içerisinde 60 litrelik bidonlarını kaldırmak hiç de kolay bir iş değil.

4- İşletmelerden toplanılan kızartma yağları sanıldığının aksine ayçiçek yağı atığı değil, birçok restoran ve işletme ucuz olması nedeniyle palmiye bitkisinden elde edilen ‘palm yağını’ kullanıyor. Bu yağlar ise oda sıcaklığında donuk halde bulunabiliyor.

5- Atık yağlar geri dönüşüm çalışanlarınca dev kazanlara dökülüyor. Buradan çeşitli yöntemlerle süzülen yağlardan biyodizel ve yağlı boya ham maddesi gibi ürünler ortaya çıkıyor.

6- Bidonların içerisindeki donmuş yağlar ancak tazyikli buhar püskürtülerek sökülebiliyor. Temizlenen bidonlar tekrar şirketler ve sitelere geri bırakılmak üzere arabalara yükleniyor.

Çevre ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de her sene 350 bin ton atık yağ açığa çıkması gerekiyor. Fakat bakanlık tarafından lisanslı firmalar bunların sadece 15 bin tonunu geri toplayabiliyor. Kalanların büyük bir kısmı lavabolara dökülüyor. İnsanlar bu konuda hâlâ bilinçsiz. Atık yağların büyük bir kısmı da korsan toplayıcılara gidiyor. Tahminlere göre kaçak toplayıcılar, yasal şirketlerin topladığından 10 kat daha fazla atık yağ topluyor. Türkiye’deki atık bitkisel yağ göstergeleri ise gerek denetimcilerin gerek vatandaşların bu konuda ne kadar hassas olduğunu gözler önüne seriyor.

1. Asit yağı

2. Biyodizel

3. Asit yağından elde edilmiş yağlı boya ham maddesi

4. Geri kazanılmış bitkisel atık yağ (endüstriyel yağ)

5. Bitkisel atık yağ

Zaman