Vücudun Düşmanı Kilolar!

Bilimsel Çalışmalar
Fazla kilo, yüksek tansiyondan bunamaya, kalp krizinden kolesterole her türlü hastalığa açık davetiye çıkarıyor Prof. Dr. Mehmet Öz ile Yeniköy’de babasının evinde yaptığımız sohbetin dünkü yazı...
EMOJİLE

Fazla kilo, yüksek tansiyondan bunamaya, kalp krizinden kolesterole her türlü hastalığa açık davetiye çıkarıyor

Prof. Dr. Mehmet Öz ile Yeniköy’de babasının evinde yaptığımız sohbetin dünkü yazımdaki bir cümlesi çok çarpıcıydı, "Hasan kısacası hem sağlıklı yaşayacaksın, hem önlemlerini alacaksın fakat yine de işi şansa bırakmayacaksın ve gerekli kontrolleri zamanında yaptıracaksın, işin özeti bu. İnsanın kendi sağlığı için yapabileceği o kadar çok şey var ki ve bunların çoğu çok kolay yapılabilir nitelikte. Bunların sonucuysa sağlıklı ve genç yıllar, denemeye değmez mi?" diyordu Mehmet Öz. Değerdi tabii. İnsan kaybedince kaybettiğinin değerini anlıyor maalesef, önemli olan kaybetmeden o değeri anlayıp, gerekli önlemleri almak aslında.

* Mehmet şöyle bir özetlesene insan nelere dikkat etmeli, nedir bu kolay yapılabilir şeyler, sen bunları Dr. Oz Show’da çok güzel anlatıyorsun, senin üslubunla burada da sıralayalım bunları.

Kiloyla başlayalım, bugün fazla kilolar sağlığımızın en büyük düşmanı. Şöyle bir düşünelim bak, insan topu topu dört kilo verse neler kazanıyor bir bakalım. Tansiyon düşüyor, hem bunama hem de kanser riski azalıyor. Düşünsene kanser riski yüzde 60’lara varan oranlarda azalıyor hem de. Kalp krizi ve osteoartrit riskinde yarı yarıya azalma oluyor. Kolesterol yüzde 10 düşüyor. Çok kilo vermeden bile kolesterol ve tansiyon seviyesinde azalmalar başlıyor. İlk olarak karaciğerde iyileşme gözleniyor. Burada da çok net görülüyor fazla kiloların bize nelere mal olduğu.

* Mehmet, omega-3 yağ asitlerinin yararları herkesçe kabul görüyor, sen de bunu öneriyorsun. Son zamanlarda bazı çalışmalar yeterince balık yense veya omega-3 alınsa da, kişilerin metabolik durumları veya sigara içmek gibi çeşitli sebeplerden dolayı vücutta yeterince   koruyucu omega-3 oluşamadığını gösteriyor. Uzmanlar, omega-3 testi yaptırarak bunun kontrol edilmesini öneriyor. Omega değerleri çok düşük çıkarsa bu durumun aritmi ve hatta ani kalp durması gibi sorunlara veya başka rahatsızlıklara yol açabildiği belirtiliyor. Sen ne diyorsun bu konuda?

Evet, katılıyorum. Omega-3 çeşitli sebeplerden dolayı vücutta koruma sağlayacak düzeye gelemeyebiliyor. Bu nedenle test yaptırıp omega-3 oranının koruyucu seviyede olup olmadığını bilmek ve sonuca göre, gerekli önlemleri almak önemli. Ben omega-3 testinin Türkiye’de başladığını bilmiyordum, öğrendiğim iyi oldu.

* Kilo vermekten başladık, bu konuda programlarında verdiğin pratik önerilerden bahsetsene biraz. İnsan kendine muhakkak bir hedef koymalı. Erişilebilir bir hedef olmalı bu, mesela yüzde 5 kilo kaybı gibi bir hedef. Burada yediğiniz her şeyi yazdığınız bir günlük tutmak çok önemli. İnsan yaptığı yanlışları hemen görüyor bu şekilde. Eğer sizinle beraber kilo vermek isteyen bir yakınınız veya arkadaşınız varsa işiniz daha kolay, insan birbirine destek oluyor. 22 cm. çapını geçmeyen tabaklar kullanmalı, hatta çocuk tabakları bile yeterli, insan büyük tabağa çok yiyecek alıyor farkında olmadan. Hazır yiyecekler hem çok kalorili hem de sağlıksız. Sizi bu yiyeceklere iten duygusal dürtünün sebebini bulmaya çalışın, bunu bilirseniz kilo verme hedefiniz kafanızda netleştirir, gelecek sefere bu dürtüyü kontrol edebilir ve sizi baştan çıkarmasına izin vermezsiniz.

Eğer doktorunuz izin veriyorsa muhakkak her gün 30-45 dakika yürüyüş veya egzersiz yapın. Fazla abartmadan kas çalıştırıcı hareketler de yapın. Aktif olun, günde toplam 10 bin adım atmaya çalışın.

Milliyet