Tüketicilere Önemli Uyarı!

Bilimsel Çalışmalar
Ankara Üniversitesi (AÜ) Veteriner Fakültesi Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İrfan Erol, organik üretimin, ”bu ürünlerin her türlü hastalık yapıcı mikroorganizmadan ari olduğ...
EMOJİLE

Ankara Üniversitesi (AÜ) Veteriner Fakültesi Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İrfan Erol, organik üretimin, ”bu ürünlerin her türlü hastalık yapıcı mikroorganizmadan ari olduğu” anlamına gelmediğini belirterek, gıda tüketimi aşamasında hijyen ve temizliğe dikkat etmeleri konusunda tüketicileri uyardı.

Prof. Erol, Almanya’da salatalıktan bulaştığı tahmin edilen Enterohemorajik Escherichia coli (EHEC) bakterisi nedeniyle yaşanan sağlık sorunu hakkında AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, bugün Almanya’daki meslektaşları ile görüştüğünü ve ölü sayısının 11’e ulaştığını, ayrıca İsveç ve Norveç’de de benzer olaylara rastlandığını öğrendiğini bildirdi.

Erol, bakterinin, hayvanların mide ve bağırsaklarında bulunduğunu, bu hayvanların dışkısının tarımsal üretimde gübre olarak kullanılması ile insanlara gıda yoluyla bulaşma riskinin bulunduğunu anlattı. Erol, hayvan gübrelerinin organik üretimde fermente edilmeden kullanılmaması gerektiğini vurgulayarak, gübrelerin fermente edilmiş olsa bile bu bakterilerin bitkinin yaprağında veya meyvesinde bulaşık olarak kalabileceğinin altını çizdi. Erol, söz konusu tarımsal ürünlerin tüketiminde temizlik ve hijyene çok dikkat edilmesinin önemine değinerek, şu uyarılarda bulundu:

”Organik üretim, bu ürünlerin her türlü hastalık yapıcı mikroorganizmadan ari olduğu anlamına gelmez. Organik üretim, sonuçta, kimyasal bulaşanlardan ari ürün elde etmeye yönelik bir yaklaşım. Kimyasal gübre yerine hayvan gübresi kullanıyorsunuz. Tarımsal üretimde kullanılan hayvan gübresinin olgunlaştırılmış olması gerekir. Hastalığa neden olan bakteriler, hayvanların bağırsaklarında, midesinde olan bakteriler. Dışkı ile bitkilere ve meyvelere bulaşıyor. Üretim sırasında yaprakta ve sebzede yaralanma olunca içine de girebiliyor. Bu nedenle sebze ve meyvelerin tüketiminde hijyene, temizliğe çok dikkat edilmesi gerekiyor.

Erol, Almanya’da yaşanan olayın, İspanya’dan ithal edildiği düşünülen domates, salatalık ve marul benzeri salata malzemesinden kaynaklandığını belirtti.

HASTALIK YAPAN BAKTERİ, ABD VE KORE’DEKİYLE AYNI
Prof. Dr. Erol, Almanya’daki olayın, şimdiye kadar ”Enterohemorajik Escherichia coli (EHEC) ve E. coli O157:H7” serotipinden kaynaklandığının düşünüldüğünü, ancak yapılan testler sonucunda, bunun ”Escherichia coli O 104:H4” olduğunun belirlendiğini bugün Alman meslektaşları ile yaptığı görüşmede öğrendiğini açıkladı. Erol, ”Bu serotip, aynı zamanda daha önce Kore’de 2005 yılında ve ABD’de 1994’te Montana eyaletinde de görülen serotipe benzerlik gösteriyor. Bu durum, bugüne kadar sık rastlanmayan farklı bir serotipin yayılabileceğine işaret ediyor” dedi.

AZ PİŞMİŞ HAMBURGER, KIYMA VE ÇİĞ SÜTTE DE RİSK VAR
İrfan Erol, en önemli kaynağı, sığırlar başta olmak üzere ruminantların (geviş getirenler) sindirim kanalı olan EHEC bakterisi hakkında şu bilgiyi verdi:

”EHEC, bilinen E. coli tipleri içerisinde en önemlisi olup, ölümle sonuçlanan çoğu gıda kaynaklı infeksiyonlardan sorumlu tutulan O157:H7 serotipini içerir. Hemorajik kolitis (HC) ve hemolitik üremik sendrom (HUS) nedeni olarak dünyanın hemen her bölgesinde, başta küçük çocuklar ve yaşlılar olmak üzere tüm yaş gruplarını etkileyen E. coli O157:H7, gıdadan ilk kez 1982 yılında saptanmıştır. Hastalık, ABD, Kanada, İngiltere, Japonya, Avrupa ve Afrika’da görülmüş ve bu olaylarda birçok insan yaşamını kaybetmiştir.

Bu bakterinin en önemli kaynağı, sığırlar başta olmak üzere ruminantların (geviş getirenler) sindirim kanalıdır. Epidemiyolojik çalışmalar, infeksiyonların başlıca yetersiz pişirilmiş hamburger, sığır kıyması ya da kıyma bazlı gıdalar ile daha az olarak da çiğ süt tüketiminden kaynaklandığını ortaya koymuştur. Ayrıca, Almanya’da ortaya çıkan epidemide olduğu üzere muhtemelen sığır veya diğer ruminantların gübresi ile bulaşık bazı bitkisel gıdalar da infeksiyonun insanlara bulaşmasına neden olmaktadır. İnfeksiyonun hayvanlardan insanlara veya insanlardan insanlara geçtiği de bildirilmiştir. Hastalık, etkenle bulaşık göl ve yüzey sularından da insanlara geçebilmektedir. Hastalığa sıcak mevsimlerde daha sıklıkla rastlanılmaktadır.”

MİDEDE ÖLMEYEN BAKTERİ
Hastalık yapıcı olan E. coli O157:H7’nin Türkiye’deki büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda da bulunduğunu ancak gıda kaynaklı hastalıklarda insanlarda tespit edilmiş bir vaka kayıtlara geçmediğini belirten Erol, ”Bu durum Türkiye’de insanların EHEC’den dolayı hastalanmadığı anlamına gelmiyor. Çünkü Türkiye’de özellikle gıda zehirlenmelerinde hastalığın nedeni konusunda epidomolojik çalışma yapılmıyor” dedi.

E. coli O157:H7’nin ”asidik koşullara dirençli” olduğuna dikkati çeken Erol, bu özelliğinden dolayı bakterinin, midenin asidik ortamından çoğunlukla etkilenmeden bağırsaklara geçtiğini anlattı.

Fermente sucuk ve elma suyu (apple cider) gibi asidik gıdaların tüketimine bağlı olarak ortaya çıkan infeksiyonların, bakterinin aside dirençli olmasından kaynaklandığını kaydeden Erol, bağırsak infeksiyonlarına özellikle altı yaşına kadar olan küçük çocuklar ile yaşlı ve immun sistemi zayıf insanların duyarlı olduğuna işaret etti. Erol, bu grupların riskli olduğunu belirtti.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
Hastalıktan korunmada çiftlikten sofraya gıda güvenliği yaklaşımının esas alınması ve temel hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Erol, şu önerilerde bulundu:

”İnfeksiyon etkeninin asıl kaynağının sığır, koyun gibi ruminantlar olduğu dikkate alınarak mezbahalarda kesim işlemi sırasında etin dışkıyla bulaşmasını önleyecek tedbirler alınmalı, yine meme ve sağım hijyeni ile soğuk zincirin sağlanmasına özen gösterilmelidir. Kıyma ve benzeri çiğ gıdalar iyice pişirilmelidir. Süt mutlaka pastörize edilmelidir. Taze meyve ve sebzeler tüketilmeden önce iyice yıkanmalıdır. Diyareli çocukların bezlerinin değiştirilmesinden sonra eller iyice yıkanmalıdır. Sığır, geyik, koyun ve keçi gibi hayvanlara temastan sonra eller iyice yıkanmalıdır. Taze ruminant gübresi, meyve ve sebze yetiştiriciliğinde kullanılmamalıdır. Civarda çiftlik veya hayvanların yoğun olarak bulunduğu göllerde yüzülmemelidir.”

AA