Şeker detoksu diyetleri işe yarar mı?

Bilimsel Çalışmalar
Bu tip detoks uygulamaları ile vücut yeterli besin öğeleri gereksinimini karşılayamaz. Besin öğeleri vücudun gereksinimi kadar alınmadığında yeterli eneji oluşamaz, vücut dokuları yapılamaz dolayısıyl...
EMOJİLE

Bu tip detoks uygulamaları ile vücut yeterli besin öğeleri gereksinimini karşılayamaz. Besin öğeleri vücudun gereksinimi kadar alınmadığında yeterli eneji oluşamaz, vücut dokuları yapılamaz dolayısıyla yetersiz ve dengesiz bir beslenme meydana gelir. Bu tip uygulamalar kişiye kısa süreli çözüm oluştururken bağırsaktaki doğal florayı bozarak vücuda zarar verir. Özerllikle gebeler, emzirenler, şeker hastaları ve kalp hastaları tarafından yapılan detoks son derecede zararlıdır.

Şeker tüketme alışkanlığını değiştirmek için neler yapılabilir?

Tatlı ihtiyacını başlangıçta taze veya kuru meyvelerden almaya çalışabilirsiniz. Proteinli gıdalara (yumurta, tavuk eti, kırmızı et, balık, az yağlı yoğurt, az yağlı ayran gibi…) ağırlık vermek hem açlığınızla savaşmanıza yardımcı olur hem de şekerinizin yükselmesini önler. Ayrıca günlük olarak liften zengin beslenme de çok önemli. Meyvelerden, sebzelerden ve tam tahıllı gıdalardan günlük lif ihtiyacımızı karşılayarak kan şekerimizi dengede tutabiliriz. Bunun yanı sıra ana ve ara öğünlerden oluşan az ve sık yeme üzerine bir beslenme programıyla kan şekerininin belirli bir düzeyde salımını sağlayarak tatlıya saldırma hissini ortadan kaldırabiliriz.

Şekeri aşırı tüketmek, yüksek kalori alımı ve obeziteye sebep olur. Bu insülin direncini arttırarak şeker hastalığı riskinizi arttıracaktır. Ayrıca şekerin fazla tüketimi, bağışıklık sistemini zayıflatma, vücutta mineral dengesini bozma, eklem kireçlenmesi gibi birçok sıkıntıya da zemin hazırlar. Şekerli gıdaları bıraktığınızda ilk olarak halsiz ve sinirli hissedebilirsiniz. Fakat zamanla göreceksiniz ki bu belirtiler yavaş yavaş geçecektir.

Şeker tüketimini azaltmak için birkaç neden;

Şeker, kanser hücrelerinin oluşumu için uygu ortam hazırlar (özellikle meme, yumurtalık, prostat, rektum, safra kesesi kanserleri…), bağışıklık sistemini zayıflatır. Çocuklarda hiperaktivite, dikkat bozukluğu ve huzursuzluğa neden olarak okul başarısını olumsuz etkileyebilir. Böbreklere zarar vererek böbrek taşı oluşumuna zemin hazırlar. Kalsiyum ve bakır emiliimini engeller. Kan damarlarını daraltarak koroner kalp hastalık riskini arttırabilir. Hipoglisemiye yol açar, şeker hastalığına zemin hazırlar. Toplam kolesterolü ve sistolik kan basıncını artırır. Hipertansiyona sebep olur. Karaciğerde patolojik değişimlere yol açabilir.