Müzik terapisi böbrek taşı kırmada endişe düzeyini düşürüyor

Bilimsel Çalışmalar
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tıp Fakültesinde yapılan araştırmada, şok dalga tedavisiyle böbrek taşı kırılımı sırasındamüzik dinletilen hastaların, diğer hastalara göre iş...
EMOJİLE

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tıp Fakültesinde yapılan araştırmada, şok dalga tedavisiyle böbrek taşı kırılımı sırasındamüzik dinletilen hastaların, diğer hastalara göre işlem boyunca daha az endişeye kapıldığı belirlendi.

ÇOMÜ Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berkan Reşorlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, söz konusu çalışmada, şok dalgaları ile böbrek taşı tedavisi uygulanan hastalara işlem esnasında uygulanan müzik terapisinin etkilerinin araştırıldığını söyledi.

Çalışmanın amacını ve detaylarını anlatan Reşorlu, şok dalgaları ile böbrek taşı tedavisinin oldukça etkin ve güvenli bir yöntem olması nedeniyle 2 santimetreden küçük böbrek taşlarının tedavisinde ilk tercih edilen yöntem kabul edildiğini belirtti.

Reşorlu, bu yöntemin erişkinlerde anestezi olmadan uygulanması ve özellikle işlem sırasında çıkan gürültü nedeniyle hastaların çoğu zaman korku ve endişeye kapılabildiğini, bazı hastaların duydukları korku, bazılarının ise ağrı nedeniyle tedaviyi yarım bırakabildiğini ifade ederek, şu bilgileri verdi:

“Taş kırma işlemi sırasında hastaların yaşadığı endişe, korku, stres ve ağrı gibi duyguları azaltmak amacıyla binlerce yıldır uygulanan, son 60 yıldır ise bilimsel bir tedavi yöntemi olarak kabul edilen müzik terapisinin olumlu etkilerinden yararlanmak istedik. Taş kırma işlemini hastaların bir kısmına müzik terapisi eşliğinde, bir kısmına ise müziksiz uyguladık. İşlem sonunda her iki hasta grubunda da ağrı, anksiyete (endişe) ve memnuniyet düzeylerini değerlendirdik. Çalışma sonunda müzik terapisi alan hastaların, almayanlara göre tedaviye uyum ve tamamlama oranlarının daha yüksek olduğunu, daha fazla memnuniyet duyduklarını, daha az ağrı hissettiklerini ve daha az endişe yaşadıklarını tespit ettik.”

Doç. Dr. Reşorlu, bu çalışmanın uluslararası bilimsel bir dergide makale olarak yayımlandığını bildirdi.