Mide hastalarına ramazan uyarıları

Bilimsel Çalışmalar
Doç. Dr. Orhan Tarçın, ülser yakınması olanların, ramazan ayından önce mutlaka hekime başvurmaları gerektiğini, kanama, darlık ya da deformasyon gibi komplikasyonu olan hastaların, ülserlerinin tamame...
EMOJİLE

Doç. Dr. Orhan Tarçın, ülser yakınması olanların, ramazan ayından önce mutlaka hekime başvurmaları gerektiğini, kanama, darlık ya da deformasyon gibi komplikasyonu olan hastaların, ülserlerinin tamamen iyileşmesi halinde oruç tutabileceğini belirterek, ”Ancak bu hastaların günde bir adet mide koruyucu ilaç almaları gerekiyor” görüşlerini bildirdi.

Tarçın, yaptığı açıklamada, ramazan ayı süresince oruç tutacakların yaklaşık 17 saat aç kalacakları endişesiyle, iftar ve sahurlarda aşırı besleneceklerini hatırlatarak, bu hatalı davranışların genellikle midede yanma ve ağrı gibi çeşitli sorunlara sebep olabileceğini kaydetti.

Özellikle ülser ve reflü hastalarında, bu sorunların daha da şiddetli boyutlara ulaşabileceğini, hatta başka hastalıklara da davetiye çıkarabileceğini belirten Tarçın, ”İftar veya sahurda ağır yemekler yemek ve ardından hemen yatağa girmek gibi hatalı davranışlar özellikle reflü şikayetlerini artırdığı gibi başka sağlık sorunlarına da neden olabiliyor” ifadelerini kullandı.

Ramazan aylarında mide ve mide kanaması şikayetlerinin artış gösterdiğine dikkati çeken Tarçın, şunları kaydetti:

”Ülser yakınması olanların, Ramazan ayından önce mutlaka hekime başvurmalarında fayda var. Kanama, darlık ya da deformasyon gibi komplikasyonları olmayan hastalar, eğer ülserleri tamamen iyileşmişse oruç tutabilirler. Ancak bu hastaların günde bir adet mide koruyucu ilaç almaları gerekiyor. Çünkü ülser, yeniden ortaya çıkabiliyor ve hayatı tehdit edebilecek kanamalara yol açabiliyor. Sahurda yemekten önce alınan koruyucu hap, oruç tutarken mide şikayetlerinin ortaya çıkmasını engelliyor. Kanama, darlık ve deformasyon meydana gelmiş hastalarda ülser tekrarı çok kolay olacağı için bu grubun oruç tutmamaları tavsiye ediliyor.”

Oruç tutulurken üzerinde durulacak noktalara da işaret eden Tarçın, ülser hastalarının ramazan öncesindeki beslenmelerinden farklı olarak sadece yağlı yemekleri kısıtlamasını önererek, kuru baklagillerin özellikle tüketilmesine özen gösterilmesi gerektiğini bildirdi.

Ülser hastalarının beslenme öncelikleri

Beyaz un ve şeker gibi rafine karbonhidratlardan uzak durulmasını isteyen Tarçın, sütlü tatlıların tercih edilmesini, baklava benzeri hamurlu tatlılardan kaçınılması gerektiğini savundu. Sahurda kahve ve çay gibi içeceklerin tüketilmemesi gerektiğini belirten Tarçın, ”Çünkü bu tür içecekler çok miktarda alınmaları halinde idrar çıkışını arttırıyor ve gündüz boyunca su kaybına sebep oluyor. Her zaman tencere yemeklerini tercih etmeli. Daha sonra fırın ve ızgaraya önem vermeli. Kızartmalar ise en sağlıksız olanı. Kızartma mutlaka yapılacaksa tavanın dibine çok az yağ konmalı” tavsiyelerinde bulundu.

Orhan Tarçın, bazı grup reflü hastalarının oruç tutabileceklerini belirterek, şu görüşleri dile getirdi:

”Bunu belirlemek için de öncelikle endoskopi yapmak gerekiyor. Endoskopide yemek borusunun alt ucunda aside bağlı hasarlanma olup olmadığına bakılıyor. Hasarlanma oluşmuşsa buna ‘eroziv reflü’ hastalığı deniliyor ve bu da dört evreye ayrılıyor. Evre D, en ağır reflü tipini, evre A ise en hafif reflü tipini ifade ediyor. A tipi reflü hastaları oruç tutabilirken, diğer evrelerdeki reflü hastalarının oruç tutması tavsiye edilmiyor. Ancak reflü ve ülseri olup oruç tutmasına izin verilen hastaların hekimlerinin mutlaka kendilerine verdiği ilaçları kullanmaları gerekiyor.”

Ramazanda dikkat edilecek beslenme kuralları

Ramazanlarda öğün sayısının ikiye düştüğüne de dikkati çeken Tarçın, oysa reflü riski bulunan hastaların besinleri 4-5 öğüne bölmesi gerektiğini ve bu öğünlerde az gıda alınması gerektiğini hatırlattı.

Doç. Dr. Orhan Tarçın, ramazan ayında dikkat edilmesi gereken beslenme kurallarını da şöyle sıraladı:

”İftarı mutlaka su ve çorba ile açın. Bunları bitirdikten sonra 15 dakika bekleyin ve sonra diğer besinlere geçin. Çok miktarda alınan yemek reflüyü arttırıyor. Bu nedenle sahurda ve iftarda çok miktarda yemek yemeyin, tüketmeniz gereken miktarı öğünlere bölün. Yemek yer yemez yatmayın. Reflünüzün şiddetine göre 2-3 saat bekleyin. Aksi halde ilacın faydası olmaz ve kanama, yutma güçlüğü, nefes darlığı ortaya çıkabilir.

İftar ya da sahurdan hemen sonra mutlaka yatmak isterseniz televizyon ya da baba koltuğu diye adlandırılan, vücuda 45 derece açı veren ve ayakları kaldıran koltuklarda şekerleme yapabilirsiniz. Sahurda proteinden zengin gıdaların alınması reflüyü azaltıyor. Yağdan zengin gıdaların alınması ise reflüyü arttırıyor. Gazlı içecekler reflüyü arttırdığı için bu tür içeceklerden kaçının. Daha çok limonata veya evde hazırlanan meyve suları için.”

Tarçın, mide sorunu yaşayanları, özellikle iftardan sonra ağır spor yapmamaları konusunda da uyardı.