Kansere karşı mutlaka tüketin

Bilimsel Çalışmalar
Flavonoidler; antioksidan özellikleri olan yani vücuda zarar veren öğeleri etkisiz hale getiren bitkisel maddelerdir. Flavonoidler olarak bilinen bir grup bitki pigmentinin gösterdiği antioksidan akti...
EMOJİLE

Flavonoidler; antioksidan özellikleri olan yani vücuda zarar veren öğeleri etkisiz hale getiren bitkisel maddelerdir. Flavonoidler olarak bilinen bir grup bitki pigmentinin gösterdiği antioksidan aktivite; geleneksel antioksidan besinler olan C ve E vitaminleri, betakaroten, selenyum ve çinkodan daha kuvvetli ve etkilidir. Flavonoidler; meyve ve sebzelere renklerini vermenin yanı sıra; gıdalar, özsular, bitkiler ve arı poleninin birçok tıbbi özelliğinden sorumludur. 8 binin üzerinde flavonoid bileşiği kimyasal yapılarına göre tanımlanarak sınıflandırılmıştır. Flavonoidlere anti-inflamatuar, antialerjik, antiviral ve antikanser özelliklerinden dolayı bazen ‘doğanın biyolojik yanıt niteleyicileri’ denir.

KANSERE KARŞI ETKİLİ

Bazı flavonoidler antikanser özellikleri açısından geniş ölçüde incelenmiştir. Bunlar; kersetin ve yeşil çay özütüdür (Bir maddenin herhangi bir yolla elde edilmiş olan özü, ekstre). Flavonoidlere bazen ‘yarı-esansiyel besinler’ denir. Daha geniş kapsamlı antioksidan aktivitenin flavonoidlerin yanında başka kanser karşıtı etkileri de olduğundan, flavonoidden zengin özüt veya belli flavonoidlerin destekleyici dozlarda alınması tavsiye edilmektedir. Böylece bedeninizin diğer koruyucu sistemlerden kaçan herhangi bir türdeki serbest radikal ve oksidanın ortadan kaldırılmasını garanti altına alabilirsiniz. Bazı flavonoidler belli dokularda yoğunlaştığından, belli durumları hedef alan flavonoisleri seçebilirsiniz. Örneğin; en yararlı dokuya özel bitkisel flavonoid grupları arasında proantosiyanidler yer alır. Bu moleküller üzüm çekirdeği ve çam kabuğu özütlerinde yüksek konsantrasyonlarda bulunur. 50 yaşın altındaki çoğu kişide genel antioksidan desteği için üzüm çekirdeği özütü öneriliyor, çünkü kalp hastalığına karşı korumada özellikle etkili bir besin. 50 yaşın üzerindekilerde en iyi seçenek genellikle Ginkgo biloba özütüdür. Ailede kanser öyküsü varsa, en iyisi elbetteki yeşil çay özütüdür.

BOL BOL YEŞİL İÇECEKLER TÜKETİN

Yeşil içecekler terimi; yeşil çay ve dehidrate arpa çimi, buğday çimi veya deniz yosunu kaynakları gibi bazı ticari ürünler için kullanılır. Bu tür formüller, su ve özsu ile karıştırılarak tekrar sulandırılarak kullanılır.

SİYAH YERİNE YEŞİL ÇAY

Taze arpa çimi, buğday çimi gibi yeşil yiyecekler besin değeri açısından son derece zengindir. Yeşil yiyecekler; doğal yağda çözünen klorofil (bazı mikroorganizmalarda güneş ışınını kimyasal enerjiye dönüştüren yeşil pigment) açısından çok zengindir. Başka bitki pigmentleri gibi, klorofil de önemli antioksidan ve antikanser etkilere sahiptir.

Yeşil çay ve siyah çay aynı bitkiden, Camellia sinensis’den elde edilir. Her yıl yeşil çaydan yaklaşık dört kat fazla siyah çay üretilmekte ve tüketilmektedir. Yeşil çay faydalıdır, çünkü kanser karşıtı etki de dahil yüksek düzeyde tedavi edici etkisi olan, polifenol olarak bilinen bileşikler içerir.

Yeşil çay ve siyah çay arasındaki fark, üretim sürecinden kaynaklanır. Siyah çay üretmek için yaprakların okside olmasına izin verilir. Buna karşılık yeşil çay, yeni kesilen yaprağın hafif buharda pişirilmesi ile üretilir. Buhar; enzimlerin polifenolleri dönüştürmesini engeller ve oksitlenme oluşmaz.

YEŞİL İÇECEKLER İÇİN UYARI!

Yeşil çay, diğer yeşil içecekler ve bazı başka doğal ürünler, kan sulandırıcı ilaçlarla etkileşime girebilir. Bu ilaçlar K vitamininin etkisini bozarak, kanın pıhtılaşmasını engeller. Yeşil içecekler iyi birer K vitamini kaynağı olduğundan, kumadinin etkinliğini azaltabilir. Bu nedenle ilacı kullanmadan önce doktorunuza danışmanızda yarar var.