Horlama ve uyku apnesi zayıflarda da görülüyor

Bilimsel Çalışmalar
20-30 yıl önce horlama özellikle erkekler için son derece normal karşılanan bir durum olarak görülür uyku apnesi hastalığına ise çok aşırı kilolu kişilerde rastlanan nadir bir hastalık gözüyle bakılır...
EMOJİLE

20-30 yıl önce horlama özellikle erkekler için son derece normal karşılanan bir durum olarak görülür uyku apnesi hastalığına ise çok aşırı kilolu kişilerde rastlanan nadir bir hastalık gözüyle bakılırdı. Ancak geçen zaman içinde anlaşılmıştır ki ne horlama masum bir gürültüdür ne de uyku apnesi sanıldığı kadar nadirdir. 

Solunum 10 saniye duruyor 

Uyku apnesi, hastalığı, horlama sırasında solunumun 10 saniyeden uzun süre tam olarak durması veya hafifleyerek yetersiz hale gelmesi sonucunda kandaki oksijen oranının önemli şekilde azalmasına neden olur. Bu kişiler yeterli ve dinlendirici bir uykudan mahrum kalırlar. Son zamanlarda görsel ve yazılı medyanın konuyu sıkça gündeme getirmesi sayesinde insanlar bu hastalığın ciddi kalp hastalıklarına, psikolojik problemlere ve çeşitli sistemik hastalıklara yol açtığı konusunda bilinçlenmiştir. Ancak bazı noktaların hala yeterince anlaşılmadığını düşünüyorum. 

Fazla kiloya neden oluyor 

Öncelikle uyku apnesinin sadece aşırı kilolu kişilerde görülen bir hastalık olmadığı ve bizzat uyku apnesi hastalığının hızla kilo almaya neden olabildiği bilinmelidir. Diğer bir önemli bilgi bu hastalığın tek bir şeklinin olmadığı, başka uyku hastalıklarına eşlik edebildiği ve bütün hastalara aynı tedavinin verilmediğidir. İlaç tedavisi, cerrahi tedavi ve yatarken takılan bir maske aracılığıyla uykuda solunumu destekleyen cihazlar başlıca seçeneklerdir.  

Maske nefes aldırıyor 

Günümüzde geliştirilen cihazlar son derece sessiz çalışmakta olup kişinin yüz şekline ve isteğine göre tercih edilebilen çok konforlu maske seçenekleri bulunmaktadır. Üzerinde durulması gereken en önemli konu tedavisiz kaldığında çok tehlikeli sonuçları olan bu hastalığın tedavisinin günümüzde artık çok kolaylaştığı ve süreç içinde yaşanabilecek sorunların hekim-hasta işbirliğiyle rahatlıkla çözülebileceğidir.