Her 100 kişiden ikisinin hastalığı

Bilimsel Çalışmalar
Her 100 kişiden ikisinde görülen temizlik hastalığı insana hayatını zindan edebiliyor. Reem Nöropsikiyatri Merkezi’nden Dr. Mehmet Yavuz, ”ellerimi yıkamadan duramam”, ”kıyafet...
EMOJİLE

Her 100 kişiden ikisinde görülen temizlik hastalığı insana hayatını zindan edebiliyor. Reem Nöropsikiyatri Merkezi’nden Dr. Mehmet Yavuz, ”ellerimi yıkamadan duramam”, ”kıyafetlerimi temiz olduğuna inanana kadar yıkıyorum”, ”bulaşık makinesi benden iyi temizleyemez”, ”kapı kollarına dokunamam”, ”başkasının evinde tuvalete giremem” gibi takıntıların var olduğuna işaret ederek, aşırı temizlik düşkünlüğünün hastalık belirtisi olduğunu belirtti.

İster ama başaramaz

Halk arasında temizlik hastalığı olarak bilinen ”obsesif kompulsif” kişilik bozukluğunun hem kişiyi, hem de

çevresindekileri hasta ettiğini de kaydeden Yavuz, şunları dile getirdi: ”Takıntılı şekilde temizlik tutkunluğunun altında yatan sebep, anksiyete bozukluğu, şüphecilik ve emin olamama hissi, saplantılı düşüncelerdir. Kişi bu bozuklukların mantık dışı olduğunu bildiği halde kendi davranışlarını engelleyemez. İstem dışı davranışlarını sürekli tekrarlayarak engellemeye çalışır. Saplantılı düşünceden kurtulmaya ve unutmaya çaba gösterir. Fakat başarılı olamaz. Elini yıkadığı halde emin olamadığı için tekrar yıkayabilir. Bu hastalık tedavi edilebilir bir hastalıktır. Tedavi edilmediğinde ciddi sağlık problemleri ortaya çıkabilir.”

Nedeni kesin olarak bilinmiyor

Temizlik hastalığının belirtilerini; ”Kişi sürekli ellerini yıkar, evi temizler, eve gelen bir misafirin ardından

kullandığı her şeyi temizleyebilir, zamanın çoğunu temizlik yaparak harcar, kirli olduğunu düşündüğü her nesneyi yıkar ve temizlemeden

kullanamaz” şeklinde sıralayan Yavuz, temizlik hastalığına

etki eden faktörleri de şöyle anlattı: ”Aslında takıntılara sebep olabilecek pek çok neden öne sürülmekteyse de kesin olarak nedeni bilinmemektedir. Biyolojik, psikolojik, çevresel faktörler neden olabilir. Ailesi çok düzenli ve titiz ya da aşırı kuralcı olan bir çocukta bu tür saplantılı düşünceler ve buna bağlı olarak saplantılı davranış biçimleri gelişebilir. Örneğin; annesi çok titiz olan bir çocuk ileride temizlik hastalığına yakalanabilir. Aynı zamanda yakın bir dönemde yaşadığı acı bir olay da takıntılara sebep verebilir. Vefat, iflas, boşanma gibi yaşanan zor süreçlerden sonra obsesif kompulsif düşünceler ve eylemler görülebilir.”

Ailesi ve çevresi zorluk yaşar

Takıntılı kişilik durumlarının o kişinin hayatını olumsuz etkilediğini de ifade eden Yavuz, şöyle devam etti: ”Öncelikle kişinin sosyal ve iş yaşantısı bozulur. Aşırı temizlik tutkusundan ötürü çevresindeki arkadaşları evine gelmek istemeyebilir. Kendisini bu durum karşısında mutsuz hisseder. Aynı zamanda bu tarz hastalıklarda kişi en çok kendisine zarar verir. Zamanın çoğunu temizliğe ayırdığı için zaman kaybı yaşar. Diğer yapması gereken hiçbir şeye konsantre olamaz. Gerek ev ve sosyal çevresiyle, gerekse iş ortamı ile ilişkileri bozulur. İş performansı önemli derecede olumsuz etkilenir. Evli ise eşi ve çocuğu ile iletişim bozukluğu yaşar. Bir dönem sonra kişi bedensel olarak da belirli rahatsızlıklara zemin hazırlamış olur. Bel, kas eklem ağrıları bu dönemde ortaya çıkabilir. Depresyon da ortaya çıkabilir.”

İnatçı bir hastalık

Yavuz, hastalığın tedavisine ilişkin de şu görüşlere yer verdi: ”İlaç ve terapi gibi tedavi yöntemleri kullanılabilir. Eğitimsel terapi yöntemleri de fayda sağlar.

Obsesif kompulsif bozukluklar inatçı hastalıklardır. Yenilemeler ve gerilemeler görülebilir. Terapi, ilaç tedavisi birlikte uygulandığında daha iyi sonuçlar alınabilir. "