Grip aşısı olmalı mı, olmamalı mı?

Bilimsel Çalışmalar
Zuhal Erkek’in haberi Sonbahar geldi grip virüsü de kol gezmeye başladı. Medyada her gün grip aşısı ve gripten korunma ile ilgili haberler okuyoruz. Özellikle yeni grip aşılarının piya...
EMOJİLE

Zuhal Erkek’in haberi

Sonbahar geldi grip virüsü de kol gezmeye başladı. Medyada her gün grip aşısı ve gripten korunma ile ilgili haberler okuyoruz. Özellikle yeni grip aşılarının piyasaya verildiği şu günlerde insanların kafaları grip aşısı olup olmama konusunda hayli karışık! Bazı uzmanlar grip aşısının gerekli olduğunu savunurken, bazı uzmanlar da grip aşılarının etkisiz olduğu kanısında. Bizler de grip aşısı nedir, kimler grip aşısı olmalı ya da olamamalı, grip aşısının etkisi ne boyuttadır sorularının cevabını Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta ve Acıbadem Kozyatağı Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Doktor Sadi Rüştü Vurla ile konuştuk.

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta aşının etkisiz olduğunu söyleyerek grip aşına karşı çıkarken, İç Hastalıkları Uzmanı Doktor Sadi Rüştü Vurla ise grip aşısının yüksek orandaki koruyuculuğuna dikkat çekiyor. İşte bu konuda iki farklı görüşe sahip iki uzman doktor, neden böyle düşündüklerini anlattılar. Biz de bu konudaki kararı size bırakıyoruz…

GRİP AŞILARI ETKİSİZ

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, grip aşısının Amerika’da son 20 yılda grip aşısı olan yaşlıların oranı yüzde 15’ten yüzde 65’e çıkmasına rağmen yaşlıların hastaneye yatış ve ölüm oranlarında buna uygun bir azalma olmadığını söyledi.

Kanada’da 700 kişi üzerinde yapılan araştırma da grip aşılarının yaşlılarda gribe bağlı ölümleri azaltmadığını ortaya koydu. Oysa daha önceki çalışmaların sonuçlarına bakarak grip aşısı olan yaşlılarda hastaneye yatışların yüzde 30 ve ölümlerin yüzde 50 oranında azaldığı bilinirdi. Durum çocuklarda da farklı değil. Mayo Klinik 6 ay-18 yaş arası 263 çocuğu 8 sene takip etmiş ve sonuçta grip aşısı olan çocuklarda hastaneye yatma riskinin 3 misli fazla olduğu ortaya çıktığı gibi grip aşısı olan astımlı çocuklarda bu risk daha da yüksek bulunmuştur.

AŞI OLDUKTAN SONRA GRİP OLMAMA GARANTİSİ YOK

Grip aşılarının etkinliği Nasrettin Hoca’nın göle maya çalmasından farklı değil. Önümüzdeki kış aylarında beklenen grip salgınına yol açacak virüsle aşıdaki virüsler uyumlu olursa ‘İyi ki aşı olmuşum’ diye sevinebilirsiniz. Ama bu işin garantisi yok, aşı hiçbir işe yaramayabilir de.
Bana sorarsanız; yüzde yüz ve ömür boyu etkili bir grip aşısı çıkana kadar ağır ve kronik akciğer, kalp, böbrek, kanser ve diyabet hastaları ile kortizon kullananların, yani grip salgınlarında ölüm ihtimali en yüksek olan kişilerin aşı olmaları uygundur derim.

Prospektüsünde yazmıyor, ama aşı yaptırırken ‘Ya tutarsa’ diye iyi dilekte bulunmanızı da hararetle tavsiye ederim. Çünkü ‘iyimser olmanın bağışıklığı kuvvetlendirdiğini’ gösteren araştırma sayısı, grip aşılarının etkin olduğunu gösteren araştırma sayısından çok daha fazla!

GRİP AŞISI BAĞIŞIKLIĞI ZAYIFLATIYOR

Daha önce yapılan araştırmalar da mutat grip aşısının çocukların bağışıklığını zayıflatabileceğini ve aşıda bulunmayan bir virüsle karşılaşmaları durumunda ciddi şekilde hastalanabileceklerini ortaya koymuştu. Her sene grip aşısı olan çocuklarla, olmayanlar kıyaslandığında yaşa bağlı olarak aşı olmamış çocuklarda direnç artışı tespit edilirken, aşılanan çocuklarda direnç artışı için hücre sayısında artış belirlenememiştir.

Daha önce yapılan bir araştırmada da ‘grip aşısının farelerde grip enfeksiyonu ile etkili bağışıklık kazanılmasını da önleyebileceği’ gösterilmişti.

GRİP AŞISININ BAĞIŞIKLIĞI UZUN SÜRELİ DEĞİLDİR

Grip aşılarının gribe karşı sağladığı bağışıklık kuvvetli ve uzun süreli değildir. Genç ve sağlıklı insanların yüzde 80’inde aşıdan iki üç hafta sonra grip virüslerine karşı antikorlar ortaya çıkar ama bu, aşı olanların gribe yakalanmayacakları manasına gelmez. Üstelik aşının etkili olabilmesi için aşıda bulunan virüslerle salgın yapan virüslerin aynı veya çok benzer olmaları gerekir.

Bunun dışında bir de yaş ilerledikçe ve bağışıklığı etkileyen bir hastalık olması durumunda gençlerdeki kadar antikor da oluşmaması da çok önemlidir. İroniye bakar mısınız: Bir insanın gripten zarar görme ihtimali arttıkça aşıdan fayda görme şansı da o nispette azalıyor.

GRİP HASTALIĞI AŞIYA GÖRE DAHA KORUYUCU

Araştırmacılar gerçek bir grip virüsü ile geçirilen enfeksiyonun sağladığı bağışıklığın daha etkili ve daha uzun süreli olduğunu kanıtlanmıştır.

GRİP, ÖLÜM ORANI SALGINLARLA %15 ‘ KADAR YÜSKSELEBİLİR 

Acıbadem Kozyatağı Hastanesi İç Hastalıkları Uzman  Doktor Sadi Rüştü VURAL gripli hastada; zatürre, kalp zarı iltihabı,beyin zarı iltihabı sinüzit,orta kulak iltihabı gibi komplikasyonlar ortaya çıkarsa hastalığın ve öldürücü bir hastalık haline dönüşebileceğini söyledi. Bu tehlike çocuklar ve yaşlılarda çok daha fazla görüldüğüne dikkat çeken Uzman Sadi Rüştü Vural, gripten ölenlerin oranlarının % 15 ‘e kadar yükselebilen ciddi bir hastalık olduğunu ifade etti. Grip aşısının yüksek oranda koruyuculuğu olduğunu belirten Vural, risk grubundaki kişilerin muhakkak aşı olmasını ve her sonbaharda bu aşılarını yenilemesi gerektiğini bildirdi.

GRİP AŞISININ YÜKSEK ORANDA KORUYUCULUĞU VAR

Gripte son yıllarda sıkça uygulanmaya başlayan aşının da yüksek oranda koruyuculuğu olduğu görülmüştür. Her yıl salgın yapan influenza virüsü kendi içinde değişiklikler gösterdiğinden o yıl üretilecek olan aşılar Dünya Sağlık Örgütü tarafından yeniden belirlenir. Bu nedenle risk grubundaki kişilerin aşılanması her sonbahar başında tekrarlanmalıdır.

GRİP AŞISININ YAN ETKİLERİ NELERDİR?

Grip aşısı sonrası %15-20 oranında aşı yerinde ağrı, kızarıklık, şişlik oluşabilir. Tüm vücudu etkileyen yan etkiler ise son derece nadirdir (%1’in altında) ve ateş, halsizlik, kas ağrısı gibi yan etkiler (eğer görülürse) aşıdan 6-12 saat sonra başlamakta ve 1-2 gün içinde kendiliğinden geçmektedir. Her biyolojik üründe olduğu gibi grip aşısı uygulanmasından sonra da alerjik reaksiyon görülebilir.

KİMLER GRİP AŞISI OLMALI

Gribin yaşamsal risk oluşturduğu ve tıbbi açıdan mutlaka aşılanması önerilenler:
•      65 yaşından büyük kişiler
•      Şeker hastaları (diyabet)
•      Astım hastaları
•      Kronik akciğer hastaları (Bronşit vb.)
•      Kronik kalp ve damar sistemi hastaları (koroner arter hastaları)
•          Bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler (kronik kan hastalığı –hemoglobinopati- olanlar, kanser hastalı, immunsupresif kullananlar)
•          Huzurevi, bakımevi vb ortamlarda yaşayanlar
•          Hamile bayanlar (4 aylıktan itibaren)
•          HIV ile enfekte kişiler
•          Sık seyahat edenler
•          Gribin tıbbi ve ekonomik olumsuz etkilerinden korunmak isteyen kişiler (iş adamları, üretimde çalışanlar, sporcular vb)
 

on5yirmi5.com