Göz Tansiyonuna Dikkat!

Bilimsel Çalışmalar
Ağırlıklı olarak 40 yaş üstü kişilerde görülen hastalık bilinenin aksine yeni doğan bebekler dahil her yaştan insanı tehdit ediyor. Özellikle son yıllarda sık görülen göz hastalıklarından biri olan gl...
EMOJİLE

Ağırlıklı olarak 40 yaş üstü kişilerde görülen hastalık bilinenin aksine yeni doğan bebekler dahil her yaştan insanı tehdit ediyor.

Özellikle son yıllarda sık görülen göz hastalıklarından biri olan glokom, yani göz tansiyonu, erken tedavi edilmediğinde ciddi görme kayıplarına yol açıyor. Artan göz içi basıncının göz siniri hücrelerine zarar vermesiyle oluşan hastalık, özellikle 40 yaş üstü kişilerde görülüyor ancak uzmanlar, yeni doğan bebekler dahil her yaştan insanın glokom riskiyle karşı karşıya olduğu konusunda uyarıyor.

Glokomun erken teşhis edilip hiç zaman kaybetmeden tedaviye başlamanın, önemine dikkat çeken Prof. Dr. Can Üstündağ, hastalığa ilişkin şu bilgileri veriyor: “Glokom kendini hissettirmeden başlar ve ilerler. Belirtiler ortaya çıktığında ise hızlı seyrederek görme sinirlerinde onarılması mümkün olmayan tahribata ve sonunda geri dönüşümü olmayan görme kaybına yol açar.”

KİMLER RİSK ALTINDA?

Glokom’un nedenleri arasında ilk sırada genetik yatkınlık geliyor. Ailesinde glokom öyküsü olan kişilerde hastalığın görülme riski de artıyor. Yanı sıra hastalığı tetikleyen pek çok faktör bulunuyor. Prof. Dr. Üstündağ bu faktörleri şöyle özetliyor: “35 yaş üstünde olanlar, şeker ve tansiyon hastaları, şiddetli kansızlık ve şok yaşayanlar, yüksek miyop ya da hipermetrop hastaları ve migreni olan kişiler risk grubunda. Ayrıca göz yaralanmaları, uzun süreli kortizon tedavisi de hastalığı tetikleyen unsurlar arasında.”

YILDA BİR KEZ GÖZ TANSİYONU ÖLÇÜLMELİ

Erken ve özel tetkiklerle yapılan doğru teşhisin hastalığın tedavisi için büyük önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Üstündağ, tedavi yöntemlerini şöyle anlatıyor:

“Hastalığın erken teşhisi önemli. Bu nedenle herhangi bir belirti olmasa da yılda bir kere göz tansiyonunun ölçülmesi gerekiyor. Glokom, üç yolla tedavi edilebilir. Öncelikle hastanın göz tansiyonu gözdeki sıvının üretimi kısılarak ya da çıkışı artırılarak düşürülür. Bu iki yöntem için kullanılan ilaçlar her gün belirli aralıklarla alınan ve hayat boyu kullanılan ilaçlardır.

İlaç tedavisine rağmen göz tansiyonu düşmüyor ve görme alanı daralıyorsa ameliyat yapılır. Ameliyat sonrası çoğunlukla glokom ortadan kalkar. Göz tansiyonu tedavisinde lazer ışını çeşitli amaçlarla kullanılabilir. Lazerin göz tansiyonu tedavisindeki bir diğer kullanım alanı ise gözün dış kısmında bulunan renkli kısmın çevresindeki beyaz bölgeye yapılan uygulamadır. Glokom tedavi edilmezse körlükle sonuçlanabilir.”

NTVMSNBC