Gizli şekere dikkat!

Bilimsel Çalışmalar
Özel Yıldızlıgüven Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Alptekin Duman, gizli şeker ve tedavisi hakkında bilgiler verdi. Duman, çağımızın vebası olarak nitelendirilen diyabetin (şeker hastalığı) her g...
EMOJİLE

Özel Yıldızlıgüven Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Alptekin Duman, gizli şeker ve tedavisi hakkında bilgiler verdi. Duman, çağımızın vebası olarak nitelendirilen diyabetin (şeker hastalığı) her geçen gün daha fazla ve daha erken yaşlarda görülmeye başladığını söyledi. Star gazetesşinde yer alan habere göre; Diyabet tespit edilene kadar bazen 5 yıl gibi uzun bir süre prediyabet (gizli şeker) denilen ve kalp hastalıkları açısından normal insanlara göre 1.5 kat artmış bir riskin olduğu dönem olduğunu vurgulayan Dr. Alptekin Duman, “Gizli şeker, şeker hastalığına aday olduğunuz anlamına gelir .Bu kişilerin bir kısmında sadece açlık kan şekeri yüksektir, bir kısmında ise sadece tokluk kan şekeri yüksektir, bir kısım hastada ise reaktif hipoglisemi denen yemek yedikçe kan şekerinin düşmesi vardır. Bu olayların temelinde insülin hormonun iyi çalışmaması, pankreastan (iç salgı bezi) glukagon hormonunun fazla salgılanması ve bağırsaklardan salgılanan bir takım hormonların salgılanmasında bozukluk vardır. Ayrıca genetik ve çevresel etkenlerde rol oynar. Neticede pankreas beta hücre sayısı azalır ve şeker hastalığı ortaya çıkar. Sadece açlık kan şekeri yüksekliği olanlarda genetik faktörlerin yani ailede şeker hastalığı olmasının, sigara içmenin ve erkek olmanın önemli rolü varken, sadece tokluk kan şekeri yüksekliği ise hareketsiz kişilerde sağlıksız beslenenlerde ve boyu kısa olanlarda daha fazla görülmektedir. Ancak her iki durumda da insülin direnci, kilo, ailede şeker olması önemlidir, her iki durumda gizli şeker durumudur” dedi.

Bu sinsi hastalığın belirtileri ile ilgili bilgi veren Duman “Şeker hastalığının bu erken döneminde de bazı işaretler vardır. Bunların en önemlileri kan şekerinin düşmesi sonucu ortaya çıkan ‘hipoglisemik belirtiler’ grubudur. Yemeklerden sonra belirginleşen yorgunluk hali, ağır yemekleri takiben daha çok hissedilen uyuklama, terleme, bitkinlik gibi sorunlar,acıkma atakları,tatlı isteği, özellikle baş, boyun bölgesinde tekrarlayan terleme atakları, bir türlü anlam verilemeyen öfke nöbetleri, ani parlamalar, sinirlilik, sık tekrarlayan enfeksiyonlar bu işaretlerin en sık karşılaşılanlarıdır. Halsiz, yorgun, bitkin iseniz ve kilo alıyorsanız sizde gizli şeker ve insülin direnci olabilir. Normal bir akşam yemeğini takiben 8 saatlik açlık sonrası bakılan kan değerinde açlık kan şekeri 100-126 mg/dl arasında olan kişilerde gizli şeker olabilir. OGTT denilen şeker yükleme testi , HbA1c testi bize bu konuda yeterli bilgiyi verir. Kilolu ve 45 yaşın üstünde iseniz gizli şeker olup olmadığınızı öğrenmek için test yaptırmanız gereklidir. Eğer vücut ağırlığınız normal ise ve 45 yaş civarında iseniz testi yaptırmanın sizin için uygunluğunu doktorunuza danışınız. 45 yaşından genç erişkinlerde ve şişman bireylerde diyabet ve pre-diyabet yönünden risk faktörlerinin varlığı araştırılır” diye konuştu.

Yüksek tansiyon, düşük HDL-kolesterol düzeyi, yüksek trigliserid düzeyi, ailede diyabet varlığı, gestasyonel diyabet (gebelik şekeri), 4,5 kg üzerinde bebek doğumu öyküsü olanların dikkatli olması gerektiğine dikkat çeken Duman “Eğer pre-diyabetiniz(gizli şekeriniz) olduğunu bilirseniz Tip 2 diyabetli olmanızı önleyecek önlemleri zamanında alma şansınız olur. Çalışmalar ağırlık kaybını sağlayan ve fiziksel aktiviteyi artıran diğer bir ifade ile gerekli yaşam tarzı değişikliklerini yapan prediyabetli bireylerin,yüzde 58 oranında Tip 2 diyabetli olmayı önleyebildiğini veya geciktirebildiğini göstermiştir. Bireysel bir beslenme tedavisi (diyet tedavisi) ve haftanın 5 günü günde 30 dakika düzenli yürüyüş şeklinde yapılan egzersiz programı sonucunda, vücut ağırlığının ılımlı olarak azalması (yüzde 5-10) ile veya doktorunuzun size uygun seçeceği birtakım ilaçlarla gizli şekerden şeker hastalığına geçiş önlenebilmekte veya geciktirilebilmektedir” şeklinde konuştu.