Diyabetin Farkettirmeden Yaptığı Kötülük!

Bilimsel Çalışmalar
Şeker, damar sertliğine neden oluyor ve kalbe gelen kan miktarı azalıyor. Bunun sonucunda göğüs ağrısı, kalp krizine veya ani kardiyak ölümlere neden oluyor… Dünyada ölümnedenleri arasında ilk s...
EMOJİLE

Şeker, damar sertliğine neden oluyor ve kalbe gelen kan miktarı azalıyor. Bunun sonucunda göğüs ağrısı, kalp krizine veya ani kardiyak ölümlere neden oluyor…

Dünyada ölümnedenleri arasında ilk sırayı alan kalp – damar hastalıkları, kimi zaman sinsi ilerleyen bazı hastalıkların varlığıyla sağlığı tehdit noktasına gelebiliyor. Kalbi yoran hastalıkların başında diyabet yer alıyor. Kalp – damar hastalıkları diyabetin en önemli komplikasyonu olarak görülüyor ve diyabetli hastalarda erken ölüm nedenlerinin başında geliyor.

Diyabet hastalarının yüzde 65’ i yaşamını kalp hastalığı veya inme nedeniyle yitiriyor. Doç. Dr. Gültekin Hobikoğlu, diyabet hastalarında aynı yaşta olup şeker hastalığı olmayan bireylere göre kalp – damar hastalık riskinin 2-3 kat daha fazla olduğunu belirtiyor. Diyabet, ömür boyu bakım gerektiren kronik bir hastalık olması nedeniyle diyabetli bireylerin kanında çokmiktarda bulunan şeker, damar sertliğine neden oluyor ve kalbe gelen kan miktarı azalıyor. Bunun sonucu olarak hissedilen göğüs ağrısı, kalp krizine veya ani kardiyak ölümlere neden oluyor. Öğünlerden iki saat sonra ortaya çıkan tokluk kan şekeri yüksekliği bu riski artırıyor. Diyabetlilerde yaygın olarak yüksek tansiyon, kilo fazlalığı ve kan yağlarında yükseklik bulunduğu için tüm bu etkenler ek bir risk artışı oluşturuyor. Diyabetli bireylerde küçük damarların zedelenmesi sonucunda karşımıza "Mikrovasküler komplikasyonlar" denilen retinopati, nefropati, nöropati, diş ve dişeti hastalıkları çıkabiliyor. Diyabet erken teşhis edilip kontrol altına alındığında, özellikle kalp-damar hastalıkları ile körlük (retinopati), böbrek yetmezliği (nefropati) ve duyu kaybı (nöropati) gibi hastalıkların gelişimi önlenebiliyor.

DİYABETLİLERDE KRİZ RİSKİ
Kalp damarlarında darlık oluştuğunda, yokuş veyamerdiven çıkarken, hızlı yürürken göğüste ağrı, baskı veya yanma olabiliyor. Ancak diyabet hastalarında duyu kaybı (nöropati) olduğu için bu hastaların bazıları damarlarında ciddi darlık olduğu halde ağrı duymuyor. Bu hastalar daha çok göğüste tıkanma ve nefes darlığı şeklinde daha hafif sıkıntılar hissediyor. Hatta kalp krizi geçirdiği halde farkında olmayan diyabetliler bile bulunabiliyor.

TESTLER ÇOK ÖNEMLİ
Bu nedenle, diyabet hastalarının 6 ay -1 yıl aralarla kardiyolojik kontrolden geçirilerek kontrol edilmeleri gerekiyor. Bu kontrollerde eko, efor testi veyamiyokard perfüzyon sintigrafisi gibi yöntemlerle kalp damarlarında oluşabilecek darlığın araştırılması ve eğer bu testlerde bozukluk varsa kesin teşhisin koroner anjiyografi yapılarak konulup tedavinin buna göre planlanması öneriliyor.

FAZLA KİLOYA DİKKAT
Diyabetlilerde kilo verilmesi ve kilonun korunması çok önemli. Kalorisi az, şekersiz, sebze vemeyveden zengin, az tuzlu bir beslenme programını düzenli olarak takip etmek lazım. Her gün yapılacak 30-40 dakikalık yürüyüşlerle şeker düzeyi daha iyi kontrol edileceği gibi tansiyon ve kolesterol düzeyleri istenilen seviyelere çekilebiliyor. Bu önlemlerle bile kontrol altına alınamayan diyabetlilerde kan yağlarını ve tansiyonu ilaç tedavisiyle kontrol altına almak gerekiyor.

TANSİYONU OLAN 5 ERKEKTEN BİRİ 10 YIL İÇİNDE KALP HASTASI OLUYOR
Türkiye’de erişkin her 100 kişiden 30’unda ve 65 yaş üstü her 2 kişiden birinde hipertansiyon görülüyor. Fark edilmez ve tedavi edilmezse ateroskleroz denen damar sertliğine ve kalp damarlarında daralma yaparak kalp krizi, felç ve böbrek yetersizliğine neden olabiliyor. Yapılan bir araştırmada, ülkemizdeki hipertansiyon hastalarının yaklaşık yarısında kan yağları yüksekliği, kilo fazlası, kan şeker toleransının bozulması ile seyreden kalp krizi geçirme riskini yükselten metabolik sendrom bulunuyor. Yine çalışma sonuçlarına göre 3 hipertansiyon hastasından 1’inde diyabet, 5 hipertansiyon hastasının 1’inde ise obezite sorunu var. Hipertansiyon hastalarında 10 yıl içinde koroner kalp hastalığı gelişme riski yüzde 13. Hipertansiyonu olan 5 erkekten biri de 10 yıl içinde koroner kalp hastası oluyor.

HİPERTANSİYONA "DUR" DEYİN
HASTALARIN yüzde 95’inde hipertansiyona neyin yol açtığı bilinmiyor ama fazla tuz kullanımı ilk sıralarda. Kilo fazlalığı olanlarda verilecek her kilonun tansiyon sorununun çözümünde önemli oranda etkisi var. Hareketsiz yaşam tarzı, fazla alkol ve sigara kullanımı hipertansiyon gelişme riskini artırıyor.

Haber Türk