Bir Gün Her Şeyi Unutabilirsiniz!

Bilimsel Çalışmalar
Cep telefonunuzu nasıl kullanacağınızı, tuvaletinizi nereye yapacağınızı bilemediğinizi düşünün. Hafıza ve düşünme yeteneğinizin kaybolduğunu hayal edin… O geri dönüşü olmayan bir yol… En ...
EMOJİLE

Cep telefonunuzu nasıl kullanacağınızı, tuvaletinizi nereye yapacağınızı bilemediğinizi düşünün. Hafıza ve düşünme yeteneğinizin kaybolduğunu hayal edin… O geri dönüşü olmayan bir yol…

En basit işleri bile yapamadığınızı düşünün. Sonunda hafızanızın ve düşünme yeteneğinizin gittiğini… Mantık yürütme, yer ve zaman tayini, okuduğunu anlama, konuşma gibi işlevsel konularda bozulma olduğunu… O geri dönüşü olmayan bir yol… Alzheimer… Biz bazen Belirtileri 60 yaşından sonra çıkmaya başlıyor. Tahminlere göre Amerika’da 5.1 milyon kişi bu hastalığa yakalanmış durumda. Bugün 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü. Bu hastalık nedir? Hastalığa ilişkin neler yapılmalıdır? Bunları araştırdık..

Hastalık ismini Dr. Alois Alzheimer’den alıyor. Dr. Alzheimer hastası August D’yi muayene ediyor ve onu ölümüne kadar izliyor. Alzheimer hastalığının tanısı için kullanılan patolojik bulgular, August D’nin otopsi incelemesi ile Dr. Alzheimer tarafından tanımlanıyor.

SANAYİLEŞMİŞ TOPLUMLARDA DEMANS VAR
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü de resmi internet sitesinde bugün bu konuya değindi. Sağlık Müdürlüğü’nün bilgiler şu şekilde: "Bunama ya da demans olarak bilinen alzheimer, günlük yaşamın her zamanki gibi sürdürülmesini engelleyen, ilerleyici kronik bir beyin hastalığıdır. Alzheimer, ilerleyen süreç içerisinde kişinin farkındalığı bozulmaksızın, bellek, günlük yaşamın gereksinimleriyle başa çıkabilme yeteneği, algı ve devinime ilişkin işlevler, koşullara uygun düşen toplumsal davranışın korunabilmesi ve duygusal tepkilerin kontrolünde bozulma şeklinde sıralanan ve geri dönüşsüz ilerleyici belirtileri olan bir ileri yaş hastalığıdır. Sanayileşmiş toplumlarda en sık görülen demans hastalığıdır. Nüfusun yaşlanmasına paralel olarak giderek artmaktadır.

2025 YILINDA 25 MİLYON HASTA
Alzheimerda bir dizi muhtemel etkenler tartışılmakta ise de, hastalığın nedeni tam olarak bilinmemektedir. Kalıtımın hastalıkta rolü kanıtlanmış olsa da bilim adamları bunun bütün vakalarda söylenemeyeceğini belirtmektedirler. Dünyada yaklaşık 10 milyon alzheimer hastası vardır ve bu sayının 2025 yılına kadar 25 milyona çıkacağı tahmin edilmektedir."

DEPRESYON TETİKLİYOR
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Türker Şahiner,  depresyonun Alzheimer’ı tetiklediğinin kesinleştiğini belirtiyor.  Prof. Dr. Şahiner şöyle devam ediyor: "Alzheimer hastalığının sırları son araştırmalar ile daha anlaşılır hale geldi. Beyinde biriken “amiloid beta” türü protein molekülleri hastalığın temel sebebi olarak görülüyor. Bu durum kalp ve beyin damar hastalıklarına yol açan “kolesterol”un damarda birikmesine benzetilebilir. Yeni bilgilerle beyin hücreleri arasındaki bağlantıyı sağlayan amiloid beta eksikliği damarları tıkamıyor ancak beyin hücrelerinin ölümüne neden oluyor."

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Türker Şahiner, “Ayrıca bellek için çok önemli bir beyin bölgesi olan “hippokampus”un hacminin MR ile ölçülmesi de tanı ve takip için kullanılabiliyor. Beyin MR’ında “hippokampus” hacmi azalan bireylerin çok daha dikkatli olması gerekiyor” diyor.

PEK ÇOK KİŞİDE ENDİŞE VAR
Prof. Dr. Şahiner, "Her unutkanlık problemi Alzheimer habercisi olmasa da, birçok kişi Alzheimer’a yakalanma endişesi taşıyor. Görülme sıklığı yaşla beraber hızla artan Alzheimer’a yakalanma riski, üçlü test ile belirlenebiliyor. Prof. Dr. Şahiner konuyla ilgili şu bilgileri veriyor: “Kişilerin gelecekte Alzheimer tanısı alıp almayacakları yüzde 90 doğruluk oranıyla belirlenebiliyor. Amyloid-Beta ölçümü testinin yanında, APOE tipinin belirlenmesi ve FDG PET-SCAN’den oluşan üçlü test, 30-40’lı yaşlardaki bir kişinin ileride Alzheimer olup olmayacağını belirliyor" şeklinde konuşuyor.

YAKIN GELECEKTE TEDAVİ OLANAKLARI MÜMKÜN OLABİLİR
Nöroloji Uzmanı Dr. Erem Tokuş, hastalığın ilerleyici özellikte olduğunu belirtirken şöyle devam ediyor: "Şu anki mevcut tedavi seçeneklerimiz hastalığın ilerleme hızını duraklatma ile sınırlı. Güncel klinik araştırmalar yakın gelecekte çeşitli tedavi olanaklarının mümkün olabileceğini düşündürüyor."

Demansın üç seviyede ilerlediğini belirten Dr. Tokuş bu evleri şöyle anlatıyor: "Başlangıç evresindeki hastanın zihinsel fonksiyonlarında aksaklıklar mevcut olur.  Zihinsel fonksiyonlarımız konuşma, anlama, iletişim, soyut düşünme, muhakeme gibi entelektüel becerilerimizdir. Demans hastası okuduğunu anlayamaz, konuşurken kelime bulmakta güçlük çeker, okuduğunu anlayamaz/ yorumlayamaz. Basit unutkanlıklar olarak başlayan bu yeti kayıpları genellikle fark edilmez ya da yaşla ilişkili olağan değişiklikler olarak yorumlanır. Ne yazık ki bu evrede hekime başvuru son çok azdır. Oysa erken teşhis, her hastalıkta olduğu gibi bunamada da tedavinin daha yüz güldürücü olmasını sağlamakta.

ÇATALLA ÇORBA İÇMEYE ÇALIŞMAK
Zihinsel işlevlerdeki aksaklıklar, günlük yaşamı etkilemeye başladığında sorunlar dikkat çekici hale gelir. Örneğin hasta telefonu nasıl kullanacağını bilemez, kişisel temizliliği/bakımını yapamaz, para hesabını yapamaz hale gelir! Günlük yaşam aktivitelerinin etkilenmeye başladığı orta evrede, hastalar temel gereksinimleri için bile yakınlarına bağımlı hale gelirler. Bu dönemde hasta çorbasını çatalla içmeye çalışır veya yemek yediğini unutarak tekrar ister.        

İleri evrede ise artık davranış problemleri başlar. Bu dönem, sosyal ve ahlak öğretilerine uygun olmayan davranışlar nedeniyle hasta yakınlarının en sıkıntılı olduğu evredir. Hasta tuvaletini nereye yapacağını bilemez, fiziksel veya sözlü tacizler de bulunabilir, saldırganlık gösterebilir. Zaman içinde hastalar yatağa bağımlı hale gelir"

YÜZDE 15’TE VAR
Bu hastalığın 65 yaşının üstünde olan insanların yaklaşık yüzde 15’inde görüldüğünü ifade eden Dr. Tokuş şunları söylüyor: "Hastalığın görülme sıklığı yaşla doğru orantılı olarak artmaktadır. 80’li yaşlarda her iki yaşlıdan birinde var. Dünyada yaşlı nüfusun artmasıyla, demans görülme sıklığının artışının da katlanarak artacağı öngörülüyor."

RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
İleri yaş, düşük eğitim düzeyi, kadın cinsiyeti, kafa travması öyküsü, orta yaşlarda başlayan şeker hastalığı ve kalp-damar hastalığı olarak sayılabilir.
Bunama, hasta kadar yakınlarını da sosyal ve ekonomik olarak etkileyen bir hastalıktır.

DEMANS NEDİR?
Genellikle 50 yaşının üzerinde ortaya çıkan ve çoğu kez yavaş ilerleyici olan, beynin bilgi,davranış ve gündelik yaşamı sürdürme konularında gösterdiği yetersizliğin adı demanstır. Alzheimer ve demans karıştırılabilir. Ancak her demans Alzheimer hastalığı değildir ama her Alzheimer hastalığı demanstır. Alzheimer hastalığı dışında demansa neden olan bir çok hastalık ve durum vardır.

FAZLA KİLODAN KURTULMAK GEREKİYOR
Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Ayşegül Daldal da şunları söylüyor: "Yaşlanma ve ailede Alzheimer hastalığı bulunması en önemli risk faktörlerindendir. Stres, depresyon, düşük eğitim düzeyi, kronik alkolizm ve kafa travması risk faktörü olarak bildirilmiştir. Ayrıca damar sertliği ile zihinsel işlev arasınsa ilişki vardır. Diyabet, hipertansiyon, kolestreol yüksekliği, sigara, şişmanlık, beyin damar hastalığı gibi damarsal risk faktörleri bunama ve Alzheimer hastalığı için risk faktörleridir.

Bu nedenle korunmada orta yaşta olan damar sertliği, inme, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, diabet, şişmanlık ve sigara gibi damarsal risk faktörlerinin ortadan kaldırılması ile Alzheimer hastalığının riski azaltılabilir. Eğitim beyinde sağladığı yedek zihinsel kapasite ile hastalık başlangıcını bir kaç sene geciktirebilir. Zihinsel ve fiziksel aktiviteler Alzheimer hastalığının riskini azaltmaktadır. Geniş sosyal ilişkiler bunama başlangıcını geciktirebilir. Depresyonun tedavi edilmesi Alzheimer hastalığı riskini azaltabilir. Diyetle alınan doymamış yağlar Alzheimer hastalığı riskini azaltır. Haftada bir veya daha fazla kez balık yiyen kişilerde Alzheimer hastalığı riski daha az bulunmuştur. Orta yaşlardan itibaren diyetin düzenlenmesi, fazla kilolardan kurtulma ileri yaşlarda demans gelişmesi yönünden koruyucu olacaktır."

Haber Türk