Aksaray Üniversitesi Antrenörlük Eğitimi Bölümünde Öğretim Üyesi Yardımcı Doç.Dr Mustafa Kayıhan Erbaş: “Obezitenin çaresi beden eğitimidir. Okullardaki beden eğitimimiz daha da işlerlik kazandırılmalıdır.”
Röportaj: Fahri Sarrafoğlu
Bugün Türkiye’deki tüm okullarda hatta üniversitelerimizde bile beden eğitim dersi var. Ama acaba kacında gerçekten Beden eğitimi dersi veriliyor.Birçoğunda beden eğitim dersinde ya test çözülüyor.Ya da matematik dersi, ya da eksik olan hocası gelmeyen derslerin takviyesi yapılıyor.Ama bunun yanlış olduğunu söyleyen Aksaray Üniversitesi Antrenörlük Eğitimi Bölümünde Öğretim Üyesi Yardımcı Doç.Dr Mustafa Kayıhan Erbaş, eğer gerçekten Beden eğitimi dersine gereken önem verilmezse Türkiye’yi OBEZİTE yani “aşırı şişmanlık” gibi büyük bir tehlikenin beklediğinin sinyallerini veriyor…
İşte Erbaş’la yaptığımız röportajın ayrıntıları:
Hocam, ülkemizde Beden eğitimine bir giriş yapsak, sizce Beden eğitimi ya da beden eğitim süreci ne durumda?
Küreselleşme sürecine paralel olarak gelişme hızını her geçen gün daha da artıran insanoğlu, bu yüzyılda artık değer vermesi gereken şeyin bilgi olduğunu daha net anladı ve bilgi toplumuna doğru emin adımlarla ilerlemeye başladı. Bu durum beraberinde eğitimi ve onun ne derece önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Klasik sistemlerle yürütülemeyeceğini, eksik kalacağını anlayan bilim insanları devlet adamları yeni arayışlar içerisine girerek bu günkü konuma adım adım geldiler. Hala eğitim alanında yeni standartlar ve yeni yöntemler üzerinde yoğun çalışmalar devam etmektedir. tabiî ki eğitim, içerik olarak çok zengin ve çok kapsayıcı bir olgudur. Bu kapsamda Beden eğitimi ve sporu ve onun felsefesini de içine alan eğitim gelişmiş ülkelerde çok fazla mesafe almasına rağmen ülkemizde emekleme sürecindedir.
BEDEN EĞİTİMİ KENDİNİ YENİLEMELİ
Sanki yıllar itibariyle Beden eğitimi biraz sonlara mı kaldı? Benim bildiğim beden eğitim derslerinde biz matematik işlerdik. Lisede ise bugün Beden eğitimi derslerinde test çözüyorlar…
Özellikle Beden eğitimi alanı, Osmanlı’nın son dönemleri ve cumhuriyetin ilk yıllarında, kısıtlı imkânlar olmasına rağmen fazlasıyla itibar gördüğü halde 50’lili yıllardan sonra hızlı bir düşüş ve 2. plana atılma ile karşı karşıya kalmıştır. Bu gün milli eğitim içerisinde kendini gerektiği kadar yenileyemeyen, gelişmiş ülkelerde görülen ivmeyi yakalamayan Beden eğitimi, birçok sorunla karşı karşıyadır. Bunun en önemli sebebi, anlamının ve değerinin yeterince anlaşılamaması, içeriğinin yeterli düzeyde güncellenmemesidir.
Sayın Hocam, sizce dünyadaki obozitenin sebebi yine Beden eğitimine verilmeyen önem değil mi?
İngiltere’de 90’lı yıllarda bilim insanların fiziksel aktivite yetersizliğine karşı Beden eğitiminin aktif kullanılmasına yönelik uyarılarına rağmen, yöneticiler aynen Türkiye’de olduğu gibi bu uyarıları dikkate almamış ve 2000’li yıllarda yüksek meblağlarda sağlık giderleri ile karşı karşıya kalınca nedenini araştırarak, Obezitenin buna neden olduğunu görmüşlerdir.
Bu olaydan sonra Beden eğitimi müfredatını ve eğitim sistemi içerisindeki yerini tekrar gözden geçirip harekete geçmişlerdir. Bunun yanı sıra müfredatla birlikte öğretmen yetiştirme süreçlerini de tekrar güncellemişlerdir. Bunun gibi gelişmiş birçok ülke aynı yola başvurmuştur.
Doç.Dr Mustafa Kayıhan Erbaş
BEDEN EĞİTİMİ DERS SAATİ ARTIRMA YERİNE AZALTILIYOR!
Peki, Türkiye’de durum nasıldır?
Türkiye’de ise tam tersi bir yol izlenerek geriye doğru bir gidiş yaşanmıştır. şu anki süreçte öğretmen yetiştirme stratejileri yeterli düzeyde olmayıp, eğitim sistemi içerisinde de beden eğitimi alanında küçülmeye gidilmiştir. Ders saatlerindeki azalma, yeni 4+4+4+ eğitim sisteminin getirdiği sorunlar ve uygulamada öğretmenlerin sorunlarını çözememe gibi sorunlarla karşı karşı kalan Beden eğitimi, aynen İngiltere örneğinde olduğu gibi eksikliği nedeni ile karşılaşılacak sorunlar ortaya çıktığında gereken değeri alacaktır. Ama o zaman çok geç olabilir.
Bizde Beden eğitiminin adı var kendisi yok gibi, doğru mu?
Bu gün gelişmiş ülkelerde okul öncesi dönemde Beden eğitimi öğretmenleri tarafından yürütülen dersler, ülkemizde 5. sınıftan itibaren Beden eğitimi öğretmenlerine verilmektedir. bu durum bile Beden eğitiminin ne gözle görüldüğünün tespitidir. Şu anki süreçte devlet politikalı içerisinde spor var olup, Beden eğitimi kenara atılmaktadır. Oysaki Beden eğitimi ve spor ayrılmaz bir bütündür ve aynı zamanda Beden eğitimi olmazsa, bir ülkede spordan bahsedemezsiniz.
Beden eğitimin sosyalleşmeye de faydası var değil mi?
Yeni yetişen çocuklar, okul çağına kadar bir kısım psikomotor beceri kazanıp, bazı yönlerini keşfederken, okulla birlikte eksik noktaları tamamlar ve kendini keşfeder, yeteneklerinin farkına varır. Beden eğitimi işte burada devreye girer. Çocuğa ilk kazandırdığı şey, sosyalleşmedir. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki sosyalleşmenin en etkin silahı Beden eğitimi ve spor faaliyetleridir. Bununla beraber çocuk öz güven, psikomotor beceri kazanımı, fiziksel farkındalık ve fiziksel yeterlilikte kazanacaktır.
ACİLEN MİLLİ BEDEN EĞİTİMİ POLİTİKASI OLUŞTURULMALI
Sizce Türkiye’de neden sporcu yetişmiyor da sanki el yordamıyla yetişiyormuş gibi bir durum söz konusu?
Doğru zamanda doğru kişilerle başlatılamayan Beden eğitimi faaliyetleri neticesinde, Türkiye hala tesadüfen sporcu yetiştirir ve spor alanında bir başarıdan bahsedemezsiniz. Bunun yanında önümüzde 10 – 15 yıllık süreç içerisinde Türkiye’nin en büyük sorunundan birisi Obezite ve fiziksel kapasitelerde yetersizlik, bunun sonucu da sağlık problemleri olan geniş bir kitle olacaktır. Bu ülke verimini tamamıyla düşürecektir.
BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR POLİTİKASI OLUŞTURULMALI
Peki, yapılması gerekenler nelerdir, sorun belli çözüm nedir?
Sonuç olarak, Türkiye, Beden eğitimi öğretmen yetiştirme sürecini iyi analiz etmeli bu süreci güncellemelidir. Bunun yanında, Milli Eğitim bünyesinde, acilen milli bir Beden eğitimi ve spor politikası oluşturularak, Beden eğitimi alanını okul öncesi dönemden itibaren mesleğin sahiplerine bırakılmalıdır. Okulların Beden eğitimi açısından fiziksel yeterlilikleri sağlanmalı ve uygulamada karşılaşılan sorunlar üzerine çalışmalar yapılmalıdır. Sorunla karşılaştıktan sonra çözmeye çalışmak yerine, sorunu önleyici hizmetler üzerinde durmak daha doğru olacaktır.
Obeziteyi nasıl önleyeceğiz bu arada?
Obeziteye iki türlü engel olunabilir. Birincisi yeterli fiziksel aktivite, ikinci olarak da düzenli ve doğru beslenmedir. Fiziksel aktivite alışkanlığı kazandırma uygulamanın yolu Beden eğitimidir. Ayrıca Beden eğitimi içerik olarak doğru beslenme konusunu da kapsar.
Beden eğitimi okul öncesi dönem dediğimiz 4 yaşta başlamalıdır. Fakat bunun uygulanması içinde Beden eğitimi öğretmen yetiştirme programının da buna göre düzenlenmesi gerekecektir.
AİLELERE ÇOK İŞ DÜŞÜYOR
Bu arada ailelere düşen görevler nelerdir?
Aileler Türkiye de yeterince bu konuda bilinçli olamamakla beraber, gereken hassasiyeti göstermedikleri gibi çocuklarını sadece sınav kaygısı içerisine iterek çocuklarını kaybetmektedirler. Bu konuda ailelerin eğitimi öncelikli meseleler arasında yer almaktadır. Araştırmalar göstermektedir ki ailelerin Beden eğitimi ve spora karşı tutumu çocukların tutumunu etkilemekte ve belirlemektedir.
Öğretmenlerimize düşen görevler nelerdir. Nasıl bir Beden eğitimi versinler ki Beden eğitimi sevdirilsin. Ben mesela beden eğitimden korkardım. Çünkü derste takla attırılır ona göre not verilirdi. Ya da sağa dön sola dön diye askeri eğitim şeklinde ders yapardık?
Öğretmenler bu konuda en sorumlu kişilerdir. Öğretmen hem kendini hem dersini sevdiren ve tüm donanıma sahip, sadece öğreten değil öğrenmeyi öğreten bir konumda olmalıdır. Sevdirme açısından bakıldığında, eğer öğretmenler bir kıstas belirleyip buna göre öğrenciyi uydurma yoluna giderlerse öğrenciyi kaybedeceklerdir. Ama her öğrenciyi farklı bir birey olarak algılayıp, her öğrenciyi kendi kapasitesi doğrultusunda değerlendirirse sorun ortadan kalkacaktır. Biliyoruz ki yeteneğin yarısı Allah vergisi olarak yaradılıştan, yarısı da sonradan kazanılan bir olgudur.
Ben mesela beden eğitimden korkardım. Çünkü derste takla attırılır ona göre not verilirdi. Ya da sağa dön sola dön diye askeri eğitim şeklinde ders yapardık. Yanlış değil mi bu sistem?
Günümüz öğretmenleri bu konuda eskiye nazaran daha iyi konumdadır ama yeterli değildir. Bunu yanında, Beden eğitimi dersinde ölçme ve değerlendirme yani başka bir değişle notla değerlendirme sistemi de yanlıştır. Bu ders notla değerlendirilmesi gereken bir ders değildir. Değerlendirme sürecinin amacı öğretim sürecinin ne derecede başarılı olduğunun tespitidir. Bu süreci Beden eğitimi açısından farklı metotlarla yapmak gerekir. Notla değerlendirme sürecinde kaybedilen bir öğrenci, hayat boyu fiziksel aktiviteden, Beden eğitimi ve spordan uzaklaşır ve bunun sonucu sağlıksız bir gelişim sürecidir.