Üniversite tercih süreci başladı ve adayları tercih telaşı sardı. Üniversite tercihlerini yaparken en önemli nokta, doğru bir tercih listesi oluşturmak. Fen Bilimleri Dershanesi Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt, adayların tercihlerini yaparken başarı sırası aralığının nasıl olması gerektiği konusunda önemli tavsiyelerde bulundu.
BAŞARI SIRASI VE KONTENJANLARI DİKKATE ALIN!
Adaylar üniversite tercihlerini neye göre yapacak?
Adayların tercih yaparken başarı sıralarını dikkate alması lazım. Üniversitelerin başarı sıraları zaten ÖSYM’nin yayınladığı kılavuzda var. Öncelikle adayların kendi başarı sıralarıyla kılavuzda yer alan üniversitelerin başarı sıralarını karşılaştırmaları gerekiyor. Adaylar tercih yaparken puanı dikkate almayacaklar çünkü puanlar yanıltıcı oluyor. Başarı sırasının yanı sıra ikinci olarak üniversitelerin geçen yılki kontenjanlarına bakarlarsa iyi olur. Geçen yıl ve bu yılki kontenjanlar arasında farklılıklar var, özellikle devlet üniversitesindeki bölümlerde kontenjan azalışlar söz konusu olabilir. Bu yüzden tercih yaparken kontenjanları da dikkate almalarında fayda var.
Kontenjan artışı ya da azalışı tercihleri nasıl etkiler?
Çok basit. Bir bölümün kontenjanı 60’dan 40’a indiyse ve o bölüm geçen yıl 200 bin başarı sırasıyla öğrenci alıyorsa, bu yıl daha yüksek bir başarı sırasıyla öğrenci alacak demektir. Kontenjan azalışı bu anlamda önemli, biz bir bölümün kontenjanı azalmışsa başarı sırasının yükselme ihtimali fazladır diye yorum yapıyoruz.
100 BİNİNCİ SIRADA OLAN ADAYLAR 50 BİN İLE ÖĞRENCİ ALAN YERLERİ YAZARAK BAŞLAYABİLİR
Adaylar tercihlerini yaparken kendi başarı sırasından ne kadar yüksekten yazmaya başlayacak?
Bu konuda benim formülüm şöyle oluyor. Sayısal öğrenciler için eğer bir aday 100 bininci sıradaysa 50 bin ile öğrenci olan yerleri yazarak başlayabilir. Yani tercih yaparken çok üstten başlayabilir, bunun herhangi bir sakıncası yok. Yerleştirmede esas olan yerleştirme puanının yüksekliğidir.
Bazı adaylar yüksek yerleri yazma konusunda tedirgin oluyor. Ben 100 bininci sıradayım, o zaman 95 binden yazmaya başlayayım diye düşünüyor. Peki neden böyle üstten yazmaya başlatıyoruz? Çünkü bazen sürprizler olabiliyor ve başarı sıraları düşebiliyor. Geçmiş yıllarda mühendisliklerde, işletme ve iktisat bölümlerinde böyle durumlarla çok karşılaştık, bu bölümlerde 5 binlik, 7 binlik, 10 binlik azalışlar söz konusu olabiliyor.
Aday tercihlerini yaparken kendi başarı sırasından üstündeki yerleri yazarak başlayabilir ancak buradaki temel sorun, başarı sırasının ne kadar altında yazacak olduğu. Çünkü adayında yerleştirme sonucunda tercihinin içine sinmesi gerekir. Ben bu anlamda mesela 100 bininci sırada olan adaya 200 bine kadar yazmasını öneriyorum.
TERCİH ARALIĞINI GENİŞ TUTUN!
Yazıp da okuyabileceği bir bölüme gitmesi lazım. Ben 100 bininci adayın 200 bininciye kadar yazmasını öneriyorum. Adaylar tercihlerini yaparken, bir tercih havuzu oluşturacak. Bu havuzun içerisinde kendi başarısının oldukça üstünde yerler olacak. Bir de kendi başarı sırasının oldukça altındaki bölümlere yer verecek ki açıkta kalma ihtimali olmasın. TM ve TS puanına göre öğrenci alan bölümlerde çok sürprizler olabiliyor. Dolayısıyla çok daha üstten başlamalarını istiyoruz. 100 binse 30-35 binden başla ama 200 binin de altına in diye önerilerde bulunuyorum ben.
Mesela geçen yılki yerleştirmelerde sınıf öğretmenliklerine bakıyorum ve sınıf öğretmenlikleri 60 binden aldıysa 250-300 bine kadar gerilemiş olduğunu görüyoruz. Böyle gerilemeler ve ileriye gitmeler var. Bu yüzden bölüm bölüm ve üniversite üniversite düşünmekte fayda var. Çünkü her üniversitenin kontenjanı artmıyor. Kimisinde azalıyor, kimisinde artıyor. Bazı bölümlerin başarı sıraları son 3 yıldır düşmüş oluyor. O yüzden iyi bir inceleme yaparak, tercih kılavuzundan bölümlerin özel koşullarını okuyarak ve mutlaka profesyonel bir rehber öğretmenden yardım alarak bu işi yapmalarında yarar var. Adaylar tercihlerini kendi başlarına yapmasınlar.
SINIF ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ YAZACAKLAR DİKKAT!
Sınıf öğretmenliği bölümünü tercih edecek adaylar için uyarılarda bulunuyorsunuz. Bu noktada neler söylersiniz?
Çok düşmüş başarı sıraları. O biraz beni böyle tedirgin ediyor açıkçası. Neden 60 binden 400 bine düşsün ki başarı sırası? Bunun nedeni ne olabilir? Bu kadar neden düştü? Sınıf öğretmenliği sonuçta TM 2 puan türüne göre alan ve talep de gören bir bölüm. Bir yıl önce 60 binden 50 binden aldıysa ne oldu da bu 300-350 binde geldi, ben de neden böyle olduğunu çok merak ediyorum açıkçası. Ama tabi ki biz ÖSYM’nin yayınlamış olduğu kılavuza uymak zorundayız.
Adayların o bölümleri yazarken temkinli olmalarında yarar var. Kesin gelir gözüyle bakmamaları lazım. Geniş bir yelpazeden yapmaları lazım. Bize de bunlarla ilgili “400 binlik yerden almış, ben de kesin girer miyim?” şeklinde çok soru geliyor. Bunlarla ilgili çok net konuşamıyorum doğrusu. O yüzden temkinli olacaklar. Geniş bir aralıktan yazacaklar, kesin girerim gözüyle bakmayacaklar. Çünkü tercihte kesinlik olmaz. Hiçbir zaman olmaz. Yani kendisinden daha iyi adaylar o bölümü yazarsa sürprizler olabiliyor. Öğrenci yazıp sonucunu bekleyecek.
ÜNİVERSİTE SEÇİMİNİ TESADÜFE BIRAKMAYIN!
Meslek ve bölüm seçiminde kararsız ya da kafası karışık adaylara neler tavsiye edersiniz?
O kadar kafası karışık aday var ki ve her yıl bu sayı artıyor. Meslekleri ve üniversiteleri iyi araştıracaklar, bu konuda her türlü ortamı kullanacaklar. Yapabiliyorlarsa gitsinler üniversiteleri gezsinler; yapamıyorlarsa internetten baksınlar. Bölümlerin ders içeriklerine, öğretim kadrosuna baksınlar. Bunlar önemli şeyler ve çok tesadüfe bırakılmaması lazım. Hadi bir girelim, girdikten sonra bakarız gibi düşünmesinler. Çünkü okuyabilecekleri bölümleri yazmaları gerekiyor. Eğer gitmeyeceklerse o bölümü yazmanın çok bir anlamı yok. Çünkü ortaöğretim başarı puanları kırılıyor. İki sene daha kayıpları olur, iki sene daha kayıpları olursa da bir daha toparlayamazlar zaten.
HERKES İLK YILINDA ÜNİVERSİTEYE YERLEŞECEK DİYE BİR ŞEY YOK
Bu yıl tercih yapmayıp bir daha üniversiteye hazırlanmayı düşünen; tercih yapıp yapmamak konusunda kararsız olan adaylarla ilgili neler söylersiniz?
İlla herkes üniversiteyi birinci yılında kazanacak diye bir koşul yok. Ben de üniversitede bir bölümü kazanıp, bırakanlardan birisiyim mesela. Eğer okumayacakları bir bölüm geliyorsa ikinci yıl denenebilir. Bu noktada adayın ailesinin ve rehber öğretmeninin görüşünü almasında fayda var. Kimisi 4. Yılına gelmiş ben üniversiteye tekrar hazırlanacağım diyor, aslında bu bana çok da sağlıklı gelmiyor. Tıp fakültesi diye diretip 6-7 yıl üniversite sınavına girenler gördüm. Bu çok sağlıklı bir yaklaşım değil. Ama “Ben tıp istiyorum” diyerek 3. yılında tıp fakültesine giren de gördüm. O öğrencinin ideali tıptı ve onun için 3 yıl mücadele etti.
Adayların bu kararı verirken arkadaşlarıyla, ailesiyle, rehber öğretmeniyle istişare etmesi gerekiyor. Onlar da adayı yönlendirecektir zaten. Çünkü bazı kimselerin kapasitesi sınırlı oluyor. Öğrenciyi tanıyorsan, “Sen seneye bırakma, bu sene gir.” diyorsun. Kiminin ise potansiyeli oluyor ve bu kişilerde bir sonraki seneye bırakıldığında daha iyi yerlere yerleşebiliyor. Bu tamamen bireysel bir şey ve bu konuda biz hiçbir şey yapamayız. Aday sadece kendisini tanıyacak, ilgi ve yeteneklerin farkına varacak ve ona göre ilerleyecek.
YENİ AÇILAN BÖLÜMLERİ YAZARKEN İSTEK SIRASI ÖNEMLİ
Yeni açılan bölümler tercih listesinde nereye yazılmalı?
Yeni açılan bölümler kılavuzda 4 tane çizgi olarak belirtilmiştir. Tercihler hep istek sırasına göre yapılır. Diyelim ki İTÜ yeni bir bölüm açmış ve öğrenci bunu yazmak istiyor; önce en çok istediği birinci, ikinci sıraya yazar; sonra istiyorsa yeni açılan bölümü üçüncü, dördüncü sıraya yazabilir. Çok az istiyorsa listenin sonlarına koyabilir.
Yeni açılan bölümlerle ilgili bir başarı sırası yürütmek çok zor, bu anlamda aday gözünü kapatacak ve istek sırasına göre bir liste yapacak. Diğer bölümler için de aynı şey geçerli, neyi istiyorlarsa ona göre bir liste yapsınlar; internetten iyi araştırsınlar. Tamamen istek sırasına göre yapsınlar o zaman yanılmaz. Ama diğer noktalara çok takılırsa yanlış tercih yapabilir. İstemediği bir şeyi listesine koymasın zaten. Bazen de şöyle oluyor, adaylar “Bana 7. Tercihim geldi ama biz 9’uncusunu daha çok istiyorduk. Girmeyiz zannediyorduk ama girdik.” Diyorlar. Bunların hepsini düşünerek bir liste yapmalarında fayda var.
On5yirmi5