Hakan Fidan MİT’te bir zihniyet devrimi yaptı

Röportaj
Alman istihbaratının MİT Başkanı Hakan Fidan’dan rahatsız olduklarını ve artık Türk istihbaratı ile çalışmadıklarını açıkladı. Yeni Şafak gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi de bugünkü yazısında MİT Müst...
EMOJİLE

Alman istihbaratının MİT Başkanı Hakan Fidan’dan rahatsız olduklarını ve artık Türk istihbaratı ile çalışmadıklarını açıkladı. Yeni Şafak gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi de bugünkü yazısında MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Dişişleri Bakanlığı’na getirilebileceğini yazdı. Selvi ayrıca Fidan’ın 2015 seçimlerinde milletvekili adayı olmaya hazırlandığını iddia etti. Araştırmacı Yazar Zihni Çakır‘a MİT Başkanı Hakan Fidan’ın neden içte ve dışta hedef haline geldiğini ve Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanı olması halinde MİT’in durumu ne olur diye sorduk…

HAKAN FİDAN İLE BİRLİKTE TÜRKİYE EZBER BOZDU

Alman istihbaratı Hakan Fidan’dan rahatsız olduklarını ve artık MİT’le çalışmadıklarını açıkladı. Öncesinde de İsrail MİT’in başına Hakan Fidan’ın getirilmesine itiraz etmişti. İsrail ya da Almanya gibi ülkelerin Hakan Fidan’ı açık olarak hedef almalarının arkasında yatan neden nedir? 

Türkiye’nin NATO konseptine girmesinden sonraki süreçte, Türkiye’de bir gladyo yapılanması oluşturması ile birlikte MİT NATO’da hakim güçlerin, istihbarat kuruluşlarının cirit attığı bir hal almıştı. Amerika’ya, İsrail’e, İngiltere’ye, Almanya’ya bağlı çalışan, konjonktürel olarak misyonu değişen gladyo örgütlenmesinin ülke içerisindeki yapılanmasının değişmesini engellemek için MİT içerisinde de çok rahat hareket edebilir kadroların oluşmasını sağlamışlardı. Bundan dolayıdır ki MİT’in başına genelde TSK mensupları getirilirdi ve bu mensupların tamamı TSK içerisinde gladyo ile ilişkilendirilmiş yâ da bu örgüt içerisinde görevlendirilmiş isimlerden oluşurdu. Hakan Fidan ile birlikte Türkiye bir ezber bozdu. Hakan Fidan ile birlikte MİT’in küresel güç odaklarının yani NATO’nun misyonunun zayıflamasıyla birlikte, onun yerini dolduran küresel güç odaklarının ki bunların içerisinde silah baronları, uyuşturucu baronları dâhil herkes var, bunların rahatsız olabileceği bir profil olarak Hakan Fidan getirildi. MOSSAD, CIA ve İngiliz istihbaratıyla birlikte hareket edebilen, bu istihbarat birimlerinin içerisinde adamları olan küresel güçler Hakan Fidan dönemi ile birlikte başlayan millileşme sonucunda istihbarat içerisine müdahale edemediler ve bunun neticesinde kendi adamlarını barındıramadılar. 

GEÇMİŞTE MİT’TE YABANCI İSTİHBARAT KURULUŞLARI CİRİT ATIYORDU

Haliyle mesela Almanya Türkiye üzerindeki dinleme faaliyetleri ki geçtiğimiz günlerde sizinle yaptığımız röportajda da ifade etmiştim, sadece Almanya’nın tehdit gördüğü terör örgütleriyle Türkiye’nin ilişkisinin varlığı yokluğu noktasında değildi. Almanya aynı zamanda gelecek 50 yıl için oluşturdukları devlet politikalarının Türkiye ve Türkiye’nin hâkim olduğu coğrafyada uygulanabilirliğini test etmek ya da uygulanabilirlik oranını artırabilmek için Türkiye’yi dinliyordu ve karşıt istihbarat geliştiriyorlardı. Almanya MİT ile irtibat halinde çalıştığında, Hakan Fidan öncesi dönemde, yabancı istihbarat kuruluşlarının cirit attığı MİT var iken elde etmiş oldukları bu dinleme ve kayıtlar ile birlikte MİT’in raporlarına da itibar ediyorlardı. Ayrıca MİT içerisindeki adamlarından el ettikleri bilgilerle de politikalarını, stratejilerini geliştiriyorlardı.  Ama Hakan Fidan küresel güçlerin istihbarat savaşlarındaki hâkimiyetini kırabilecek bir MİT oluşturmaya başladı. Ve Hakan Fidan’ın ayrı bir özelliği vardı, MİT’in aynı zamanda dış politikayla koordinasyon içerisinde çalışması gerektiğine inanan bir zihniyete sahipti. 

Türkiye’nin dış politikası Batı’ya teslim olmuş, monşörler diplomasisi de Türkiye’nin bağımsızlığını bile tartışılır bir hale getirmişken, bir düzenin yıkılıp yerine yeni bir düzenin kurulması ve MİT’in bunun içerisinde görev almış olması Alman istihbaratı dahil olmak üzere tüm istihbarat kuruluşlarının Hakan Fidan’dan rahatsız olması için yeterli sebeplerdi. Bunu bu çerçevede okumak gerektiğine inanıyorum.

MİT’TEKİ TÜM DIŞ BAĞLANTILI ELEMANLAR TASFİYE EDİLDİ

MİT Müsteşarı Hakan Fidan dış politikanın sahadaki en büyük uygulayıcılarından biriydi. Aynı zamanda çözüm sürecinde de kilit isimlerden biriydi. Hakan Fidan MİT’te kendisini hem içte hem de dışta hedef haline getirecek neyi değiştirdi?

Daha düne kadar 2002’ye hatta 2005’e kadar, MİT içerisinde farklı fraksiyonlardaki gruplar, Türkiye’nin menfaatleri dışında, Türkiye’nin müttefiki görünüp aynı zamanda Türkiye’nin politikalarını engellemeye çalışan tüm küresel güçlere çalışıyorlardı. Aydınlıkçı grup ayrıydı, CIA ile çalışan grup ayrıydı, MOSSAD ile bağlantılı gruplar ayrıydı, ki bunlar aynı zamanda konsensüs içerisinde de hareket ediyorlardı.  Ama Hakan Fidan geldiğinde bu birimlerdeki dış bağlantılı elemanların tamamını tasfiye etti. MİT’te de zihniyet devrimi yarattı. 

HAKAN FİDAN BİR MİT ZİHNİYETİ OLUŞTURDU

MİT’in Türkiye’nin menfaatleri doğrultusunda istihbarat ve istihbarata karşı koyma faaliyetleri yürütmesi gerektiği aklını MİT’e yerleştirdi. Yani, bugün MİT’in aklı 1940’lı yıllardan sonra girdiğimiz NATO güdümündeki gladyoya teslim olmuş bir akıl değil. Şuanda MİT’in aklı yeni Türkiye kavramıyla ifade edilmek istenen güçlü Türkiye’nin menfaatlerine hizmet edecek bir akıl. Haliyle hedef haline getirildi. Biraz önce söylediğiniz sözde de bir ekleme yapmak istiyorum; Hakan Fidan, dış politikanın sahadaki uygulayıcısı değil aynı zamanda ‘akılcısı’ pozisyonuna geçti. Hakan Fidan dış politikada atılacak adımların özellikle istihbarat alt yapısını oluşturmaya yönelik bir MİT zihniyeti, bir MİT aklı oluşturdu. Bu en büyük tehlikeydi zaten Batı için. 

2015 SEÇİMLERİNE KADAR KALMALI

Yeni kabinede Hakan Fidan’ın ismi Dışişleri Bakanlığı için geçiyor. Ayrıca Abdülkadir Selvi bugünkü yazısında Hakan Fidan’ın 2015 seçimlerinde milletvekili adayı olmaya hazırlandığını yazdı. Hakan Fidan MİT’in başından ayrılırsa bundan sonra ne olur? Hakan Fidan’sız MİT’te sistem işlemeye nasıl devam eder?

Şunu söyleyebiliriz, hep sözünü ettiğim Hakan Fidan merkezde ama MİT’teki zihniyet değişimiydi. Bugün nasıl Recep Tayyip Erdoğan’ın Ak Parti genel başkanlığından ayrılıp cumhurbaşkanı olması Ak Parti’nin bir siyasi hareket olduğu için yeni gelen yönetimin partide bir zafiyet yaratmayacağı söylenirse Hakan Fidan’ın gitmesiyle birlikte MİT’teki zihniyet değişimi de sekteye uğramaz. Benim tek endişem Hakan Fidan’ın yürüttüğü operasyonlar, açılım ve çözüm süreci bir operasyondur. Hakan Fidan gittikten sonra gelecek irade, bu konunun genel perspektifine hakim olmadığı için orada bir akamet yaşanır mı? O yüzden ben en azından 2015 seçimlerine kadar Hakan Fidan’ın bu iki projenin yani MİT’in dış politikada alt yapı oluşturma projesinin tabi bunun içine paralel yapıyı da dahil edebiliriz ve aynı zamanda da içerde de çözüm sürecinin selahiyetle sonuçlandırılmasına kadar MİT’in başında kalması gerektiği düşüncesindeyim.  2015’te de aday yapılırsa, ondan sonra dış politika ya da Dış işleri Bakanlığı teslim edilebilir, bunu da layıkıyla yerine getireceğine inanıyorum. Ama bence şu anda en azından çözüm süreci, sağlıklı bir şekilde noktalanana kadar Hakan Fidan kalmalı diyorum. 

Hakan Fidan’ın MİT’in başından alınıp Dışişleri Bakanı olması halinde bunun uluslararası baskılardan kaynaklandığı şeklinde bir değerlendirme yapmak doğru olur mu?

Bu, Ak Parti’ye yönelik irade kırılganlığı oluşturmak isteyen kesimlerce tabi ki dile getirilecektir. Ama toplumda Ak Parti’nin aldığı kararları, siyasal iktidarın icra faaliyetlerini artık küresel güçlerin ya da yabancı devletlerin baskılarıyla yerine getirmediği ya da o tür bir politika izlemediği toplum nezdinde artık kabul edildi. O yüzden bu yöndeki provokatif ya da manipülatif söylemlerin yazılanların çizilenlerin toplumda bir karşılığı olacağına inanmıyorum. 

On5yirmi5