Asıl sorun Tevhid-i Tedrisat’la ilgili

Röportaj
AİHM Türkiye’de zorunlu din derslerinin kaldırılması yönünde karar verdi. Anayasa’nın 90 maddesine göre temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalar üstün hukuk normu olarak kabul edil...
EMOJİLE

AİHM Türkiye’de zorunlu din derslerinin kaldırılması yönünde karar verdi. Anayasa’nın 90 maddesine göre temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalar üstün hukuk normu olarak kabul ediliyor. Buna göre Türkiye AİHM’in verdiği bu kararı uygulamak zorunda. AİHM’in verdiği bu kararı ve Türkiye’de din dersi zorunlu olmalı mı, olmamalı mı konusunu Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak’a sorduk.

ASIL SORUN TEVHİDİ TEDRİSATLA İLGİLİ

AİHM’in verdiği bu kararı nasıl değerlendirmek gerekir? Okullarda zorunlu din dersi verilmeli mi, verilmemeli mi?

Bu tartışmalı bir konu. Zorunlu verilen bir din dersi, devletin tercihinin dayatılması anlamına da gelebilir. İnsanlar için din hayatlarından daha önemli ise, zorunlu din dersi, biraz da malumu ilam, kraldan fazla kralcılık anlamına gelebilir… Eğer bu önemsiz, olsa da olur olmasa da anlamına geliyorsa sorunlu bir yaklaşım. Batı model olacaksa, Batı’da konu çok daha farklı. Zaten okulların büyük bir çoğunluğu mesela Fransa’da kilise kontrolünde. Kilise okulunda ders din ayrı bir ders değil, bütün derslerin ruhudur.

Sanırım asıl sorun tevhidi tedrisatla ilgili.. Biz kendi okullarımızı açarız ve tek başına din dersi de bu konuda yeterli değil.. Din bütün hayatın ruhunu, varlık sebebini teşkil eder..

DİN DERSİ LAİDİNİLİĞE KARŞI BİR SIĞINAK

Başbakan Ahmet Davutoğlu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye için verdiği din dersi kararıyla ilgili, “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi Türkiye için elzemdir.  Avrupa’daki uygulamaları gözardı edip Türkiye’de bunu ‘dini baskı aracı’ gibi yansıtma çabalarını kabul etmemiz mümkün değil. Ben nasıl Marksizm’i biliyorsam, bir ateistin de dini öğrenmesi lazım” şeklinde konuştu.  Ahmet Davutoğlu’nun ifade ettiği gibi okullarda zorunlu din dersi Türkiye için elzem midir?

Türkiye’nin bugünkü eğitim sistemi içinde zorunlu din derslerinin ayrı, önemli ve özel bir anlamı var. Laidiniliğe karşı bir sığınak gibi bir anlam taşıyor. O açıdan bakıldığında hükümetin bakışı anlamlı ve değerli.. Bu Türkiye’deki yapıdan kaynaklanıyor.

AİHM’İN KARARI NİHAİ BİR KARAR DEĞİL

Öte yandan AİHM’in kararı nihai bir karar değil, genel kurula itiraz yapılabilir. Bir de, birisi ben çocuğuma zorunlu din dersi verilmesini istemiyorum demiş olabilir. Karara bakmak gerek. O kişi aslında bir Ateist olabilir ve çocuğuna zorunlu din dersi verilmesini istemiyorum diye dava açmış olabilir. Mahkeme de o kişi için evet bunun böyle bir hakkı var, diyebilir. Başörtüsü konusunda da böyle bir karar vardı. Biri de çıkıp aksi yönde dava açsa, mahkeme, evet bunun da böyle bir hakkı var, çocuğuna dini eğitim verilmesini istiyor, sen de bu talebe uyacaksın diyebilir. Özel/tekil örnek için verilen bir kararı şumullendirmek de doğru değil. Öte yandan bu karar benzer durumda olanlar için de elbette emsal teşkil edebilir.. Sorun biraz da, hem Müslümanım diyeceksin hem İslami eğitim-öğretim istemeyeceksin, bu mantıksal bir çelişki.. Bu halkın taleplerinin ciddiye alınmaması gerektiğini söyleyen bir “demokrat” tavrıdır!?

Zorunlu din dersinin kaldırılması tartışmasında belki de en başa dönüp şu soruyu sormakta fayda var: “Okullarda zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin okutulmasının amacı nedir?”

Başlangıçta, Kenan Evren mantığı ile, Bizantinist bir anlayışla, TSE damgalı bir din algısı üretmek. Reji için sorun üretmeyen yeni bir din algısından söz ediyoruz. Bu dersler, bu yeni dinin misyoner eğitimi olacaktı. Bu zorunlu din derslerine karşı o zaman benim tepkim bir kitap yazarak “Bu benim dinim değil” demek oldu.. Bu gün AK Parti iktidarının yaklaşımı daha gerçekçi. Ama demin dediğim gibi temel sorun tevhidi tedrisat sorunu. Anayasa değişikliği sonrası bu sorunların zaman içinde çözüleceğini düşünüyorum. AİHM kararını bu açıdan efradına cami, ağyarına mani bir karar olmadığını, bu tartışmanın yanında kendini, batıdaki dini hak ve özgürlükleri konusunu tartışmaya açacağını düşünüyorum.

BU SAYEDE UNUTTUĞUMUZ LAİKÇİLERİ HATIRLADIK

Yeni Şafak gazetesi Yusuf Kaplan Avrupa’dan örnekler vererek Fransa’da okulların üçte biri Katolik Kilisesi’ne ait olduğunu, Batı ülkelerinde tüm okulların imam hatip lisesi gibi olduğunu söylüyor. Yine  Cumhuriyet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Zeki Aydın’ın hazırladığı “Avrupa Birliği Ülkelerinde Din Öğretimi” çalışması Avrupa’da din dersinin zorunlu olduğunu ve din derslerinde kilisenin söz sahibi olduğunu gözler önüne seriyor. Avrupa’da durum böyleyken Türkiye’de zorunlu din dersinin kaldırılması kararını nasıl değerlendirmek gerekir?

Fransa’da okul devletin değil; kilisenin, oradaki laiklik anlayışına göre devlet kilise okuluna müdahalede bulunamıyor. Kilise okullarında da dersler tamamen ritüellere bağlı olarak yapılıyor. Laik okullarda ise seçmeli.

Zaten Alsas Lauren bölgesinde Fransa’nın, laiklik kuralları geçerli değil. Yani Strasbourg da bu bölgede olduğu için, AİHM’in bulunduğu bölge laik kurallarla yönetilmiyor.  Ama sonuçta böyle bir karar çıktı ortaya. İyi de oldu, bu vesile ile laikliği, Batı’yı, AİHM’i ve Türkiye’deki Laikçileri yeniden hatırlayacağız, konuşacağız.. Unutmaya yüz tutmuştuk laikliği… : )

CHP BU, CHP’LİĞİNİ YAPACAK

İzmir Millitvekili, AİHM eski Yargıcı Rıza Türmen, zorunlu din dersi ile ilgili karara hükümetin uyması gerektiğini söyleyerek  “Bu sorunu ortadan kaldırmak için en kısa zamanda devletin bu derste seçimlik hakkı getirmesi ya da onun yerine başka bir dersi koyması gerekir” şeklinde konuştu. Rıza Türmen’in bu konuda açıklamalarını nasıl yorumlarsınız? Din dersi seçmeli ders olmalı mı? 

CHP bu, CHP’liğini yapacak. Türümen aslında bu işleri bilen biri ama, CHP adına konuşunca o da tecahülü arif yapıyor herhalde. O, yanlışın tevhidi tedrisatta olduğunu söyleyemez.  Akıntıya kürek çekerek, dostlara alışveriş selfisi gönderiyor. Konuşmuş oluyorlar böylece. Şecaat arzediyorlar, Tuti-i mucize guyem.. Papağan hikmet söylüyor. Böylece CHP zihniyetini bir şekilde dışa vuruyor. Tabi Bekaroğlu’nun ne dediğine bakmak gerek bu arada. CHP’nin dindarlara açılış hamlesi, daha ilk etapta su almaya başlıyor..

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, konuyla ilgili yaptığı açıklamasında “Zorunlu din eğitimi ile zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi derslerini birbirinden ayırmak gerekiyor. AİHM’in verdiği kararın, zorunlu din eğitimi ile din kültürü ahlak bilgisi dersinin zımnen de olsa birbirine karıştırılmasından kaynaklanmakta olduğunu söyledi. Buna katılır mısınız?

Evet bu da önemli bir ayrıntı. Din kültürü ve ahlak! Adına adabı muaşeret deyin… Ahlak ve din kültürü çok farklı bir şey. Din dersi de aslında özellikle İslam açısından tek ders olarak tanımlanamaz. O ayrı bir disiplin ve bilgi bütününü ifade eder.

On5yirmi5