Birçok yerden kolaylıkla sağlanabilen kuru bezelyede bulunan yüksek kaliteli protein, doğal diyet lifi ve faydalı nişastayı, bugünün modern ortamında dahi yakalamak oldukça zor. Uzmanlara göre kullanımı milattan önceki yıllara dayanan kuru bezelye bakliyatı, kavrulmuş bezelye unu, bezelye proteini konsantreleri, bezelye lifi ve nişasta izolatları gibi türevleri de, günümüzde işlevsel gıda içerikleri olarak ortaya çıkıyor.
Yüzde 25 ve yüzde 27 diyet lif-hem çözünebilir hem çözünemez- bileşikteki bezelye birçok sağlıklı yemek ve fırıncılık uygulamalarında da kullanılıyor. ABD’de artık rutin şekilde “salgın” olarak tanımlanan yüksek obezite, diyabet ve kalp hastalıkları oranları nedeniyle baklagiller içeren gıda ürünleri eskisinden daha yaygın bir özellik kazandı.
Tate&Lyle tarafından gerçekleştirilen bir piyasa araştırmasına göre, geçen 2 yıl içerisinde tüketicilerin yüzde 65’i, sağlıklı beslenmeye daha fazla önem verdiklerini belirtirken, bezelye ununda olduğu gibi baklagillerdeki besin öğeleri, sindirim sistemi ve kardiyovasküler sağlığa odaklanan ve ayrıca kilo kontrolü ve diyabeti de göz önünde bulunduran gıda ürünü formüllerine katkı sağlanabildiğini ortaya kondu.Lifli gıdalar tüketicilerin istek listelerinin başında yer alıyor.
USDA, yalnızca 5 Amerikalıdan 1’inin tavsiye edilen günlük lif miktarını tükettiğini ve birçok kişinin lif tüketiminin de tavsiye edilen seviyenin yarısının altında kaldığını açıklarken, günümüz tüketicilerinin yaklaşık yüzde 50’sinin lifli gıdaların aslındalezzetli olduğunu ve düzgün beslenmenin de ötesine geçen faydalara sahip olduğunu düşünmeleri olumlu bir gelişme olarak kayıtlara geçirildi. Uluslararası Gıda ilgilendirme Konseyi’nin 2008 yılında yaptığı ankette tüketicilerin yüzde 77’sinin proaktif bir şekilde ilave lif tüketmeye çalıştıkları ortaya çıktı. Yemek tariflerinde kullanacağınız çeyrek su bardağı bezelye ununda, 10 gramdan daha fazla doğal diyet lifi bulunduğu için bunu sağlamak çok daha kolay oluyor.
İYİ KARBONHİDRATLAR YAVAŞ KARBONHİDRATLARDIR
Kuru bezelye gibi bakliyatlar, düşük bir glisemik endekse (GE) sahiptir, yani, kompleks ve yavaş sindirilen nişasta ve karbonhidrat öğünleri kan şekerindeki sert artışları önlüyor. Kan şekerindeki artışlar yalnızca diyabet hastaları için sorun oluşturmuyor, aynı zamanda diyabet sorunu olmayan kitle için de obeziteye neden olabiliyor ve ateroskleroz açısından daha fazla risk teşkil edebiliyor.
Yaklaşık 23,6 milyon insanda ve 20 yaşın üstündeki her 10 Amerikalıdan en az 1’inde- diyabet rahatsızlığı bulunuyor. Bu durum, Amerikan Diyabet Birliğinin (ADA) “lif açısından zengin olan düşük glisemik endekse sahip gıdaların ve diğer hayati besin kaynaklarının [baklagiller gibi] tüketimi hem tüm toplum hem de diyabetliler için teşvik edilmesi yönünde bildiriler yayınlıyor.
TOK TUTAN PROTEİN İÇİN BEZELYEYİ SAHURDA TÜKETİN
Tahıl tanelerindeki protein miktarının iki katına sahip olan kuru bezelyenin çeyrek su bardağında, şaşırtıcı şekilde 8 gram yüksek kaliteli, düşük yağlı ve tamamen bitkisel protein bulunuyor. Lisin açısından da zengin olan kuru bezelye ve bezelye unu, tahıl tanesindeki proteinleri tamamlayan bir amino asit dengesine de sahip.
Bu bakliyatın protein miktarı ve kalitesi, dünya genelindeki açlıkla mücadele programlarında hatırı sayılır bir ürün olmasını da sağlıyor. Bu durum ayrıca, bezelye ununu ve bezelye proteini izolatlarını günümüzde talep edilen protein açısından zenginleştirilmiş unlu ürün ve atıştırmalıklarda kullanıma son derece uygun kılıyor.Bezelye hem folat hem de çinko açısından doğal bir kaynaktır.
Bir su bardağında yaklaşık 125 mcg folat bulunan bu bakliyat, bu sayede tavsiye edilen günlük folat miktarının %37’sini karşılıyor. İçerdiği protein miktarı sayesinde tok tutan kuru bezelye, sahurda tüketildiğinde, gün boyunca tok tutuyor.
İHA