Biri diriliş muştusu: Ramazan

Ramazan Güzeldir
HATİCE BİLİCİ -Eğitimci-Yazar Benim hayatımda bir dirilişin, yeniden yapılanmanın, modern tabiriyle fabrika ayarlarına geri dönüşün müjdecisidir Ramazan… Ruhumu iki yakasından tutup sarsmasından mıdır...
EMOJİLE

Biri

HATİCE BİLİCİ -Eğitimci-Yazar

Benim hayatımda bir dirilişin, yeniden yapılanmanın, modern tabiriyle fabrika ayarlarına geri dönüşün müjdecisidir Ramazan… Ruhumu iki yakasından tutup sarsmasından mıdır yoksa nefsime attığı o dost tokadından mıdır bilmiyorum ama Ramazan yaklaştığında BEN im en ücra köşemde bile bir temizlik telaşı başlıyor. İyi de oluyor aslında, bu uyanış bu muştu kalbimin kırıklarını tamir edebilmem için bir emir gibi kulağıma fısıldanıyor.

Ne kadar gereksiz, lüzumsuz meseleler için hayatı yaşanmaz hala getirdiğimizi, insan olma onurundan başka her şeyin bir hikâye olduğunu fısıldıyor sahur usulca… Sonra oruç başlıyor bedeni ve ruhu süzgeçten geçirmeye. Her dakika her saat ilmek ilmek kul olmanın doyumsuz tadını dokuyor baştan başa. Egolarla yüceltilip ulaşılmaz yapılan ilahlaştırılan nefsi süzgeçten geçirip küçültüyor küçültüyor…İşte ben bu küçülmeyi küçülüp yok olmayı seviyorum ve her Ramazan kul olmanın inanılmaz hafifliği ile yeniden kulluğa niyet ediyorum.

Sonrası zinde olan ve kendine gelen BEN, patlayan topun sesinin kulaklarla kucaklaştığı hasret giderdiği an, okunan iftar ezanının ahengi ile şükrü kucaklıyor. Şükür ve hamd ile…

Ağzımıza aldığımız bir yudum suyun aldığı yol süresince sadece şükredebilmek. Suyu Yaradanahamd olsun. Hamd olsun bir damla su ile hayatı yeniden Yaradana, şükürler olsun kapattığı her kapıdan sonra yine hayır lütfuyla yeni kapılar aralayana… Tam şükrün muradına ererken bembeyaz iki kuğu misali salınan ortasındaki mahya ile göz kırpan minareler gözüme ilişiyor.

”Hoş geldin Ya Şehri Ramazan”

Ne iyi ettin de geldin. Tüm hataları, kırgınlıkları, kızgınlıkları davulunun her vuruşunda toparladın gecenin karanlığında dolaşan manilerin saçının tellerine takıp gökyüzüne savurdun. Bir daha dönmemek üzere gitsinler, ağlayan yürek kalmasın, ölen çocuklar kalmasın, ah eden diller kalmasın diye karanlık gökyüzüne savurup attın…

Ramazanda semaya açılan eller, gök kubbede çınlayan dualar, af dilemek için af edilmek için yaşaran gözler. Zaten Dünya yı ayakta tutan da dudaklardan dökülen dualar değil miydi ?

Ne olur bizi kapından boş çevirme Ramazan hürmetine kulaklarımıza müjdelenen muştu hürmetine …

Ne olur bizi kapından boş çevirme Ramazan hürmetine kırılan kanatlarımızı sarmala En Nur isminle…

Ne olur bizi kapından boş çevirme Ramazan hürmetine affedici olabilmeyi öğret Es Sabur isminle…

Ve ne olur bizi kapından çevirme Ramazan hürmetine adaletli olmayı öğret El Adl isminle…

Biz yine Ramazan ile geldik kapına, geri çevirme bizi…

Niyet ettik kul olmaya …