Yatanın orucu ile çalışanın orucu bir değil!

Ramazan Günlügü
Samsun Müftüsü Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk, “Zorluk ne kadar fazla ise sevap da o kadar fazladır. Yatıp duranın tuttuğu oruçla çalışıp terleyenin, dudakları çatlayanın tuttuğu oruç aynı değil...
EMOJİLE

Samsun Müftüsü Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk, “Zorluk ne kadar fazla ise sevap da o kadar fazladır. Yatıp duranın tuttuğu oruçla çalışıp terleyenin, dudakları çatlayanın tuttuğu oruç aynı değildir” dedi.

Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, orucun 33 yılda bir döndüğünü, her mevsim oruç tutulduğunu söyledi.

“Kameri aya göre oruç tutarız. Kameri ay 10 gün ileri atar” diyen Öztürk, şöyle devam etti:

“Güneş takvimine göre oruç tutarsak, kuzey yarım kürede kışken güney yarım kürede hep yaz olur. Bir taraf hep uzun günlerde oruç tutarken diğer taraf hep kısa günlerde oruç tutar. Adaletsizlik olur, bunun için her zaman döner. Döndüğü için de bir Müslüman hem kısa günde hem de uzun günde oruç tutmuş olur. Böylece bir ömrün içine orucu farklı mevsimlerde sığdırmış olur.”

 “Zorluk ne kadar fazla ise sevap da o kadar fazladır”

Orucun, kişinin kendisini dışarıdan gelecek her türlü yiyeceğe ve harama karşı tutması olduğunu vurgulayan Öztürk, şunları kaydetti:

“En makbul oruç, ramazan ayında yalan konuşmayan, dedikodu ve gıybet yapmayan, küs durmayan, alaya almayan, lakap takmayan, ayıp ve kusur aramayan insanın tuttuğu oruçtur. Çünkü o kişi sadece ağızdan girene değil, bedenine de dikkat edecek. Gözüne, eline, ayağına, her şeyine dikkat edecek. Eğer sadece midesini aç bırakır da geri kalan eliyle, gözüyle, ayağıyla haram işlemeye devam ederse sadece oruç tutmuş olur, sevabı kalmaz. Sevabını götürür. En makbul oruç kişinin kendisini harama karşı tutmasıdır. Zorluk ne kadar fazla ise sevap da o kadar fazladır. Yatıp duranın tuttuğu oruçla çalışıp terleyenin, dudakları çatlayanın tuttuğu oruç aynı değildir.”

AA