Genç itikaf

Ramazan Günlügü
“Gençler bilseydi, yaşlılar yapabilseydi” cümlesinin içine hepimiz bir ya da bir kaç defa düşmüşüzdür. Modern zamanlarda gençler teknolojik olarak kendinden önceki kuşaklardan daha çok şey...
EMOJİLE

“Gençler bilseydi, yaşlılar yapabilseydi” cümlesinin içine hepimiz bir ya da bir kaç defa düşmüşüzdür. Modern zamanlarda gençler teknolojik olarak kendinden önceki kuşaklardan daha çok şey yapabiliyor. Ama zamanı idrak etme hususunda her kuşak kendi ebeveyninin uzağına düşüyor. Yeni inşa edilen mekânlar ve bu mekânların ilzam ettiği yeni zaman idraki bu uzaklığı günden güne artırıyor. Peki nedir bütün kuşakları birleştirecek olan? Vakti kesintisiz ibadet zamanı olarak yaşama şuuru. Ama bu konuda hatırlatmalara ihtiyacımız var. Zamanı bereketlendiren, derinleştiren tecrübelere çağırmalıyız bir birimizi.

Genç İtikâf projesi, Ramazan’ın son on gününü bereketli bir zaman idrakine dönüştürmek için bir hatırlatma yapıyor. İtikâf, Nebevî bir miras; Peygamberimiz’in vefat edinceye kadar hiçbir bahaneyle terk etmediği, savaş, yokluk, zaruret ve sair tüm sıkıntılara rağmen ihmal etmediği, çokça tembih ettiği, ehemmiyet gösterdiği münzevi bir yöneliş. Ramazan’ın son on gününde, arınmak, affolunmak için büyük bir fırsat. Bir köşeye çekilmek, meşgalelerden, dünya kelamından uzaklaşmak, ezkâr, dua, tefekkür, ilim ile meşgul olmak, bir tas çorba, bir kaç hurma ile iftar ve sahur yapmak…

Bize kalın ciltli fıkıh kitaplarında yazan, uygulaması zor bir ibadet gibi geliyor. Halbuki hayatın karmaşasından uzaklaştıran bir tek saat bile yeterli bir süre. İlla camide olmak da gerekmiyor itikaf yapabilmek için. Mesela kadınlar genellikle evlerinin bir köşesine çekilerek derinleştirmeyi tercih ediyorlar zamanlarını, tefekkür ve tezekkürle meşgul olarak. Hatta Ramazan’ın son on günü teravih süresince bile itikâfa niyet edilebiliyor. İtikâf o kadar önemli ki, bir belde içinde, yapılması ihmal edilirse tüm belde sakinlerini vebal altında bırakan bir fariza. Genç itikâf projesi işte bu vebali üzerimizden kaldırıyor. Bu sene üçüncüsü yapılacak olan Genç İtikâf organizasyonu, özellikle gençlerin itikâfı tanımalarını, sevmelerini ve bu güzel sünneti yaşamalarını sağlamak amacıyla yola çıkan gönüllü bir hareket. Bu Ramazan’da da Türkiye’de ve dünyanın farklı ülkelerinde itikâf programları organize edecek olan Genç İtikâf Grubu, zamanın ve fitnelerinin aleyhimize işlediği şu ihtiyar dünyada, zamanı derinleştirerek bereketlendirme idraki ve temrini için gençleri, tefekküre ve ibadete davet ediyor.

Projesinin Genel Sorumlusu Âdem Öztürk:

“İbadetlerin en hayırlısı genç yaşta yapılanlardır.” müjdesinden hareketle yola çıktık. Unutulmasından korkulan birçok hayrı ve uygulayışı bu yolla yeni kuşaklara aktarabiliriz. Rabb’imizin istediği mümince duruşu gencecik kimselerin derinleştirilmiş dinî bilgilerle donanarak gerçekleştirmesi çok değerli bir çalışma oldu. Daha önce helal ve sağlıklı beslenme, yeşili sevip doğayı koruma, ağaç dikme, sofrada sıfır atık sağlama gibi projeler yapmıştık gençlerle. Üç yıldır da itikâfı aldık gündemimize.

Zinde Gençlik Yönetim Kurulu Üyesi Mücahit Okuyan:

Genç İtikâf buluşması gençlerin güncel ve sosyal hayatta etkileşim gurupları kurmasına vesile oluyor. Sosyal medya hesaplarını incelediğimizde dikkatimizi çekiyor, birbirlerine Hakk’ı tavsiye eden haramdan alıkoyan bir iletişim dili benimsiyorlar. Her an aktif ve güncel olan web sitemizde itikâfa ne kadar kaldığını büyük puntolarla geri sayan bir sayaç üzerinden yayımlıyoruz. Böylece itikâf için ne kadar hazırlıklı ve teyakkuzda olduğumuzu anlatmaya çalışıyoruz.

Az bir yemekle yetinmeyi dünya işlerinden ve boş kelamlardan uzak kalmayı gençlerimizin isterlerse başarabileceklerini göstermeye çalışıyoruz. Birkaç hurma, bir tas çorba ve yumruk büyüklüğünde bir ekmekle iftar ettiler. Sahurda ise halvet usulü yirmi bir kuru üzümle iktifa eden gençlerimiz böylece sabrı ve şükrü derinlemesine tecrübe etmiş oldular. Zaman çok hızlı geçiyor yakınmalarının ortasında, vakitler ellerimizden kayıp gitmeden, kendimize hayırlı telaşlar edinebilirsek, takvimler mahzun vedalar içermeyecektir. Ramazan’ın günlerinde ve gecelerinde saklı olan değerli zamanları, iftar ve sahur programlarının koşturmacasında heba etmemeliyiz.

İtikâfa giren gençlerle görev yaptığı caminin şenlenmesine oldukça sevinen bir cami imamı:

Bu camide bunları da gördük ya. İlk kez bu kadar cemaati bir arada gördük. İlk kez sahurda yemek verildi. On gün boyunca akşamları camii cıvıl cıvıl oldu ya, daha ne isterim. Bu böyle bitmez, seneye de muhakkak beklerim. On bir yıldır buradayım, hiç itikâfa giren olmamış, talep de olmamıştı. Ama şimdi cami cemaati de seneye itikâfa girmek için bizimle irtibata geçti.

Genç itikâf heyecanı:

– Bu benim ilk itikâfım. Kadir Gecesi günü bir günlük niyetle geldim. Ancak ortamdan o kadar etkilendim ki bitene kadar gitmeyi düşünmedim. On gün olmasa da beş gün itikâfın hazzını yaşayabildim. Keşke daha önce, yani en başından itibaren katılsaydım diyorum.
– Çocukluğumdan bu yana hep itikâfı duyardım. Ama hiç nasip olmamıştı ve ailemde, çevremde bu sünneti uygulayanı da hiç görmemiştim. İtikâf sünnetinin bu kadar güzel, bu kadar lezzetli, bu kadar kolay, bu kadar feyizli olduğunu tahmin bile etmemiştim. Allah yenisini ve tekrar tekrar itikâfa katılmayı nasip etsin.

– İki yıldır itikâf yapıyorum. Yaşadığımız şu hayatın hengâmesinden on gün de olsa kendimizi sıyırıp camide tefekküre, ibadete veriyoruz. Çok güzel, samimi dostluklar da kurduk elhamdülillah. İnşallah bu yıl da katılmak nasip olur.-Yenişafak