İstanbul heyecan verici topluluklarından Ayyuka ve Kırıka, aynı gecede Salon’da sahne alıyor. Melez denilebilecek bir müzik yapan bu iki gruptan Kırıka mayasını Osmanlı’nın kozmopolit kentleri olan İstanbul, İzmir, Selanik’in “şehirli halk müziği”nde buluyor. Bektaşi nefeslerinin rindaneliğini, oyun havalarının hovardalığını, Karagöz-Hacivat müziklerinin çocuksu-neşesini, yeniçeri kahvehanelerindeki kabadayı hallerini, rembetikoların külhaniliğini, kantoların hafif meşrepliğini, ve içli sevda şarkılarının hüznünü içinde barındıran bu kalender müzik o eski zamanlarda kah bir Rum hatunun sesinden, kah Urfalı bir gazelhanın nağmelerinden, kah İstanbul’lu bir beyefendinin nidalarından yükseliyordu. Günümüzde ise Kırıka bu gelenekten beslenen ama geleneğe müzeci edası ile yaklaşmadan, günümüz entsrümanlarını da müziğe dahil edip, yeni bir rüzgarı yelkenine dolduran, ruhu kırık bir müzik yapıyor. Diyonisos’un ruhunu geri çağırıyorlar.
Ayyuka ise tam da bulunduğumuz coğrafyada yetişen doğunun ve batının rüzgarlarının kesiştiği yerde birbirinden farklı tohumların özelliklerini barındıran bir müziğin çocukları. Ayyuka’nın müziği “tanımlanırsa tutarsız, tadınca İstanbul’da rastgele bir gece, kapuçinolu nargile, Turkish ravioli, rakı ve somonlu kanepe, göğe yükselen kahkaha” gibi.
Kısaca, rakı içerken rock dinleyebileceğiniz, zeybek melodileri arasında kendinizi ska yaparken bulabileceğiniz, elektirik gitardan çıkan solonun aslında bir zeybeğin parçası olduğunu cura sazı alınca farkedebileceğiniz, kelimenin gerçek anlamında psikedelik, cümbüşü bol bir gece bekliyor dinleyenleri. 26 Şubat Cumartesi akşamı Salon İKSV’de.
Ntvmsnbc