Hacı Arif Bey’i Schubert’e tercih ederim

Yerli Müzik
Müzik alanında farklı disiplinlerden gelen iki isim; orkestra şefi Erol Erdinç ve Ankara Radyosu ses sanatçısı Elif Güreşçi Çiftçioğlu, klasik Türk müziği ve türküleri piyano eşliğinde ve resital tarz...
EMOJİLE

Müzik alanında farklı disiplinlerden gelen iki isim; orkestra şefi Erol Erdinç ve Ankara Radyosu ses sanatçısı Elif Güreşçi Çiftçioğlu, klasik Türk müziği ve türküleri piyano eşliğinde ve resital tarzında seslendirecek.

Müzik alanında iki farklı disiplinden iki isim aynı sahnede bir araya geliyor. Biri batı müziği orkestra şefi; Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Cumhurbaşkanlığı Müzik Direktörü Erol Erdinç, diğeri TRT Ankara Radyosu ses sanatçısı Elif Güreşçi Çiftçioğlu. Erdinç’in piyano ile Çiftçioğlu’na eşlik edeceği konser, bu Pazar akşamı İstanbul’daki Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda (CRR) saat 20:00’de gerçekleşecek. Konserde, Türk sanat müziği ilk defa batılı anlamda bir resital havasında seslendirilecek. Erol Erdinç, konserin alışıldık klasik Türk müziği icralarından farkını sorduğumuzda “Türk Müziğinde çok saz vardır, koro vardır. Fazla enstrümanlarla yapılan Türk müziğinden hazzetmiyorum. Şu kadar ney var, bu kadar kanun… Solist söylüyor ve arkasından enstrümanlar tarafından takip ve koşturmaca var. Biz bunlardan uzaklaşıp piyanoyla, daha sade, soliste daha rahatlık veren, nefes aldıran ve bazı makamlarda da iyi armonilerle arayı doldurarak bir resital havası veriyoruz” şeklinde cevap veriyor.

Elif Güreşçi Çiftçioğlu ise “Sakin müzik yapmak benim en önemli ideallerimden, peşinden koştuğum şeylerden bir tanesi. Sakin, sade ama çok kalbî, gönülden duyarak, hissederek yapmak… Bu duyguyu yakaladık biz Erol beyle” diyor.

‘Şef’e bak alaturka çalıyor!

Erol Erdinç ise Türk müziği ile olan bağını şu cümlelerle ifade ediyor. “Şimdi bana ‘Şefe bak alaturka mı çalıyor’ diye hayret edecekler. 1955-60 arası radyoda Türk müziği duyarak, en iyi icracıları dinleyerek yetiştim. Hacı Arif Bey’i Schubert’ten beş kat daha tercih ederim. Batılı anlamaz bizim hassasiyetimizi, tınımızı. Nereden anlasın? Ben orkestra şefiyim ama ötekilere kulağım kapalı dediğin zaman bence bir şeyler eksik kalıyor.”

Müziği düşman kardeş gibi ayırdılar

EROL ERDİNÇ: Ülkemizde Türk müziği ve Batı müziği ayırımı eğitim kurumlarından başladı. İstanbul’da bir Türk müziği konservatuarı açıldı orada layıkıyla Batı müziği öğretilmiyor. Bizde de Türk müziği öğretilmiyor. Biz nasıl bu müziği harmanlayıp dünyaya verelim? İki taraf birbirine düşman kardeş gibi. Konservatuarlarımızın içine Türk musikisini koysaydık, beraber gitselerdi, bugün başka yerde olurduk. Çünkü bizim müziğimiz dünyanın en zengin müziğidir.

Türk müziğine sadelik yaraşır

ELİF GÜREŞÇİ ÇİFTÇİOĞLU: Türk Müziği günümüzde alışılagelmiş bir formda sunuluyor. Yenilik yapmak isteyenler ise çoklu enstrüman kullanarak bir curcuna yaratıyor. Buna bir de yetersiz düzenlemeler eklenince iş çığırından çıkıyor! Dinleyiciye sunmak istediğimiz bu yeni konseptte amacımız içtenlik ve sadelik. Çünkü Türk Müziği yapısı gereği aslında çoklu enstrümanla değil, az sayıda, solistin anlayışına ruhuna ve sesine uygun yapıldığında daha etkili oluyor.

Star