Aralarında David Bowie, Talking Heads ve Nine Inch Nails gibi isimlerin bulunduğu pek çok müzisyenle sayısız albüm yapan Adrian Belew, Türkiye turunda. Belew, bu akşam 15. Uluslararası Eskişehir Festivali kapsamında Anadolu Üniversitesi Spor Salonu’nda ve yarın akşam ise İstanbul Ghetto’da konser verecek.
1981’den bu yana da progressive rock tarzının rakipsiz gruplarından King Crimson’da, Robert Fripp ile birlikte söz yazarlığı, vokalistlik ve gitaristlik yapan Belew 20’den fazla solo albümü yaptıktan sonra, birkaç yıl önce de bas gitarda Julie Slick ve davulda Erick Slick ile Adrian Belew Power Trio isimli bir grup kurdu ve şimdilerde müzik hayatına onlarla devam ediyor. Belew’in 10 parmağında 10 marifet var; albümlerinde piyano, bas, gitar, çello çalıyor ve şarkı söylüyor hatta bir albümde tam 52 enstrüman çalmış! Müziğe şarkıcılık yaparak başlayan Belew SABAH‘a yaptığı açıklamada, "Hayatım boyunca beni her kim dinliyorsa şarkı söyledim. 10 yaşımda elime davulu aldım ve 14’ümde ilk defa bir müzik grubuna katıldım," diyor.
Efsane müzisyen Frank Zappa ile tanışması ise onun için dönüm noktası olmuş: "Frank öncesi dönemimin sıradan olduğunu söyleyemem ama o dönem daha çok popüler müziklerin etkisindeydim. Steely Dan, The Beatles, Hendrix gibi." Müzisyen ilham kaynağının değişim olduğunu belirtiyor ve ekliyor, "Genellikle yeni fikirlerle uyanırım ve bazen de uyanır, kendimi yorgun hissederim. O günlerde derim ki ‘ilham perisini bir kenara koy, pillerini şarj et’. Bir müzisyen olarak 1990’larda ADAT (Alesis Digital Audio Tape) teknolojisini kullanabilmek gelişimimin anahtarı oldu. Kendimi stüdyonun bir parçası gibi gördüm. Bu sisteme bağlanmanın beni daha yaratıcı yaptığını düşünüyorum."
Kendi stüdyosunda çalışmak sanatçı için büyük bir şans olmuş."Bunun beni süper yaratıcı yaptığını ve rüyalarımı gerçekleştirdiğini söyleyebilirim," diye kendini anlatıyor.