Yüksek Sadakat Eurovision Yüzünden Mahvoldu

Sanatçılar
Yıllardır Moğollar ile sahnedesiniz, ama arada solo albüm de hazırlıyorsunuz. Onlardan biri olan “Biraz da Aşka Dair” önümüzdeki günlerde çıkacak. Müzikseverleri nasıl bir çalışma bekliyor...
EMOJİLE

Yıllardır Moğollar ile sahnedesiniz, ama arada solo albüm de hazırlıyorsunuz. Onlardan biri olan “Biraz da Aşka Dair” önümüzdeki günlerde çıkacak. Müzikseverleri nasıl bir çalışma bekliyor?

– “Biraz da Aşka Dair” sevgi üzerine bir albüm oldu. Bana solist olarak 29 yaşındaki Derya Petek eşlik etti. Tamamen kör kütük aşk üzerine parçalar olsun istedim ama sonra dayanamadım, “Filmlerden Tanır Aşkı” diye bir şarkı da koydum içine. şarkı genç yaşta evlenen kızlarımızı anlatıyor. Hayatı tanımadan hiç tanımadıkları bir el değiyor tenlerine. Aşk nedir, sevgi nedir, bilmeden evlenmiş oluyorlar. Aşkı filmlerde görecek ve öğrenecekler yani.

Nasıl doğdu bu şarkı?   

– Bu şarkıyı “Yağmurdan Sonra” filmi için yaptığım tema müziğinin üzerine söz yazarak oluşturdum. Albümde sözlere çok dikkat ettim. Sözlerin içeriğine ve şiirsel değerine önem verdim.

Moğolların belirgin bir politik duruşu var. Aşk şarkıları yapma isteğiniz, o açıktan mı kaynaklanıyor?

– Ben üreten bir adamım. Moğollar benim hızıma yetişemiyor. Bundan önce “Toprak” albümünü yapmıştım. Daha bu albüm çıkmadan da arkadan gelecek olan belli.

GRUPTA ESKİ HEYECAN YOK

Tüm zamanınızı müziğe, yeni eserler üretmeye mi harcıyorsunuz?

– Teknoloji gelişti. Artık elimde sazımla gezmek yerine aklıma gelen melodiyi telefona kaydediyorum. Adam gibi 40-50 melodi vardır, bunların 8-9’u hit olur.

“Moğollar benim hızıma yetişemiyor dediniz” bir de… şikayetçi gibisiniz…

– Rahmetli Engin Yörükoğlu varken ekipçe daha sık görüşürdük. şimdi grupta bir değişim süreci yaşanıyor. Eskilerin yerine gelen herkes daha genç. Aynı heyecanı yaşamıyoruz. Arkadaşlarımı tenkit etmek için söylemiyorum ama üretkenlikte bana yetişemiyorlar.

Doğru, ekip gittikçe gençleşiyor.

– Zaman öyle gerektiriyor, olaylar bu yönde gelişiyor.

SADECE KAFİYEYLE ŞARKI SÖZÜ OLMAZ

Moğollar’ın şarkılarında hep bir politik söylem ön plana çıkar. Değişen ekip bu durumu değiştirdi mi peki? Yoksa yeni eserlerde de eski söylemler korunuyor mu?

– Şarkı sözlerinde belli bir kaygı olması gerekiyor. Çünkü şarkı yazmak, sözlerin son hecelerinin kafiyeli olmasından ibaret değil. ılla didaktik bir yanı olmasına da gerek yok. Ama şiirsel bir değeri olmalı. Moğollar’la biz bunu tutturduk. 2004 yılında yaptığımız albüm “Yürüdük Durmadan”da ne parçalar var ama ıskalanmış. Politikaya gir, bilmem hangi partiye üye ol demiyorum ama şarkıların mantığı, felsefesi, ardında seni dik tutan bir omurgası vardır. Tek başına bunu kuramazsın. Politikasız yaşamayı da tercih edebilirsin. Ama bu bana çok aykırı geliyor.

Ama yeni nesil daha apolitik… Onlara ulaşabiliyor musunuz?

– Evet… Ve bu yüzden bizi reddeden bir grup oluştu. Ona rağmen yolumuza devam ettik. 74 milyon kişinin içinde gençlerin yüzdesi ağırlıkta ama onlar arasında siyasetle ilgilenenlerin sayısı o kadar az ki… Vatandaş olarak görevin bu ülkeyi kim nasıl idare ediyor, bilmektir. Seçimlerde bir tercih yaparsın, menfaatlerini göz önüne alarak bir yön belirlersin. Buna rağmen “ben oy bile atmayacağım” diyen bir sürü insan tanıyorum. Sen bu ülkenin yolundan ve suyundan faydalan ama bu yolu ve suyu kim yönlendirecek ilgilenme! şu an için “kimse bana dokunmuyor nasılsa” diye düşünüyorlar çünkü ama bir gün öyle bir dokunacaklar ki!

SERDAR SAYESİNDE ŞARKICI OLDUM

Pop müzik yapanlarla ilgili neler düşünüyorsunuz?

– Müzik hamal gibi. Ne yüklersen taşır. Her ele de uygundur. Ama müzikte, şarkı sözlerinde kaliteye erişilmeli. “Kulağımdan öp beni, gıdıklayayım” gibisinden bir söz hoş mudur? Ben kaliteden yanayım. Ajda Pekkan da, Sezen Aksu da, MFÖ de pop şarkı yapıyor. Ama sözlere, müziğe özen gösteriyorlar. Ucuza kaçmıyorlar. Öte yandan, düşünün bir, Serdar Ortaç 18 yıldır hâlâ Türkiye’nin en popüler adamı. Kötü pop müzik yapanlar gelsin de benim hakkımda konuşsunlar bakayım. 
 
Cesaret edebilirler mi Cahit Bey?  

– Edemezler. Ben hababam Serdar Ortaç’a laf geçiriyorum, hiçbir yerden de karşılık gelmiyor. Onun sayesinde şarkıcı oldum ben! Moğollar’ı tekrar kurduğumuz zamanlar Serdar Ortaç yeni piyasaya çıkmıştı. Ben yazmışım yedi-sekiz şarkı, dört tane Taner yazmış, iki de anonim parça var, biz de kendimizi söyleyelim dedik. Onun varlığı bizim için manevi bir destek oldu yani…

Nasıl yani?  

– O söylüyorsa biz de söyleriz dedik! Neyse ki Emrah Karaca yetişti de bizden aldı o görevi. Ben enstürmanistim. Gırtlak nağmeleri yapan bir sesim yok. şarkıcı dediğin adamın bir sesi, skalası olur. Detone olmadan söylüyorum ama şarkı söylemek kendi içindeki ahengini vermektir. Sezen Aksu, Kenan Doğulu, Ajda Pekkan şarkıcıdır. Ben onlar gibi şarkı söyleyemem. Ben bağlama çalıyorum ama bağlamacıyım demem. O yüzden saydığım isimler beni hep sever. Muhteşem bir dostluğumuz vardır. Bu haddini bilmektir, ben haddimi bildiğim için hâlâ beni çok seviyorlar.

Gençlere de her fırsatta destek veriyorsunuz zaten…

– Evet… Badem’in albümlerine enstrümanla katıldım. Onların enerjisini çok seviyorum çünkü… Geçenlerde de Babazula ile konser yaptık. Çok da eğlendim. Müzikte var olanı tekrarlayanların şansı yoktur. Ben özgün bir adamım ve şansım var.
 
YÜKSEK SADAKAT EUROVISION YÜZÜNDEN MAHVOLDU 

Eurovision milli maç gibi bir şey. Bunun içerisine yarışma hırsını neden katıyorsun ki? ızle ve keyif al. Eğlence programı o… TRT’nin tek kanal olduğu dönemlerde, çok sevilen dizilerin yayın günlerinde sokakta insan olmazdı. Eurovision’da da aynı şekilde… Ama artık Eurovision siyasi bir denge halini aldı. Siyasi arena gibi… Puan verenler hiç değişmiyor. Kazanırsan süper ama kaybedersen de yeriyorlar. Yüksek Sadakat’e yazık değil mi, mahvoldular!

Hürriyet