‘Türküler Adeta Bir Umman’

Sanatçılar
Röportaj: Engin Dinç Sevcan Orhan, son dönemde Türk Halk Müziği icra eden sanatçılar arasında farkını hissettiriyor. Üstelik bu genç sanatçımız, halk müziğine artık akademik anlamda da deste...
EMOJİLE

Röportaj: Engin Dinç

Sevcan Orhan, son dönemde Türk Halk Müziği icra eden sanatçılar arasında farkını hissettiriyor. Üstelik bu genç sanatçımız, halk müziğine artık akademik anlamda da destek veriyor. Bu değerli sanatçımızla, türküleri, sanat yaşamını ve yeni projelerini konuştuk.

Çok genç yaşta müziğe başladınız. Ailenizin de müzikle iç içe olduğunu söyleyebiliriz. Müzikle olan ilişkinizin nasıl başladığını anlatır mısınız?

Evet, dediğiniz gibi çocuk yaşlarda müzik eğitimi almaya başladım. Ama onun da öncesi doğduğum evde herkes türkü dinler, türkü söylerdi. Özellikle babam benim ustamdır. Zaten bir çocuk aslında evinde ve ailesinde neler yaşanıyor ve yapılıyorsa ileriki yaşlarda onlara ilgi duyuyor. Benim yaşamımda da böyle oldu.

Bugüne kadar Nenni Bebek, Bir Türküydü Yaşamak, Adı Aşk adlı üç albüm yaptınız. Albümlerinizde istediğiniz başarıyı yakaladınız mı? Dinleyicinizle aranızda nasıl bir bağ kurulduğunu düşünüyorsunuz? Kendi adınıza en beğendiğiniz albümünüz hangisi?

Yaptığım ilk iki albüm o günlerin koşullarına göre başarılıydı. Fakat benim tecrübesizliğim ve çok da profesyonel olmayan bir ekiple çalışmam gibi dezavantajlarla yapılan albümlerdi. Fakat son albümüm hatasıyla sevabıyla benim müzikal anlayışımı ve beğenimi yansıtan bir albüm oldu. Ve bu albümle beni sevenlere çok daha rahat ulaşabildim sanki. Çünkü daha samimi ve daha bendim.

Yıllardır hem radyoda hem de televizyonda program yapıyor ve dinleyiciyle birebir iletişim halinde oluyorsunuz. Radyo ve televizyonda Türk Halk Müziği programı yapmak nasıl bir duygu? Zorlukları var mı?

Radyo ve TV programlarım benim için çok keyifliydi. Çünkü ben kitlelere canlı performansla ulaşmayı çok seviyorum. Elbette canlı yayın olması nedeniyle riskleri ve zorlukları var ama mesleki gelişimimde çok önemli yeri oldu.

TÜM YÖRE TÜRKÜLERİMİZİ SESLENDİRİYORUM 

Sizin Türk Halk Müziği sanatçıları içerisinde en beğenerek dinlediğiniz sanatçılar hangileri? En çok hangi yörelerin türkülerini seslendirmeyi seviyorsunuz?

Halk müziği adeta bir umman. Ve bu ummanda yüzmeyi başarabilen ve ummanın bir parçası olabilen, o ummanı oluşturan geçmişten günümüze çok önemli ustalarımız var. Ve ben de onların hepsini severek dinliyor, takip ediyor ve örnek alıyorum. Ben dilim döndüğünce tüm yöre türkülerimizi dinleyip seslendirmeye çalışırım. Aslen Erzincanlıyım tabii. Dolayısıyla doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu türkülerine de ayrı bir ilgi duyduğumu söylemeliyim.

Türk Halk Müziği haricinde dinlediğiniz müzik türleri var mı? Varsa bunlar hangileri?

Ben kaliteli ve emek verilerek yapılan her tür çalışmayı dinlerim. Yunan ve Latin müziklerini severim mesela.

Türk Halk Müziği’nin Anadolu topraklarında köklü bir geleneği var. Bu köklü ve geniş gelenek nasıl oluştu? Halk müziğindeki bu zenginliği neye bağlıyorsunuz?

Anadolu çok çeşitli ve köklü uygarlıklara ev sahipliği etmiş renkli ve zengin bir coğrafi bölge. Bu renklilik ve çeşitlilik doğal olarak kültürel ve sosyal yaşama, geleneklere ve folklorümüze de yansımış zaten. Dünyanın hemen hiçbir yerinde olmayan değerlere sahibiz biz.

Türkiye’de Türk Halk Müziği’nin hak ettiği yerde olduğunu düşünüyor musunuz?

Tabi ki hakettiği yerde. Medyatik olmaması halk müziğinin unutulduğu ya da icra edilmediği anlamına gelmiyor.

O KADAR YETENEKLİ GENÇLERİMİZ VAR Kİ…

Sizin yıllardır çeşitli kurslarda süren eğitimci bir yanınız da var. Türk Halk Müziği’nde eğitim vermek nasıl bir duygu? Özellikle gençlerin halk müziğine ilgisini nasıl buluyorsunuz?

O kadar ilgili ve araştırmacı yetenekli ve zeki gençlerimiz var ki, tek püf nokta doğru yönlendirilmeleri. Bu konuda da önce ailelere sonra yetiştiği çevreye ve özellikle medyaya çok iş düşüyor.

Siz artık üniversitede de eğitim vereceksiniz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Yetiştiğim okulda (İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuarı) öğretim görevlisi olmak tabi ki benim için onur ve heyecan verici bir durum. Bu vesileyle mesleğimde akademik anlamda da ilerlemeyi düşünüyorum.

TÜRKÜ SEVEN YAŞAMIN FARKINDADIR

Türkiye’de aşıklık ya da ozanlık geleneğinin yavaş yavaş öldüğü şeklinde de görüşler var. Siz bu konuda neler söyleyeceksiniz? Yeni aşıklar yetişmemesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Ya da yönetmen Sinan Çetin’in dediği gibi bu dönemin aşıkları Pop ya da Rock müzik yapan günümüz sanatçıları mıdır?

Bence sapla samanı birbirine karıştırmamak lazım. Rock müzik de halk müziği gibi belli bir yaşam tarzını da içinde barındıran bir tür evet. Ama bizim müziğimiz değil, bize ait değil. Ayrıca Anadolu’da ve yer yer büyük şehirlerde halen bu geleneği devam ettiren çok değerli insanlar var. Ancak bu kişilerin önce devlet tarafından sonra kültürümüze hizmet eden sivil toplum kuruluşları ve biz solistler tarafından ciddi desteğe ihtiyaçları olduğu gerçeğini kabul etmeliyiz.

Yeni albüm, program ya da konser çalışmalarınız var mı?

Yeni albüm bir aksilik olmazsa eylül ayında piyasaya çıkacak. Bu arada da yeni bir TV programı projem de var. Yurt içi ve yurt dışında konserler ve sahne çalışmalarım da tüm hızıyla devam ediyor.

Son olarak sevenlerinize neler söylemek istersiniz?

Türkü dinleyen, söyleyen ve seven insanlar yaşamın farkında olan insanlardır. Hepsine sonsuz sevgi ve saygılarımı iletiyorum…

Teşekkür ederiz…

Ben teşekkür ederim…