“Suçlular ceketleri üzerlerinde kravatları boyunlarında martiniler içip güneşin doğuşunu izlerken, Rubin, Buda gibi 3 buçuk metrelik hücrede, bu hayatta cehennemi yaşadı. Dylan, 1966 yılında üç cinayetin sorumlusu olarak mahkûm edilen ortasiklet boksör Rubin Carter’ı savunmuştu. En nihayetinde Carter, federal yargıcın, mahkûmiyet kararına ırkçı eğilimlerin karıştığını ortaya çıkarmasının ardından özgürlüğüne kavuşmuştu. Tabi bu kavuşma için Carter’ın 19 yıl beklemesi gerekti.
Rubin Carter’ın hikâyesini anlatan, baş rolünü Denzel Washington’ın oynadığı ve yönetmen koltuğunda Norman Jewison’ın oturduğu The Hurricane adlı bir film de bulunuyor.
Şimdi de Amerika’nın çeşitli bölgelerinden akademisyenler, Dylan’ın Hurricane şarkısının ve benzer şarkıların etkilerini Fordham Üniversitesi’nin Hukuk ve Etik Merkezi ve Touro Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen ‘Bob Dylan ve Hukuk’ adını taşıyan konferansta inceleyecek.
Dylan’ın hukuk üzerindeki etkisi
Fordham Üniversitesi’nin öğretim üyelerinden ve organizasyona imza atanlardan biri olan Bruce Green, “Temel olarak hukuk üzerine yazan ve düşünen, aynı zamanda da Dylan’ın müziğiyle tanışıklığı olan, bu ikisini bir şekilde biraraya getiren insanlara, bize “Dylan’la akademik çalışmaları ya da düşünme şekilleri arasında nasıl bağlantı kurduklarını anlatmalarını istedik.” dedi.
“Biz, ara sıra eğlenmenin ve bilgece hayal gücünü özgürleştirmenin önemli olduğunu düşünüyoruz” diyen Green, “Bu; hukuk, toplum ve kültür arasındaki ilişkiye bakılan bir mercektir. Umarız bu konfererans, bazı bilimadamlarını, önceden düşünmedikleri şeyleri düşünmeye teşvik eder” açıklamasında bulundu.
Liseden bu yana bir Bob Dylan hayranı olan Green, “Ailem buna katlanamıyordu. Onlar Frank Sinatra’yı severdi. Dylan’ın sadece sızlandığını ve onun müziklerini dinlemenin boşa zaman harcamak olduğunu düşünürdü. Şimdi haklı çıkıyorum. Tüm bunlarla birlikte söyleyebilirim ki, gelecek bilim için zemin hazırlıyorum.” dedi.
Dylan işine geldiği gibi çarpıttı
Konferanstaki bir diğer konu da The Lonesome Death of Hattie Carroll adlı bir başka Bob Dylan şarkısı. Bu şarkıda ise Dylan, 1963 yılında tütün çiftçisi William D. Zantzinger’in barda çalışan Hattie Carroll’u öldürmesini anlatıyor.
Konferans ayrıca entelektüel karşıt fikirleri de ortaya koyuyor. Kentucky Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim üyelerinden Richard H. Underwood, “Dylan, sistemler ve hukuk, insanları ihmal edince onlar hakkında güçlü şarkılar yazdı. Fakat Dylan, gerçek hayattaki olaylardan ilham aldı. İster istemez doğrularla ilgilenmedi. Gerçekleri sanatsal amacına ulaşmak için saptırdı.” görüşünü savunuyor.
Georgetown Üniversitesi’nden Bruce Springsteen ve hukuk uzmanı öğretim üyesi Abbe Smith de, güzel olmasına rağmen, Hattie Carroll şarkısının tam olarak doğruları yansıtmadığı görüşünde: “Diğer şeyler arasında Dylan, suçu yanlış anlattı. Ortada Carroll’un ölüm nedeni ile ilgili makûl delil var. Şarkıda anlatıldığı gibi sopa darbesiyle ölmüyor Hattie Carroll. Sağlığının kötü olmasından ölüyor.” (NYT/Taraf]