Bu Şehir Bir İlham Kaynağı

Sanatçılar
Cenk Erdem Orhan Pamuk’un ‘İstanbul’undan etkilendiğini söyleyen sanatçı, İstanbul’u ilham kaynağı olarak görüyor. Tango efsanesi ünlü besteci Astor Piazzolla’nın şarkıla...
EMOJİLE

Cenk Erdem

Orhan Pamuk’un ‘İstanbul’undan etkilendiğini söyleyen sanatçı, İstanbul’u ilham kaynağı olarak görüyor.

Tango efsanesi ünlü besteci Astor Piazzolla’nın şarkılarına ilham veren tangonun divası Amelita Baltar’ın en özel albümlerinden biri olan Referencias, EMI Müzik Türkiye etiketiyle Türkiye’de dinleyici ile buluşuyor… Neredeyse yarım asırdır birbirinden güzel şarkılar söyleyen Amelita Baltar’ın Referencias albümünde, yine Astor Piazzola ve şair Horacio Ferrer’in imzaları bulunuyor…

Efsanevi besteci Astor Piazzolla’ya ilham vermiş efsanevi bir şarkıcısınız, dünyaca ünlü bestelere konu olmak nasıl bir his?

Piazzolla’nın benimle ilgilenmesi, benim için pek çok şarkı yazması, kendimi yorumcu ve Arjantinli bir şarkıcı olarak özel hissetmemi sağlıyor.

1968 yılından bu yana neredeyse yarım asırdır şarkı söylüyorsunuz, şu andaki yaşamınızı küçük bir kız çocuğuyken hayâl eder miydiniz?

Arjantin folklörünü yorumlayarak başladığım 1962’den bu yana şarkı söylüyorum. Küçükken annemin ya da genç teyzelerimin kıyafetlerini giyip aynanın karşısında, bazen arkadaşlarımla birlikte hikâyeler uydurur, onları sahneye koyardım. Ev toplantılarında ailem şarkı söylemeyi severdi. Bu sebeple şarkı söylemek benim için çok doğaldı. Geleceği düşünmüyordum, çocukluğumu düşünüyor ve keyfini çıkarıyordum…

Hem tiyatro sahnelerinde hem beyazperdede yer aldınız. Bir sanatçı olarak en çok hangi disiplinden beslendiniz?

Son olarak bir filmde yer aldım ve gerçekten kendimi iyi hissettim. Kamera beni ele geçiriyor, aynısı pembe diziler (Meksika dizileri) çevirirken de başıma geliyor. Tiyatroya da tutkuluyum, ama sinema gibisi yok…

2004 yılında, Buenos Aires şehrinin kültür elçisi olarak onurlandırıldınız. Bir sanatçı olarak Buenos Aires size neler ifade ediyor?

Buenos Aires doğduğum, büyüdüğüm ve yaşadığım şehir. O kadar büyük ki hâlâ daha önce görmediğim yerleri keşfediyorum. Farklılıkları kucaklıyor gibi, toplumun bir okşayışı gibi; yola devam edebilmek için ruhun gıdası…

‘Destino Tango’ projesiyle dünyayı geziyorsunuz. Bir proje olarak Destino Tango hakkında bilgi verir misiniz?

‘Destino Tango’ bu sene kesinlikle sahneye taşınacak. Diğer aktörlerin yanı sıra, Bandoneon’un da başrolde olduğu son derece “Buenosairesvari” bir hikaye. Türkiye’de de sahnelemeyi çok istiyorum…

Bir yandan da yeni bir albüm üzerinde çalışıyorsunuz. Peki bu yeni çıkacak albümde kimler var?

Astor’dan yenilikler deniyor olmanın güzelliklerini öğrendim; tecrübeyle bu denemelerin ne kadar heyecanlandırdığını ve ne kadar eğlendirdiğini göreceğim. Birkaç senedir çok başarılı olan Tango Electrónico’dan bahsediyorum. Tüm şiirleri ben yazacağım ve farklı bestekârlar müziğe dökecek.

Şimdiye kadar İstanbul dâhil olmak üzere dünyanın birçok şehrinde sahne aldınız. Bir sanatçı olarak en çok hangi şehirler size ilham veriyor?

Beni Buenos Aires’ten sonra en çok Paris heyecanlandırıyor, bir de Piazzolla’yla beraber oturduğumuz Amsterdam ve Roma…

Orhan Pamuk’un İstanbul’unu okurken Türkiye’ye dönüyorum; bence bir kör hatta sağır bile şehrinizde ilham bulabilir. Başka milletlerden çok ünlü ve büyük yazarlarda, ressamlarda olduğu gibi, İstanbul’un tüm sanatçılara ilham veren gizleri, sırları var…

Size geçmişte en çok kimler ilham veriyor?

1920, 30 ve 40’ların şairleri hâlâ benim tutkum: Homeros Manzi, Santos Discépolo, Enrique Cadécamo, Homero Expô sito ve diğerleri… Onlar her zaman benim gıdam olacaklar, her seferinde beni heyecanlandıran yeni cümlelerini keşfediyorum…

Taraf Gazetesi