Pablo Neruda Yerebatan’da

Yazarlar
Yirminci yüzyılın en büyük şairlerinden kabul edilen Nobel ödüllü Pablo Neruda’nın şiirleri, Yerebatan’ın mistik atmosferinde okunacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. tarafında...
EMOJİLE

Yirminci yüzyılın en büyük şairlerinden kabul edilen Nobel ödüllü Pablo Neruda’nın şiirleri, Yerebatan’ın mistik atmosferinde okunacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. tarafından düzenlenen etkinlik, 28 Mayıs Cumartesi akşamı saat 19.00’da gerçekleştirilecek. Şiir seçimleri ve ön hazırlığını Vahide Ulusoy’un yaptığı program, Neruda’nın modern dünya şiirine yaptığı katkı üzerine Mehmet Lütfi Şen’in yapacağı konuşmayla başlayacak. Neruda’nın şiirleri, Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Hümay Güldağ ve Hüseyin Köroğlu tarafından yorumlanacak. Etkinliğe katılımın ücretsiz olduğu açıklandı.

PABLO NERUDA (1904-1973)

Ünlü şair Neruda Şili’de demiryolu işçisi bir baba ve öğretmen bir annenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesini çok küçükken kaybetti. 13 yaşındayken yerel ‘La Mañana’ gazetesindeki bazı makalelerle katkıda bulunmaya başladı. 1920’de ‘Selva Austral’ isimli edebiyat dergisinde ‘Pablo Neruda’ adıyla yazmaya başladı. Şair, bu takma ismi Çek şair Jan Neruda’da anısına seçmişti. Daha sonra bu isim yasal adı olarak kaldı.

İlk kitabı Crepusculario 1923 yılında yayınladı. Sonraki yıl şairin en tanınmış ve pek çok dile çevrilmiş olan eserlerinden Yirmi Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı(Veinte poemas de amor y una cancion desesperada) basıldı. Edebi çalışmalarına devam ederken, bir yandan da Santiago’daki Şili Üniversitesi’nde Fransızca ve pedagoji okudu. 1927-1935 arası hükümetin elçisi oldu ve Burma, Seylan, Java, Singapur, Buenos Aires, Barselona ve Madrid’te görev yaptı. Bu dönemde yazdığı şiirler ezoterik sürrealist şiir kitabı ‘Residencia en la tierra’ da(1933) toplandı.

İSPANYA İÇ SAVAŞI VE NERUDA

İspanya İç Savaşı ve García Lorca’nın ölümü onu çok etkiledi ve önce İspanya sonra da Fransa’da Cumhuriyetçi harekete katılmasına neden oldu. Bu sırada şiirlerini topladığı Kalbimdeki İspanya (España en el Corazón (1937)) üzerine çalışmaya başladı. Kalbimdeki İspanya iç savaş sırasında cephede basılması açısından önem taşıyor. Aynı yıl ülkesine dönen Neruda’nın daha sonraki eserlerini siyasi ve sosyal konular üzerine oluşturdu.

1939’da Paris’te İspanyol göçmenler için konsolosluk görevine getirildi. Meksika’daki konsolosluk görevi sırasında Canto General de Chile’yi yazdı. Eser, 1950’de Meksika’da basılırken, Şili’de de el altından yayınlandı. Yaklaşık 250 şiirin yer aldığı eser, on kadar dile çevrildi ve bu çeviriler yüzünden Neruda elçilik yaptığı ülkelerde zorluklar yaşadı.

1943’te Şili’ye dönen Neruda, 1945’te senatör seçildi ve Şili Komünist Partisi’ne katıldı. 1947’de Başkan González Videla’nın grevdeki madencilere yönelik baskıcı protestolarını protesto ettiği için, iki yıl boyunca kendi ülkesinde kaçak yaşadı. 1949’da yurt dışına çıktı ve 1952’ye kadar çeşitli ülkelerde bulundu. Bu dönemde yazdığı eserler politik aktivitelerinin damgasını taşır. Örneğin Las Uvas y el Viento (1954) Neruda’nın sürgündeki günlüğü olarak kabul ediliyor.

Yaşamı boyunca güçlü siyasi duruşuyla tanınan Neruda, ülkesindeki ve İspanya’daki faşizme karşı durmuştur. 1970 yılında Şili başkanlığına aday gösterilmiş, ancak daha sonra başkan seçilen Salvador Allende’yi desteklemiştir. Allende seçilince Neruda’yı Şili’nin Fransa elçisi olarak görevlendirdi. 1971 yılında edebiyat dalında Nobel Ödülü aldı. 1972 yılında sağlık sorunları nedeniyle elçilik görevini bırakarak Şili’ye döndü. 24 Eylül 1973’de kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti.