Dostoyevski: Ayasofya’ya haç takılmalı

Yazarlar
Rus ve Dünya edebiyatının en önemli isimlerinden Dostoyevski’nin hiç bilinmeyen yönleri yazdığı anılarında ortaya çıktı. Dosto’nun tam bir slav milliyetçisi portresi çizdiği ve savaşın ger...
EMOJİLE

Rus ve Dünya edebiyatının en önemli isimlerinden Dostoyevski’nin hiç bilinmeyen yönleri yazdığı anılarında ortaya çıktı. Dosto’nun tam bir slav milliyetçisi portresi çizdiği ve savaşın gerekliliğini savunduğu anılarında en çok özlem duyduğu işin ise Ayasofya’ya haç takmak olduğu ifade edildi.

Dünya edebiyatının en önemli isimlerinden Dostoyevski tarihte 93 harbi olarak bilinen 1877-78 Osmanlı – Rus Savaşı’nda yükselen Rus milliyetçiliğinden çok etkilendi.

UZUN BARIŞ İNSANLARI CANAVARLAŞTIRIR

Türkçe’ye Kayhan Yükseler’in çevirdiği Dostoyevski’nin hatıraları Türkiye’de çok yankı uyandırmadı.

Derin Tarih’ten Ümit Boyozoğlu’nun araştırmasına göre; Dosto uzun bir barışın insanları canavarlaştırdığını, ahlaksızlaştırdığını, halbuki savaşın iyileştirici bir gücü bulunduğunu, hatta insanları rahatlattığını savunuyordu:

BİZE SAVAŞ GEREKLİDİR

"Bize savaş gereklidir! Savaş, çürümüşlüğün batağında ruhsal acılar içinde otururken soluduğumuz o zehirli havayı temizleyecektir."

Ama Rusya’da yazarın deyişiyle savaş karşıtı ‘Türk âşıkları da vardı:

1876’da patlak veren Sırp isyanı Rusya için ‘Hasta Adam’a saldırmanın bahanesi olmuştu. Dosto savaş istiyordu:

SLAV KARDEŞLERİMİZ İÇİN SAVAŞA

"Türklerin zulmü altında ezilen Slav kardeşlerimiz için de bu savaşı başlatacağız. Rusya’nın asıl çıkarı, gerektiğinde belirli bir insan kaybını göze alarak, doğru yoldan sapmamasıdır" derken en büyük arzusunun ise İstanbul olduğunu söylüyordu.

ORTODOKS HALKIN ÖNDERİ RUSYA

Savaş sonunda İstanbul’un Rusya’ya ait olması gerektiğini söyleyen yazar Ayasofya’ya da haç takılması gerektiğinden bahsediyordu.

"Rusya Ortodoksluğun öncüsü olarak, onun koruyucusu ve kollayıcısı olarak İstanbul’u talep edecek. Rusya’nın kadim arması üzerine İstanbul’un çift başlı kartalını koyan Çar III. Ivan’dan beri hedeflenen ve kuşkusuz Büyük Petro’dan sonra iyice belirginleşen, fiilen Ortodoksluğun da, Ortodoks halkların da gerçek ve tek koruyucusu durumuna geldiğimiz işte o zaman İstanbul hak edilmiş olacaktır.

AYASOFYA’YA HAÇ TAKILMALI

Slavların yeniden doğuşunu hangi Rus istemez? Ne dersiniz, gerçek değil mi bu? Bu amaç için ister istemez İstanbul er ya da geç bizim olacaktır. Halifeyse Halife, Beyaz Çar da Halife.

Doğuda yaşatılan İsa gerçeğinin yeniden yükselişi, İsa haçının yeniden yükselişi, İsa haçının yeniden Ayasofya’ya dikilmesi ve başında uzun zamandan beri Rusya’nın bulunduğu Ortodoksluğun son sözü olacaktır bu."

Timetürk