Bir “yabancı” olarak çocuk!

Yazarlar
Haşmet Babaoğlu’nun Sabah gazetesindeki yazısında çocuk ve ebeveynlikle ilgili kitapları konu ediyor ve: “Bütün o kitaplara; yani “on basamakta başarılı ebeveynlikR...
EMOJİLE

Haşmet Babaoğlu’nun Sabah gazetesindeki yazısında çocuk ve ebeveynlikle ilgili kitapları konu ediyor ve: “Bütün o kitaplara; yani “on basamakta başarılı ebeveynlik“masallarına rağmen meselagün gelecek, bakıp “hıh, babasının tıpkısı” diye söyleneceksiniz çocuğunuza” diyor. İşte oyazı ..

Rafa baktım…

Okul öncesi çocuk ve ebeveyn eğitimine dair kitaplar sıralanmış.

Üşenmedim saydım. 62 ayrı başlıkta kitap.

Biri “çocuk neyi niçin yapar“ıanlatıyor, bir başkası”çocukla oyun oynamanın sırları“nı veriyor.

Hatta “yavaş ebeveynlik“ten sözeden kitap bile var.

Demek ki, “Yavaş şehir“, “yavaş besin“modası bu noktaya kadar gelmiş. Pes, dedim içimden.

Sonra düşündüm de…

Küçücük kitapçıda bu kadar kitap varsa konunun üzerine, avm’lerdeki büyük kitapçılarda raflar tıka basa bu konu üzerine kitaplarla doludur.

Peki niye?

Çünkü günümüz anne babaları tedirgin.

Kendileri hiç çocuk olmamış gibiler.

Çocuk sanki bir “bilinmeyen“, bir tür “yabancı” onlar için.

Bu kitaplar da tam o noktada devreye giriyor.

Özelliklerini ağır ağır öğrenip tanıyacağımız bir “uzaylı“dan söz eder gibiler.

Ninelerimiz bu kitapları görseler, ağızları bir karış açık kalırdı, ondan eminim.

***

Malum…

Siyasal gündem yakamızı bırakmıyor, bırakmayacak da…

Ama bir taraftan da hayat kendi yolunda ilerliyor.

Geçen gün bir kitap/kafede yukarıda anlattığım manzarayla karşılaşınca biraz da şu yeni tip anne babalık hali ve çocuklara değineyim istedim.

Üç yıllık anne bir arkadaşımın çocuğunun her ağlayışında şaşkın bir tavır takınması garibime gidiyordu.

Kitaplardan birini açtım baktım…

İçinde “Çocuklar neden ağlar?” diye bir bölüm vardı.

Ve birkaç kuşak öncesi için fındık fıstık sayılacak “bilgi“ler çok önemli bilimsel bulgularmış gibi anlatılıyordu.

Kitap onlarca baskı yapmıştı.

Arkadaşımın halini hatırlayınca bu baskı sayısının astronomik oranlarda artacağını düşündüm.
Aslında hepimiz tablonun farkındayız…

Çocuk konusunu ciddiye alan ama çocukluk hakikatinden gitgide uzaklaşan bir kültüre hapsolduk.

Çocuklarını çok seven ama çocuğa nasıl ilgi veözen gösterileceğinden habersiz ebeveynlerle dolu ortalık.

Peki pedagojik kitapların taşıma suyuyla değirmen dönecek mi? Bunu ilerde göreceğiz.

***

Bir kere şunu söyleyeyim…

yazının devamını okumak için…