Besmele nasıl tuğra zannedildi?

Yazarlar
Gazete Habertürk yazarı Murat Bardakçı, Ak Parti milletvekili Zeki Aygün’ün verdiği yasa teklifini gündemine aldı ve Cumhuriyet döneminde çıkarılmış ‘tuhaf yasalardan’ birinin niçin ...
EMOJİLE

Gazete Habertürk yazarı Murat Bardakçı, Ak Parti milletvekili Zeki Aygün’ün verdiği yasa teklifini gündemine aldı ve Cumhuriyet döneminde çıkarılmış ‘tuhaf yasalardan’ birinin niçin kaldırılması gerektiğini yazdı. Besmeleyi Tuğra Zannetmek yazısında şöyle diyor Bardakçı:

AK Parti Kocaeli Milletvekili Zeki Aygün, 1057 sayılı kanunun yürürlükten kaldırılması için Meclis Başkanlığı’na bir yasa teklifi verdi. Aygün’ün kaldırılmasını istediği kanun, cumhuriyetin ilk senelerinde çıkarılmış tuhaf yasalardan biri idi. Bu kanuna göre resmî binalarda tuğra, arma ve medhiye şeklindeki kitabelerin bulunması yasaktı; devlet, üzerinde saltanatı hatırlatan böyle sembollerin yahut yazıların yer aldığı binaları o semboller kaldırılmadan kullanamayacak, tuğralar ile armalar sökülerek müzelere kaldırılacak, sökülmelerine imkân bulunmadığı takdirde de üzerleri mutlaka kapatılacaktı. Rize Milletvekili Ekrem Rize’nin hazırladığı ve 28 Mayıs 1927’de kabul edilen kanun, cumhuriyetin ilk senelerinde maalesef yoğun bir tahribat vasıtası oldu. Taş işçiliğimizin gayet zarif örnekleri olan binlerce tuğra ile kitabe “inkılâp” bahanesi ile kazındı, yok edildi ve dümdüz hâle getirmiş olan bu cepheler, duvarlar ve alınlıklar çağdaş Türkiye’nin yeni yüzü oldu.

AYASOFYA’YA UZANMIŞTI

Hatta daha da ileri gidildi ve eskiden kalan ne varsa kaldırma hevesi alâkasız yerlere uzandı. Meselâ mermerlerin kazınmasından birkaç sene sonra Ayasofya Camii’nde de gereksiz bir operasyon yapıldı ve Kazasker Mustafa İzzet’in her birinin çapı takriben 7.5 metre olan, üzerlerinde “Allah”, “Muhammed”, “Hasan”, Hüseyin”, “Ebubekir”, “Ömer”, “Osman” ve “Ali” isimlerinin bulunduğu levhalar da müzeye kaldırılmak üzere yerlerinden indirildi ama kapılardan sığmadılar ve yerlerine seneler sonra asılabildiler. Osman Öndeş’in 2012’de yayınlanan “Vurun Osmanlı’ya. Bir Medeniyet Nasıl Yok edildi?” isimli kitabını okuduğunuz takdirde, o senelerde tuğra ve kitabe bahanesi ile yapılan tahribatın boyutlarını yakından öğrenebilirsiniz… Siz, devlet dairelerinden bazılarının üzerlerinde tuğra yahut kitabe bulunan tarihî binalarda faaliyet göstermelerine bakıp da tuhaflığın vakti zamanında sona ermiş olduğunu zannetmeyin! 1057 sayılı kanun bugün de yürürlüktedir, bu binaların resmî daire olmaları hâlâ yasaktır ama hızını bundan yetmiş küsur sene önce kaybetmiş olan yasa uygulanmamaktadır, o kadar… Zeki Aygün’ün Meclis Başkanlığı’na verdiği kanun teklifi 1057’nin yürürlükten kaldırılmasını öngörüyor ama aynı konuda 2013 Ekim’inde MHP Ankara Milletvekili Prof. Dr. Özcan Yeniçeri tarafından verilmiş fakat basında pek ses getirmemiş ve meseleyi daha ayrıntılı şekilde ele alan bir kanun teklifi daha var. Zeki Aygün’ün teklifi sadece 1057’nin yürürlükten kaldırılmasından ibaret iken, Özcan Yeniçeri’nin teklifi hem 1057’nin iptalini, hem de kaldırılan, kazınan, yahut başka yere taşınan tuğralarla kitabelerin kurulacak bir komisyon vasıtası ile tespitini, eski yerlerine konmasını ve restorasyonunu öngörüyor.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN.