15 Temmuz 2016 Milâdı ve “Ümmetin Hocaları”

Yazarlar
Abdullah Yıldız’ın Yeniakit gazetesindekiyazısı… Namaz Gönüllüleri Platformu‘nun organizasyonu ile “Ümmetin Hocaları” 24 Temmuz 2016 Pazar günü, sabah namazında Fatih Cam...
EMOJİLE

Abdullah Yıldız’ın Yeniakit gazetesindekiyazısı…

Namaz Gönüllüleri Platformu‘nun organizasyonu ile “Ümmetin Hocaları” 24 Temmuz 2016 Pazar günü, sabah namazında Fatih Camii’nde bir araya geldiler ve ‘milletin ve ümmetin istiklâli ve istikbâli için” omuz omuza dualar yaptılar ve hep beraber darbeye ve darbeci FETÖ çetesine karşı “ortak duruş” sergilediler. Alfabetik sıraya göre; Abdullah Cihangir, Abdullah Yıldız, Abdurrahman Dilipak, Abdülhamit Kahraman, Abdülmetin Balkanlıoğlu, Abdülvahap Ekinci, Ahmet Bulut, Cemal Vanlıoğlu, Emrullah Hatiboğlu, Faruk Beşer, Fatih Yıldız, Hamza Türkmen, Hüseyin Kader, İrfan Üstündağ, KerimBuladı, Mehmet Çelen, Mehmet Fırıncı, Mehmet Paksu, Muhammed Emin Yıldırım, Mustafa Karataş, Rahmi Yaran, Ramazan Kayan, Recep Songül, Senai Demirci, Vehbi Karakaş hocalarımızın katılımları; Ahmet Semiz, Ahmet Taşgetiren, Ali Rıza Demircan, Beşir Eryarsoy, Dursunali Taşçı, Emin Saraç, Hasan Hafızoğlu, Nihat Hatiboğlu, Nureddin Yıldız, Ömer Döngeloğlu, Talha Hakan Alp hocalarımızın da çeşitli programları sebebiyle yer alamadıkları ve Fatih Camii’nin ilk kez içinin, iç ve dış avlularının hıncahınç dolduğu “dua ve ortak duruş” programımız, Namaz Gönüllüleri Platformu olarak on yıl önce başlattığımız Namazla Diriliş Seferberliğimizin “İkinci On Yıl” etabı için çok güzel bir ilk adım oldu elhamdülillah. “İkinci On Yıl” etabımızın, yukarıdaki isimlere daha çok sayıda kıymetli hocalarımızın da katılımıyla çok daha bereketli, verimli ve hayırlı geçeceğine inanıyoruz…

“Ümmetin Hocaları”nın her birinin verdikleri mesajlar ve yaptıkları dualar elbette çok güzeldi… Programın haber, resim ve videolarını medyadan ve www.namazplatformu.com sitemiz ile twitter (@NamazPlatformu) ve facebook (NamazPlatformu) hesaplarımızdan okuyabilir ve izleyebilirsiniz…

İzninizle, Namaz Gönüllüleri Platformu sözcüsü olarak programda verdiğim mesajı paylaşayım:

Mevlânâ Celaleddin Rumî’nin Mesnevî’sinde şöyle bir hikâye yer alır: 

“Camilerden birinde gece uyuyup kalan biri, sabahleyin ölü olarak bulunur. (O yıllarda camilerde misafir kalmak ve gecelemek yaygın bir adetti.) O günden sonra o camide gecelemeye kimse cesaret edemez ve giderek halk arasında caminin adı “Katil Cami” olarak anılmaya başlar… 

Aylar, yıllar sonra bir gün, bir adam o camide gecelemek ister. Halk ona durumu anlatarak, bu camide gecelememesi için kendisini ikna etmeye çalışır. Ama o zat, o insanlara şu cevabı verir: 

-‘Ben böyle hurafelere inanmam ve Allah’tan başka hiçbir kimseden ve hiçbir şeyden korkmam!’ 

Ve caminin bir kenarına kıvrılıp yatar… 

Gece yarısı caminin yan duvarından gelen korkunç seslerle uyanır… Aslanların kükremelerinden daha korkunç olan seslerin geldiği tarafa dönen cesuryürekli adam, kılıcını çeker ve şöyle haykırır:

-‘Kimseniz, ne iseniz, çıkın ortaya! Ben Allah’tan başkasından korkmam!’

Derken, o korkunç sesler birden kesilir ve aynı duvar tarafından latif bir ses, şöyle seslenir:

-‘Ben bir büyü idim; bu büyü cesaretle bozulacaktı; o cesareti ilk sen gösterdin ve büyü bozuldu.’

Daha sonra da duvar yarılır ve duvarda saklı hazineler o cesur yürekli adamın ayaklarına dökülür.”

Bu kıssayı, 19. yüzyıl sonlarında yayımladığı “Urvetü’l-Vüsqâ” dergisinde aktaran fikir ve aksiyon adamı Cemaleddin Efgani, emperyalizme karşı mücadele eden İslâm âlemini şöyle yüreklendirir:

-‘Ey Muhammed ümmeti! İngiliz İmparatorluğu da böyle bir büyüden ibarettir. Siz İngiltere’ye:

-“Biz senden korkmuyoruz!” diye haykırırsanız, İngiliz İmparatorluğu’nun büyüsü de bozulacak ve sizden sömürerek biriktirdiği hazineler de ayaklarınıza dökülecektir.’

Evet, o gün dünyanın en güçlü sömürgecisi, “Güneş Batmayan İmparatorluk” diye adlandırılan İngiliz İmparatorluğu idi. Bugün ise, onun yerini ABD-AB-İngiltere-İsrail aldı. Bugün biz de diyoruz ki:

-‘Ey Müslümanlar! Eğer Ümmet-i Muhammed olarak, hep birlikte; “Ey ABD, ey AB, ey İngiltere, ey İsrail, biz sizden korkmuyoruz!” diye haykırdığımız an, onların büyüsü de bozulacaktır.’

Nitekim 15 Temmuz 2016’da, Türkiye Müslümanları, AB-ABD-İngiliz-İsrail maşası FETÖ çetesinin darbe girişimi karşısında tanklara, toplara, tüfeklere, uçaklara göğsünü siper ederek eşsiz cesaretini, eşsiz yiğitliğini ve korkusuzluğunu gösterdi ve kıssada ifade edildiği anlamıyla “büyü bozuldu”

İmdi, Türkiye’de artık darbelerin, darbecilerin ve arkalarındaki şer güçlerinbüyüsübozulmuştur

15 Temmuz 2016 tarihi, Türkiye tarihinde ve hatta ümmetin tarihinde gerçek bir mîlât olmuştur… Bundan böyle Türkiye’de ve İslâm âleminde hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. İki yüz elli şehidin ve bin beş yüz gazinin kanlarının bereketi ile 15 Temmuz, “Ümmetin Baharı” olarak tarihe geçecektir… 

“Ümmetin Hocaları”na düşen görev ise bu yiğit halka lâyık çabalar ve hizmetler ortaya koymaktır.