Adana Tiyatro Festivali

Tiyatro
Bu yıl ilk kez sokak gösterileri ile coşkulu bir şekilde açılışı gerçekleşecek Adana Tiyatro festivali bir ay boyunca A danalı tiyatro severleri tiyatro dünyasının içine çekecek. Sokak gösterileri ile...
EMOJİLE

Bu yıl ilk kez sokak gösterileri ile coşkulu bir şekilde açılışı gerçekleşecek Adana Tiyatro festivali bir ay boyunca A danalı tiyatro severleri tiyatro dünyasının içine çekecek.

Sokak gösterileri ile dünyaca ünlenmiş Comediants Grubu’nun “Dimonis” gösterisiyle gerçekleşecek açılış ile Adana sokakları şenlenecek. Adana’nın tarihi taş köprüsü üzerinde gerçekleşecek olan gösteride renkli kıyafetleri, devasa maketleri ve ihtişamlı alev şovları ile Comediants Grubu unutulmaz bir ışık seli yaşatacak. Halk ile beraber gerçekleştirdikleri gösterileri ve dansları ile bu yıl festival sokaklara taşarak tiyatro coşkusunu herkese hissettirecek.

DELİ DUMRUL

Dede Korkut söylenceleri, yazılı kültür çağından önce oluşmuş; Oğuz Türklerinin 9. yüzyıldan 13. yüzyıla uzanan döneminden izler taşıyan; epik anlatı ürünleridir. Halk yaratıcılığının bir anıtı olarak; ozanlarca çalınıp söylenmiş; sözlü edebiyat türünün bir örneği olarak tarih ve coğrafya içinde nehir gibi akmıştır. 15. yüzyılda adını bilmediğimiz bir ozan, bu söylenceleri "Dede Korkut Kitabı" adıyla yazıya geçirerek kalıcı kılmış ve Türk Kültürüne armağan etmiştir. “Duha Koca Oğlu Deli Dumrul” öyküsü de bu elyazmasının çok tanınan öykülerinden biridir. Güngör Dilmen, bu öyküyü büyük bir sevecenlik ve ustalıkla bir sahne yapıtı olarak yeniden dillendirirken, oyunun başına şöyle bir not düşmüş: "Oyun, bin yıl önce bugün, Oğuz illerinde Anadolu’da geçer."

ÇILGIN DÜNYA

"Şu delilere bakın. Bütün gördüğünüz ne? Bir kaç salyalı ağız… Dalgın, durgun bakışla… Belki çocuklaşmış insanlar, hepsi bu kadar. Bu muyuz biz? Bizi bir korku gözetler… Nereden geldiği bilinmeyen bir korku… Yalnız bulunca da atlar üzeremize, gelir yüreğimizin üzerine çöreklenir, soluk alamayız… Kolları, bacaklarıyla dolanır boğazımıza. Sıkar sıkabildiği kadar… Duyuramayız sesimizi bağıramayız çünkü… İşte delilik böyle bir şey…

SOKRATES’ İN SON GECESİ

Sokratesi’in baldıran zehrini içmeye hazırlandığı son gece, gardiyanı için büyük bir fırsattır. Bu sayede ünlü filozofun hem son anlarına tanıklık edecek, hem de cebini doldurabilecektir. Demokrasi, iktidar, oligarşi, savaş, adalet gibi kavramların sorgulandığı tartışma, Sokrates’in karısının gelmesiyle başka bir noktaya taşınır… Artık kimin Gardiyan kimin Sokrates olduğunun karıştığı gecede, olaylar istenmeyen ve beklenmeyen şekilde gelişir.