“Osmanlı’yı ayakta tutan kardeş katli ve devşirme”

Tarih
Türkiye geçen hafta Muhteşem Yüzyıl’da babası Kanuni Sultan Süleyman tarafından boğdurularak öldürülen Şehzade Mustafa’yı konuştu. Osmanlı’da sayısız mersiye, şarkı ve şiire konu olan bu acı olayın be...
EMOJİLE

Türkiye geçen hafta Muhteşem Yüzyıl’da babası Kanuni Sultan Süleyman tarafından boğdurularak öldürülen Şehzade Mustafa’yı konuştu. Osmanlı’da sayısız mersiye, şarkı ve şiire konu olan bu acı olayın beyazperdeye yansımasının ardından Şehzade Mustafa’nın Bursa’daki türbesini ziyarete gidenler bile oldu. Akşam gazetesinde yer alan röportajda bir dönem dizinin tarih danışmanlığını yapmış olan Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Erhan Afyoncu’ya bu çarpıcı dönemi yorumladı. Kanuni Sultan Süleyman’ın babasıyla birlikte dedesini tahttan indirdiğini hatırlatan tarihçi Erhan Afyoncu “Kanuni dedesini tahttan indirmek için babasıyla işbirliği yaptı ve aynı olay kendi başına gelsin istemedi” diyor. Afyoncu’ya göre Osmanlı’nın 600 yıl devam etmesinin iki temel sebebi devşirme sistemi ve kardeş katlinin varlığı. 

Muhteşem Yüzyıl’da Şehzade Mustafa’nın öldürülme sahnesi çok konuşuldu. Kaç şehzade bu şekilde boğularak öldürüldü Osmanlı’da?

Toplam sayı saymadım ama öldürülen çok şehzade var. Genelde padişahlar kardeşlerini katlediyorlar tahta çıkmak için. Oğlunu öldüren birkaç padişah var. Bunlardan biri 1. Murad. Oğlu Savcı Bey isyan ediyor, isyan sonucunda öldürülüyor. İkincisi, Sultan Süleyman. İsyan eder diye oğlunu öldürtüyor. Bir de, III. Mehmed oğlunu öldürtüyor. Burada önemli olan şu: Günümüzün değer yargılarıyla geçmişe bakmamak lazım. Günümüzün değer yargıları geçmişin değer yargılarıyla farklıdır. Mesela harem kurumunu veya kardeş katlini bugünün değer yargılarıyla anlayamazsınız. Bir padişahın çok çocuklu ve çok eşli olmasının en önemli sebeplerinden biri kimin kaç yaşına kadar yaşayacağının bilinememesi. Geçmişte Türklerde veraset sistemi yok, devlet başkanı seçemiyorlar. Hanedanın her mensubunun tahta çıkma hakkı var. Bu da ne getiriyor? Kaos. Bunun sonucunda ya isyan ya büyük savaşlar çıkıyor ya da isyan olmadan önce isyan edecek kişiler öldürtülüyor. Sistem bu şekilde devam edebiliyor.

HÜRREM’E CADI DİYORLARDI

Şehzade Mustafa’nın babası tarafından boğdurulmasından beri babasının gerçekten devirmek isteyip istemediği konusunda tartışma devam ediyor tarihçiler arasında. Sizin görüşünüz nedir?

Burada olan bir iktidar mücadelesi. Hürrem Sultan ile Mahidevran Sultan da çocukları adına iktidar mücadelesi yapıyorlar. Şehzade Mustafa Kanuni’nin Mahidevran Sultan’dan olan oğlu. Yaşça büyük olduğu, halk ve asker arasında sevildiği için tahta karşı daha şanslı. O dönemde Hürrem Sultan’ın da 5 oğlu var. Bunlardan ikisi önceden ölüyor ve Hürrem Sultan’ın üç oğlu kalıyor. O dönemde de halk Hürrem’e “Cadı” diyor. Ama şunu anlamak gerek: Hürrem Sultan kendi çocuklarını kurtarmak için yapıyor bu mücadeleyi. Çünkü kaybettiği takdirde kendi çocukları ölecek, bunun başka yolu yok o dönemde. 

PADİŞAHI KANDIRIYORLAR

Aslında isyan etmiyor mu Şehzade Mustafa?

Doğrudan bir isyan yok ama babasının ölümünden sonra tahta geçmek için hazırlık yapıyor. Yaptığı bu hazırlık sonucunda taraftar topluyor ve bu da huzursuzluk yaratıyor. En sonunda Kanuni İran ile işbirliği yaptığına ve kendisini tahtan indireceğine inandırılıyor. Darbe yapmaya çalışmıyor, sadece kendini konumlandırmaya çalışıyor. Bu isyana girmez. Kanuni Hürrem Sultan ve Rüstem Paşa tarafından kandırılıyor. Burada en önemli nokta şu: Kanuni’nin babası Yavuz Sultan Selim, Kanuni’nin dedesini tahtan indirmiş. Kanuni babası dedesini tahtan indirirken babasıyla birlikte işbirliği yapmış. 

Yani darbe travması var…

Birlikte darbe yapmışlar, darbeyi biliyor Kanuni. “Kanuni Dimetoka’ya gitmeli” diye laf çıkartılıyor. Dedesi II. Bâyezid da Dimetoka’ya gitmiş, tahtan indirilmiş ve ölmüştü. Bu endişelerle Kanuni Sultan Süleyman oğlunu “asi” olarak kabul ediyor ve öldürtüyor. Çünkü burada daha önce babası Yavuz Sultan Selim’in dedesine yaptığının başına gelmesini istemiyor.

*İnsanların Şehzade Mustafa’nın türbesine gitmeleri gibi durumlar da oldu diziden sonra. Ne düşünüyorsunuz?

Bu aslında iyi, çünkü tarihteki birçok şeyi keşfediyorsunuz. Buradaki en büyük problem tarihimizin zamanında fazla rafine, dört dörtlük anlatılması. Zaaflarıyla anlatılmayınca, bugün olduğu gibi günümüzün değer yargılarıyla geçmişe bakılıyor ve bu pek sağlıklı değil. Kardeş katli çok acı bir hadise. Tasvip edilebilecek bir hadise değil ve İslami hukuk açısından da tartışılan bir husus. Fakat reel politikaya uygun. 

Neden?

Çünkü isyan ettikleri takdirde Fetret Devri’nde olduğu gibi on binlerce insan ölüyor. Bir yandan devlet de zaafa uğruyor. Bunu ortadan kaldırmak için devlet kardeş katlini kanunlaştırıyor, olan bir hadiseyi meşrulaştırmış Fatih Sultan Mehmed ve bu Osmanlı’da çok tesir etmiştir. Bakın Osmanlı’nın büyük bir devlet olmasının ve 600 yıl devam etmesinin iki tane sebebi var bana göre: 1) Devşirme sistemi. Devşirme sistemiyle  Türk aristokratlarının gücü dengelenmiş 2) Kardeş katliyle hükümdarın otoritesi tartışılmaz hale getirilmiştir. İslam’da masum bir insanın hayatına son vermek büyük günah ama ulema “Fitne katilden beterdir, yaşadığı takdirde binlerce insan ölecektir deyip” bunu meşru hale getiriyor. Sonuçta bu iki faktör sayesinde Osmanlı’nın uzun devam etmesini sağlamış, diğer Türk devletlerinden ayrılmıştır. Tarihteki diğer Türk devletleri veraset sistemi olmaması nedeniyle ikiye, üçe, dörde bölünürken, Osmanlı Devleti kardeş katli sayesinde bölünmeden  600 yıl devam ediyor. 

TÜRKLER DEVLETSİZ VAR OLAMIYOR

Devletin bireyden önce gelmesinin altyapısı o döneme dayanıyor galiba…

Tarih boyunca devlet çoğu zaman bireyden önce gelir. Avrupa’da Rönesans’tan itibaren birey ön plana çıkmaya başladı. Ama devletin zaafa uğradığı dönemlerde Avrupa’da da bireyin haklarını kısıtladıklarını görüyoruz. Devlet bizim tarihimizde hep bireyden önce gelmiş. Bunun sebebi şu: Türkler devlet varsa var oluyorlar, devlet yoksa yok oluyorlar. Mesela Yahudilerin devleti yoktu ama 2500 yıl kendilerini muhafaza edebildiler. Türklerde böyle bir şans yok. Türk toplulukları Hindistan’da asırlar boyunca devlet kurdular ama şimdi orada Türk kalmadı. Asya’nın, Afrika’nın birçok yerinde Türkler vardı. Fakat Türkler kendi devletleri ortadan kalktığı takdirde asimile oluyorlar ve karışıyorlar. Yani Türklerin millet olarak var olup, tarihi devamlılıklarını sağlayan en önemli faktör devlet.

ŞEHZADE MUSTAFA’NIN LİDERLİĞİ ZAYIFTI

Afyoncu “Bugün insanlar Şehzade Mustafa mağdur olduğu için üzülüyor ama liderliği zayıf bir şehzadeydi. Yoksa Yavuz Sultan Selim gibi hareket eder ve babasını tahttan indirirdi” görüşünde. 

Şehzade Mustafa’nın öldürülmesinin Osmanlı için bir dönüm noktası olduğunu söyleyen insanlar var. Ne dersiniz? Çok önemli bir padişah adayını mı kaybetti Osmanlı? 

İnsanlar Şehzade Mustafa mağdur olduğu için üzülüyor ama şehzade Yavuz Sultan Selim gibi üst düzey bir lider değil. Lider özellikleri kuvvetli olsaydı dedesi Yavuz Sultan Selim gibi hareket eder, askeri yanına alır ve babasını tahtan indirirdi. Çünkü “Gitme, öldürüleceksin” diye uyarılıyor. En son çadırına ok atıyorlar “Gitme” diye. Buna  rağmen gidiyor. Demek ki, Şehzade Mustafa’da böyle bir liderlik karakteri yoktu. Lider karar verir ve uygular, sonuna kadar gider, tereddüt etmez. Tereddüt eden her zaman kaybeder çünkü. Doğu toplumları lider özellikli toplumlardır. Bir lider çıkar ve sürükler. Cengiz Han Moğolları, Fatih Sultan Mehmet Osmanlı’yı, son dönemde Atatürk geliyor Milli Mücadeleyi yapıyor ve Türkleri başarıya ulaştırıyor. Liderde zaaf olduğu zaman bu durum bütün topluma ve devlete yansıyor. 

Kanuni’nin oğlunu öldürttükten sonra hüngür hüngür ağladığı, Kuran okuduğu gibi hikayelerin gerçekliği var mı? 

Ben kaynaklarda geçtiğini görmedim. Cenaze Konya Ereğlisi’ne gönderiliyor ve orada cenaze  namazı kılınıyor. Yani orduda bile kıldırtmıyor cenaze namazını. Kanuni cenazeye de katılmıyor. Eğer üzülecek olsa öldürtmez. Bir insan oğlunu öldürtür mü? Onu suçlu gördüğü için öldürtüyor. Hem kendisine hem devlete karşı isyan etmiş birisi olarak görüyor. Bu nedenle bir yumuşama yok.

KANUNİ FAZLA UZUN YAŞADI

Kanuni döneminde daha sonra da Şehzade Bayezid isyan ediyor. Bu huzursuzluğun sebebi nedir? 

Buradaki en önemli problemlerden şu. Kanuni çok uzun yaşamıştır. O dönem insan ömrü normalde 50 yaşlarında bitiyor. Normalde Şehzade Mustafa’yı öldürtmeseydi belki de kendi öldüğü zaman Şehzade Mustafa çoktan ölmüş olacaktı. Çünkü 51 yaşında oluyordu babasının ölüm tarihinde. Mesela Kanuni, Şehzade Mustafa’yı öldürttükten sonra 13 yıl sefere çıkamıyor. Niye? Çünkü gut hastası olmuş, yürüyemiyor, ata binemiyor, her yeri şiş içerisindeydi.  O dönemde bu hastalık tam olarak tedavisi de edilemiyordu. Kanuni’nin bu durumundan dolayı padişahlığı tartışılmaya başlanmıştır.

MAGAZİN HABERİ GİBİ GÖRÜLDÜ 

Osmanlı’nın en güçlü ve herkesin gözünün üstünde olduğu bir dönemde oğlunu boğdurtan bir padişahın varlığı dışarıda nasıl algılanmış? 

Dışarıdan günümüzde merak uyandıran magazin haberleri gibi algılanmış. Avrupa’da “Kanuni oğlunu öldürdü” bir magazin haberi gibi algılanıyor ve tiyatro ve opera eserlerine, kitaplara konu oluyor. Avrupa’da da kardeşini, oğlunu öldürten birçok hükümdar var. 

Şehzade Mustafa’nın 7 yaşındaki oğlunun da öldürülmesi biraz aşırı değil mi? 

Tam öldürülüp öldürülmediğini bilmiyoruz. Alıp götürmüşler, muhtemelen “Yarın babasının intikamını alır” diye öldürülmüştür diye tahmin ediliyor. Mustafa öldürüldüğü zaman Mustafa’ya üzülenlerin oğlunun arkasında toplanma ihtimali olduğu için bu riske girilmiyor. Ölümünden sonra 1565’e kadar 5 kişinin “Ben Mustafa’yım” diye isyan edip, çevresine binlerce kişi topladığını biliyoruz. Yani bu hadise devleti oldukça tehdit etmiştir daha sonra. 

Acıyan lider acınacak hale gelir

Bugün bakınca Kanuni çok acımasız bir padişahmış gibi görünüyor, doğru mu?

Liderlerin hem merhametli, hem acımasız olması lazım. Ama merhamet duygusu ile acıma duygusunu birbirine karıştırmadan hareket etmesi lazım. Lider gerektiği takdirde acımaz. Çünkü acıdığı zaman lider acınacak hale gelir. Mesela Osmanlı tarihinde 1730’daki Patrona İsyanı sırasında III. Ahmet, Kabakçı İsyanı sırasında da III. Selim “Kan dökmeyelim” diye tereddüt etmiştir ve ikisi de tahttan indirilmiştir. Mesela 18. Yüzyılın en başarılı padişahlarından I. Mahmud hiç tereddüt etmemiş, isyan teşebbüslerini çok sert bir şekilde bastırmış ve tahtta kalmıştır.

Röportajın devamını okumak için tıklayınız!