Osmanlı mekteplerinde hijyen anlayışı

Tarih
Osmanlı Arşivleri’nde yer alan 1915 tarihli belge, o dönemde “mektep bakkalı” denilen bugünün kantinlerinde sağlıklı ürünler satılması, uymayanların da anında cezalandırılması i...
EMOJİLE

Osmanlı Arşivleri’nde yer alan 1915 tarihli belge, o dönemde “mektep bakkalı” denilen bugünün kantinlerinde sağlıklı ürünler satılması, uymayanların da anında cezalandırılması için genelge hazırlandığını gösteriyor. 

Konuyla ilgili makalesi Yedikıta Tarih ve Kültür Dergisi’nin son sayısında yer alan tarihçi yazar Yasin Özkan, ulaştığı belgenin, mektep bakkallarının işleyişi, denetlenmesi ve satılan ürün çeşitleri hakkında önemli bilgiler içerdiğini söyledi.

Osmanlı devrinde mektep bakkallarında sağlıklı gıda maddesi satılmasına özen gösterildiğini vurgulayan Özkan, denetimlerin ise Maarif-i Umumiye Nezareti Hıfzu’s-sıhha-i Mekatib Dairesi’nce yani bugünkü karşılığı olan Milli Eğitim Bakanlığı Okullar Koruyucu Hekimler Dairesi tarafından yapıldığını anlattı.

Özkan, Osmanlı Devleti‘nde bakkalların sadece çarşılar ve mahallelerde değil, hapishane, yatılı okullara, işletme yerleri, köylerde de bulunduğunu aktardı.

Şehrin dört bir yanına dağılan bakkalların birtakım denetlemelere tabi tutulduğu belirten Özkan, “Özellikle, gıda maddelerinde teftiş daha sıkı olup, devlet tarafından belirlenen bazı kurallar uygulanırdı. Denetleme sırasında kanuna uymayan bir durumla karşılaşılırsa, cezası o anda verilirdi” dedi.

Sultan Mehmet Reşad dönemine ait genelgede, mektep bakkallarında hangi malların satılıp hangilerinin satılmayacağı, ürünlerin ne şekilde muhafaza edileceğinin birtakım şartlara bağlandığını ifade eden Özkan, belgede yer alan yiyecek ve içecek listesini şöyle sıraladı:

“İyi nitelikli undan yapılmış ince uzun ekmek, yumurta, gevrek, bisküvi, soğuk koyun ve kuzu eti, tavuk söğüşü, sade tereyağı, çeşitli peynirler, zeytin, sadeyağda pişirilmiş etli yeşil ve kuru fasulye, sakız kabağı, bamya, patates, bezelye, mercimek çorbası. Sütlaç, sütlü ve pekmezli muhallebi, tavukgöğsü, aşure, yoğurt sütlü salep, çay, halis süt, tahin helvası, taze yemişler, kurabiye, çikolata, akide ve bergamotlu ve naneli peynir şekerleri, halis limon ve portakal, mandalina, vişne, frenk üzümü ve çilek şerbetleri, kuru üzüm, kayısı hoşafı, komposto.”

“Ürünlerde katkı olmayacak, saf ve temiz olacak”

Tarihçi yazar Özkan, Osmanlı Devleti’nin ince düşünceli yöneticilerinin gençlerin sağlıklı ve temiz gıdalar tüketmesi için okul kantinlerinde hangi ürünlerin ne şekilde satılacağını belirleyerek, kantinleri sıkı denetime tabi tuttuğunu dile getirdi.

Özkan’ın verdiği bilgiye göre, katı kuralların yer aldığı ve uymayanlara anında ceza verileceği belirtilen genelgede şu ifadelere yer verildi: 

“Sıcak yemeklerden hiç olmazsa bir çeşidi, her gün mutlaka pişirilecektir. Bakkallar satacakları yiyecekleri, kapalı cam kaplarda muhafaza etmeye mecburdur. Mekteplerdeki bakkallar, belirlenen ürünlerin dışında hiçbir bahane ile başka bir şey satmayacakları gibi sattıkları ürünlerin bayat olmamasına ve içerisinde herhangi bir katkı maddesi bulundurmayıp, saf ve temiz olmasına dikkat etmek zorundadır. Bu karara uymayıp listenin dışında ve bayat ürün satanlar teftiş esnasında belirlenirse bu ürünler artırılacaktır. Bununla beraber mekteplerdeki kirli kase ve tabaklar, büyük bir leğen içinde hepsi bir arada yıkanmayıp, hepsi ayrı ayrı kaplarda ve kaynatılmış su ile yıkanmalıdır. Yemek pişirilecek tencerelerin her daim kalaylı bulunması lazımdır.”