II.ABDÜLHAMİT DÖNEMİ (1876-1909

Tarih
V. Murat Abdülaziz’in tahttan indirilmesi sonucu padişah oldu.(1876) Ancak sağlığının yerinde olmadığı görüldü. Bu durum karşısında başta Mithat Paşa olmak üzere önde gelen devlet adamları V. Mu...
EMOJİLE

V. Murat Abdülaziz’in tahttan indirilmesi sonucu padişah oldu.(1876) Ancak sağlığının yerinde
olmadığı görüldü. Bu durum karşısında başta Mithat Paşa olmak üzere önde gelen devlet adamları
V. Murat’ın yerine Meşrutiyeti ilan etme sözü veren II.Abdülhamit’i tahta çıkardılar.

I.MEŞRUTİYETİN İLANI:(1876)
Padişah: II.Abdülhamit
İlanda Etkili Olan Grup: Jön Türkler(Genç Osmanlılar)
Savundukları Düşünce: Osmanlıcılık
Meşrutiyet nedir: Krallık yada padişahlıkla yönetilen ülkelerde kralın yanında bir meclisin
(parlamento) bulunmasıdır.

  Meşrutiyeti ilan etmeye söz veren Sultan II. Abdülhamit verdiği sözü yerine getirerek Mithat ve SaitPaşaların hazırladığı KANUN-İ ESASİ’yi (anayasa) kabul ederek Meşrutiyeti ilan etmiştir.(23 Aralık 1876)   KANUN-İ ESASİYE GÖRE:    Osmanlı Meclisi AYAN ve  MEBUSAN meclislerinden oluşacaktı. Ayan Meclisini Padişah Mebusan Meclisini    ise halk seçecekti.(18 bin Yahudi bir, 107 bin hırıstiyan bir, 133 bin müslüman bir milletvekili    seçecekti.) Seçilen milletvekilleri 20 Mart 1877’de toplanarak çalışmalarına başlamıştır. Bu arada    Rusların bazı tavizler istemesi üzerine Meclis Rusya’ya karşı savaş ilanına karar vermiştir. Bu    savaşta Osmanlı Devletinin büyük kayıplar vermesi üzerine Abdülhamit Kanun-i Esasinin 113.maddesine    dayanarak 14 Şubat 1878’de meclisi kapatmıştır.Böylece “Birinci Meşrutiyet” sona ermiştir.   NOT: I.Meşrutiyetle halk, ilk olarak dolaylı da olsa yönetime katılmıştır.   NOT: I.Meşrutiyetin ilanını hızlandıran en önemli dış gelişme,1876 da İstanbulda toplanan TERSANE      KONFERANS’ında Avrupalıların azınlıklarla ilgili isteklerine engel olunmak istenmesidir. İSTANBUL (TERSANE) KONFERANSI (1876) :    Rusyanın Panslavist politikasıyla Osmanlı Devleti üzerinde baskı kurmaya başlaması İngiltere’nin  çıkarlarına aykırıydı. Bu yüzden İngiltere Balkan Milletlerinin sorunlarına çözüm bulmak amacıyla  İstanbul’da Milletlerarası bir konferansın toplanmasını sağladı.Konferansa Osmanlı Devletinin yanısıra  İngiltere, Rusya,Fransa,Avusturya ve İtalya katıldı. İstanbul Konferansı çalışmalarına başladığı  sırada Osmanlı Devleti I.Meşrutiyeti ilan ederek konferansı etkisiz hale getirmeye çalışdı.   NOT: Osmanlı Devleti bu hareketiyle, konferans kararları üzerinde olumlu bir etki yapmak amacındaydı.       Çünkü meşrutiyet rejimi içinde Osmanlı vatandaşı olan Yahudi ve Hırıstıyanlar da Meclisi Mebusana       temsilci göndererek yönetime katılabilecek ve haklarını arayabileceklerdi. Bu yüzden Osmanlının       Balkanlar’da ıslahat yapmasına artık gerek yoktu. Ancak Avrupa Devletleri bunu ciddiye almadılar       ve konferansta aşağıdaki kararları aldılar.   Tersane Konferansı Kararları:   1)-Sırbıstan ve Karadağ’ın toprakları genişletilecek,   2)-Bulgaristan ve Bosna-Hersek’e özerklik verilecek. Osmanlı Devleti bu kararları kabul etmeyince konferans dağılmış ve daha sonra Londra’da tekrar bir araya gelen Avrupa Devletleri benzer kararlar alarak Osmanlı’nın bu kararlara uymasını istemişlerdir.           1877-1878 OSMANLI-RUS SAVAŞI (93 HARBİ)SEBEPLERİ:  1)-İstanbul(Tersane) ve Londra Konferansı kararlarının Osmanlı tarafından kabul edilmemesi  2)-Rusya’nın Panslavist politikası ve sıcak denizlere inme çabası   Rusya bu sebeplerden birincisini gerekçe göstererek Osmanlı Devletine savaş ilan etti. SAVAŞ:      Ruslar doğuda Erzurum’a kadar ilerlediler. Rus ordusu AZİZİYE Tabyalarında GAZİ AHMET MUHTAR PAŞA  tarafından durduruldu.      Balkanlarda ise Ruslar Tuna’yı aşıp PLEVNE önlerine geldiler. Plevne’de GAZİ OSMAN PAŞA önemli  başarılar kazandı. Ancak daha sonra Plevne düştü. Ruslar Edirneyi alarak Çatalca önlerine kadar  geldiler.Osmanlı Devleti barış istemek zorunda kaldı. İki taraf arasında AYESTEFANOS(Yeşilköy)  ANTLAŞMASI imzalandı. AYESTEFANOS ANTLAŞMASI(3 MART 1878)MADDELERİ: 1)-Sırbıstan,Karadağ ve Romanya tam bağımsız olacak ve sınırları genişletilecek. 2)- Büyük bir Bulgaristan krallığı kurulacak. 3)- Batum,Kars,Ardahan ve Doğu Beyazıt Ruslara verilecek. 4)- Girit ve ERMENİLERİN oturduğu yerlede ıslahat yapılacak. 5)- Bosna-Hersek’e özerklik verilecek. 6)- Teselya Yunanistan’a verilecek. 7)- Osmanlı Rusyaya 30 milyon altın savaş tazminatı ödeyecek.   NOT: Bu anlaşma Rusya’ya sıcak denizlere inme konusunda Balkan ve Doğu koridorunu açmıştır. Bu durum     Avrupa devletlerin tepkisine neden olmuş, Rusya yeni bir savaşı göze alamadığından BERLİN’de bir     kongre toplanmasını kabul etmiştir.  NOT: AYESTEFANOS ANTLAŞMASI yürürlüğe girmemiş,bunun yerine Berlin antlaşması imzalanmıştır.  NOT: Osmanlı Devleti’nin imzalayıpta uygulamaya konulmayan iki antlaşma AYESTEFANOS ve SEVR’dir.         BERLİN KONGRESİ VE BERLİN ANTLAŞMASI(1878):   Kongreye Katılan Devletler: Osmanlı,Rusya,İngiltere,Fransa, Avusturya, İtalya ve Almanya.   NOT:  Bu sırada İngiltere, Osmanlı Devletine KIBRIS’ın kendisine bir ÜS olarak verilmesi durumunda      kongrede Osmanlı Devletini savunacağını söyledi. Osmanlı İngiltere’nin bu  isteğini kabul etmek      zorunda kaldı.  BERLİN ANTLAŞMASININ MADDELERİ (1878):  1)- Ayestefanos Antlaşmasıyla kurulan BULGAR KRALLIĞI üçe ayrıldı:         a)-Asıl Bulgaristan: Osmanlı Devletine vergi veren bir prenslik haline getirildi.         b)-Makedonya: Islahat yapılmak şartıyla Osmanlıya bırakıldı.         c)-Doğu Rumeli: Osmanlıya bağlı kalacak,ancak hırıstiyan bir vali tarafından yönetilecek. 2)-Sırbıstan,Romanya,Karadağ bağımsız olacak. 3)-Bosna-Hersek Osmanlı toprağı sayılacak, yönetimi geçici olarak Avusturya’ya bırakılacak. 4)-Kars,Ardahan ve Batum Ruslara, Doğu Beyazıt Osmanlı’ya verilecek. 5)-Teselya Yunanistan’a verilecek. 6)-Ermenilerin oturduğu yerlerde ve Girit adasında ıslahatlar yapılacak. 7)-Osmanlı Rusya’ya 60 milyon altın savaş tazminatı verecek.  ÖNEMİ:   1)- Osmanlı’nın dağılma süreci hızlandı.   2)- Bu antlaşma ile İngiltere de Osmanlı topraklarının parçalanmasına katıldı.Bu yüzden Osmanlının       dış politikasında İngiltere’den boşalan yeri ALMANYA almaya başladı.   3)- ERMENİ MESELESİ ilk defa uluslararası bir antlaşmada yer almış, Ermeni Meselesi Ermenilerin değil       Osmanlı’yı parçalamak isteyen devletlerin meselesi olarak ortaya çıkmıştır. Berlin Antlaşması,       ERMENİ Meselesinin BAŞLANGICI olarak kabul edilmektedir.   4)- Osmanlının 19. yy.da en çok toprak kaybettiği antlaşmadır.   5)- Anlaşmadan en karlı çıkan, Bosna Hersek üzerinde haklar elde eden Avusturya ve Kıbrısı üs olarak       alan İngiltere’dir.            BERLİN ANTLAŞMASI SONRASI GELİŞMELER: 1)-KIBRIS’IN İNGİLİZLERE ÜS OLARAK VERİLMESİ: Berlin kongresi sırasında Osmanlının çıkarlarını savunması   karşılığı İngiltere’ye Kıbrısta üs kurma sözü verilmişti.  Berlin Antlaşmasından sonra KIBRIS üs   olarak İngilizlere verildi.(1878)  NOT: İngiltere böylelikle Süveyş kanalını kontrol etme imkanına kavuşmuştur. Osmanlının I.Dünya      savaşına girmesiyle İngiltere, Kıbrısı toprakların kattığını açıkladı.2)-DÜYUN-U UMUMİYE İDARESİNİN KURULMASI(1881):Osmanlı Devleti dış borç ve faizlerini ödeyemeyince   alacaklı devletler bu idareyi kurmuşlardır. Bu idare dış borçları doğrudan toplamak suretiyle   kurulan yabancı bir mali kontroldü.  Bu da Osmanlı Devletinin ekonomik bağımsızlığına gölge   düşürmüştür.3)-TUNUS’UN FRANSIZLAR TARAFINDAN İŞGALİ(1881): Fransa’nın Tunus’u işgalini Osmanlı Devleti sadece   protesto edebilmiştir.(Fransa hatırlanacağı gibi 1830 yılında da Cezayiri işgal etmişti.)4)-MISIR’IN İNGİLİZLER TARAFINDAN İŞGALİ(1882): İngilizler Süveyş Kanalının açılmasıyla önemi daha da   artan MISIR’ı 1882’de işgal ettiler.5)-DOĞU RUMELİ’NİN BULGAR PRENSLİĞİ İLE BİRLEŞMESİ(1885): Doğu Rumeli Bulgarlarının Bulgar Prensliği ile   birleşmek için ayaklanmaları sonucu yapılan görüşmelerde Osmanlı Devleti bu bölgenin Bulgar   Prensliğine bağlanmasını kabul etti (1885)6)-GİRİT SORUNU VE OSMANLI-YUNAN SAVAŞI: Yunanistan’ın Giritin iç işlerine karışması ve burada çıkan   ayaklanmayı desteklemesi sonucu OSMANLI-YUNAN savaşı çıktı.    Yapılan DÖMEKE MEYDAN SAVAŞINI kazanan Osmanlı kuvvetlerine Atina yolu açıldı. Ancak Avrupa    Devletlerinin müdahale etmesi üzerine İSTANBUL ANTLAŞMASI imzalandı.(1897)     Buna göre Girit’e özerklik verilmiş, ayrıca yönetimi Yunanlı bir Prense verilmiştir.   NOT: Bu antlaşma ile Giritin yönetimi elimizden çıkmış, II.Meşrutiyet sırasında Girit Yunanistan      tarafından işgal  edilmiş,Balkan Savaşı sonucu imzalanan Atina Antlaşmasıyla da Girit’in      Yunanistan’a ait olduğu kabul edilmiştir. 7)-BOSNA HERSEK’İN AVUSTURYAYA BAĞLANMASI(1908): Berlin Antlaşmasında Bosna Hersek’in yönetimi geçici   olarak Avusturyaya bırakılmıştı. II. Meşrutiyetin ilanı sırasında Avusturya Bosna-Hersek’i   topraklarına kattığını açıkladı. Osmanlı bu durumu kabul etmek zorunda kaldı.8)-BULGARİSTANIN BAĞIMSIZLIĞINI KAZANMASI(1908): II.Meşrutiyetin ilanı ile oluşan karışıklıklardan   yararlanan Bulgarlar bağımsızlıklarını ilan ettiler.Rusya’nın araya girmesiyle Osmanlı Devleti bu   durumu kabul etmek zorunda kaldı.9)- II.MEŞRUTİYET’İN İLANI(1908):    Padişah: II.Abdülhamit    İlanında Etkili Olan Grup: İttihat ve Terakki    Savunulan Düşünce: Türkçülük    14 Şubat 1878’de Sultan Abdülhamit’in meclisi kapatmasıyla şahsi idare dönemi başlamış ve 1908    yılına kadar 30 yıl sürmüştür. Bu dönem içinde Sultan Abdülhamit’e karşı olanlar, meşrutiyeti    yeniden ilan etmek amacıyla bir takım cemiyetler kurmuşlardır. Bu cemiyetler içinde en önemlisi    İTTİHAT VE TERAKKİ CEMİYETİ’dir.    Selanik’te İttihat ve Terakki yanlısı subayların ayaklanması sonucu II.Abdülhamit meşrutiyeti tekrar    ilan etmiştir.(1908)  II. Meşrutiyetin ilanı sorunları çözmeye yetmedi. İçte ve dışta yeni sorunlar çıktı. Bu dönemde  kurulan siyasi partilerin mevcudiyeti partizan çekişmeleri yarattı.10)- 31 MART OLAYI (13 NİSAN 1909): İstanbulda AVCI TABURLARININ başlattığı meşrutiyet karşıtı     ayaklanmadır.   31 Mart Olayının Sonuçları:    1)- Mahmut Şevket Paşa komutasındaki HAREKET ORDUSU İstanbul’a gelerek ayaklanmayı bastırmıştır.        (M.Kemal bu orduda Kolağasıdır.)    2)- II.Abdülhamit tahttan indirilmiştir.Yerine V.Mehmet Reşat padişahlığa getirilmiştir.    3)- Kanun-i Esasinin bazı maddeleri değiştirilmiştir.    NOT: II.Abdülhamit’in tahttan indirilmesiyle Osmanlı Devleti Yönetiminde İTTİHAT VE TERAKKİ DÖNEMİ        başlamış,bu dönem 1918’de imzalanan Mondros ateşkes Antlaşmasına kadar sürmüştür.Bu geçen 9        yıl içinde Osmanlı Devleti Trablusgarp, Balkan ve I.Dünya Savaşlarını yaşamış ve çok ağır        yenilgiler almıştır.         I. VE II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ FİKİR AKIMLARI:   1)- OSMANLICILIK: Tanzimat döneminin sonlarına doğru bazı Osmanlı Aydınları GENÇ OSMANLILAR adıyla bir      cemiyet kurdular. Bunların amacı Fransız ihtilali sonucu yayılan “Milliyetçilik” akımının Osmanlı      Devleti üzerinde etkisini kırmaktı. Bunun için dil,din ve ırk farkı gözetmeksizin herkesin eşit      haklara sahip olmasını savunuyorlardı. Bu milletlere yönetimde temsil hakkı verilirse Osmanlı      Devletinden ayrılmayacaklarını düşünüyorlardı.  2)-İSLAMCILIK(PANİSLAMİZM): Genç Osmanlıların(jön Türkler) Osmanlıcılık fikrine karşı II. Abdülhamit     bu düşünceyi savunmuştur. Padişahın bunda iki amacı vardı:        Dar anlamda: İmparatorluğu korumak ve devam ettirmek.        Geniş anlamda: Hilafet çatısı altında dünya İslam birliğini sağlamaktı.     Bu düşünceyi savunanlara göre din ile millet birdir. Hangi milletten olursa olsun     müslümanların halifenin etrafında birleşmesi gerekir.        NOT:İslamcılık düşüncesi de Osmanlıcılık gibi Milliyetçilik akımı karşısında etkili olamamıştır.           Bunun en açık kanıtı da I.Dünya savaşında Halifenin Cihad çağrısına müslüman Arapların           uymamasıdır.  3)-TÜRKÇÜLÜK: İslamcılık ve Osmanlıcılık düşüncelerinin geçerli olduğu dönemlerde pek yaygınlaşamadı.     Özellikle II.Meşrutiyet döneminde güç kazandı. Türkçülük düşüncesinin öncülerine göre devlet ancak     dili, soyu ve ülküsü bir olan topluma dayanılarak sürdürülebilirdi.     Türkçülük akımı ZİYA GÖKALP’in katkılarıyla ilmi bir içerik kazanmışdır.  4)-BATICILIK: İlk olarak askeri alanda başlayan batılılaşma hareketi, daha sonra devlet ve toplum     hayatında da etkisini gösterdi.

Abid Yaşaroğlu Hocanın Ders Notlarından…