Sabah yazarı Süleyman Yaşar bugünkü yazısında okurlarına tarihi notlar aktardı. 1915’te göçe zorlanan 1.2 milyon Ermeni’nin malvarlığına kim el koydu? İktisat tarihi kitaplarını yazanlar neden bir çok konuyu 1923’e kadar getirdiği halde bu konuda 1914’te kaldı? İşte Tarihi gerçekler ve günümüzle ilişkisi…
“Ermeni tehcirsiz iktisat tarihi kitabı yazılır mı?
Bizde Türkiye iktisat tarihi yazanlar Ermeni tehcirinden hiç bahsetmez. Piyasada dolaşan Türkiye iktisat tarihi kitaplarına bir göz atın hemen hiçbirinde, tehcir sonucu Ermeni mal varlığının ne olduğunu bulmak mümkün olmaz. İşte bu kitaplardan bazıları şunlar: Korkut Boratav’ın Türkiye İktisat Tarihi 1908-2009 kitabı güya 17. baskıyı yapmış Ermeni tehcirinden ve mal varlığından
tek kelime söz etmiyor, konuyu 1908’den ele almış bir de. Yine Oktay Yenal’ın Cumhuriyet’in İktisat Tarihi kitabında tek bir cümle yok Ermeni tehciri ve malları konusunda. Yahya Tezel’in Cumhuriyet Dönemi İktisat Tarihi kitabında Ermeni Tehcirinden bahis var ama mal varlığının ne olduğu konusunda tek bir cümle yok.
HERŞEY 1923’E KADAR AMA ERMENİ TEHCİRİ YOK!
Vedat Eldem’in Harb ve Mütareke Yıllarında Osmanlı İmparatorluğu’nun Ekonomisi kitabında Ermeni Tehciri var fakat mal varlığının ne olduğu, kimlerin el koyduğu yok. Şevket Pamuk, Osmanlı- Türkiye İktisat Tarihi 1500-1914 kitabını yazmış herhalde korkudan 1914’te kalmış 1915’e geçememiş. Yine Niyazi Berkes Türkiye İktisat Tarihi kitabı yazmış; o da nedense 1915’e gelememiş. Ama aynı kitapta Osmanlı ekonomik düşününün evrimini Cumhuriyet dönemine kadar işlemiş. Bu kitapların dışında zaten diğer Türkiye iktisat tarihi kitaplarında da değinen yok bu konuya. Saydığım bu kişilerin çoğu akademisyen olunca işin boyutu değişiyor. Dolayısıyla bu kişilerin yazdığı iktisat tarihi kitapları Türkiye’yi doğru anlatır mı?
1.2 MİLYON ERMENİNİN MALINA KİM EL KOYDU?
Anlatamaz. Çünkü Vedat Eldem’in kitabında tehcirin ardından Türkiye’deki Ermeni nüfusunda 1.2 milyon azalma olduğu ve 1927 nüfus sayımında 77 bin Ermeni kaldığı belirtiliyor bu topraklarda. İşte bu 1.2 milyon Ermeni’nin bankalardaki paraları, bağları, bahçeleri, hayvanları, evleri ne oldu?
BEYAZ TÜRKLERE DİKKAT!
Bu mal varlığının üzerine kimlerin oturduğunu bilmeden bu günün beyaz Türk zenginlerinin nasıl ortaya çıktığını anlamak mümkün olamıyor. Kısaca bilinen gerçeği yazamayan bilim adamları diyebiliriz bu kitapların yazarlarına.
DİKTATÖR(!) ŞİMDİ O HAKLARI İADE ETTİRİYOR
Peki neden anlattık bütün bunları? Anlattık, çünkü haksız mal edinildiğini bildiği halde yazamayan, sebepsiz zenginleşenlerin kimler olduğunu söyleyemeyen bilim adamlarının bulunduğu bu ülkede Recep Tayyip Erdoğan adında bir Başbakan çıktı ve “devletin haksız el koyduğu azınlık vakıflarının mallarını sahiplerine iade edeceğim” dedi ve dediğini yaptı. Şimdi devletin el koyduğu Ermeni, Rum diğer azınlık vakıflarına ait mallar sahiplerine iade ediliyor.
BİR DE KARŞI ÇIKANA BAKIN
Fakat bu uygulamanın hemen ardından Başbakan Erdoğan’a beyaz Türkler şiddetle saldırmaya başladılar. Onu diktatör gibi göstermeye çalışıyorlar. Oysa diktatör olan kişi en tepesinde bulunduğu devletin tasarrufu altındaki malları dağıtmaz aksine çoğaltmaya çalışır. Böylece otoritesini güçlendirir. O halde beyaz Türklerin saldırısının nedeni “Erdoğan, devletin el koyduğu Ermeni mallarını iade ediyor ya bizim el koyduğumuz Ermeni mallarını da iade etmeye kalkarsa halimiz nice olur” kaygısı olmasın sakın.”
*Tehcir: Göç etmeye zorlamak. Baskıyla sınır dışına itmek. Hicret kökünden gelip Hicret(Göç) ettirmek anlamına geliyor
Hür haber