TÜYAP’ta kitap hırsızları arttı

Kitap
Bir haftadır devam eden kitapla buluşma heyecanı dün akşam saat 20.00’de sona erdi. Geçen sekiz günlük süre zarfında, şehrin bir ucu da olsa uzak semtlerden, komşu şehirlerden gel...
EMOJİLE

Bir haftadır devam eden kitapla buluşma heyecanı dün akşam saat 20.00’de sona erdi. Geçen sekiz günlük süre zarfında, şehrin bir ucu da olsa uzak semtlerden, komşu şehirlerden gelen binlerce okur, istedikleri her nevi yayına ulaşabilme fırsatı buldu. Bir senedir beklenen günün sonunda raflara özenle dizilen yüz binlerce kitabın envanteri tutulacak.

Tabii her sene hesap ile kitap birbirini tutmuyor. Açık bir dille söylemek gerekirse, fuar ziyaretçilerinin arasında kitap kurdu da çok, kitap hırsızı da. Tabiri caizse, yükte ağır, pahada ucuzcu bu gürûhun sayısı hiç de azımsanacak gibi değil. Tek tük masum kitap hırsızları bir yana dursun, bu işe mesaisini verip yüklüce kitap çalanlar, kitap tedarikçilerinin ağzında acı bir tat bırakıyor. Türkiye’nin dört bir yanında fuar düzenleyen kitabevleri her sene büyüyen bu açıktan hayli mustarip. Satış sorumlularının ortak tutumu, hırsızlık vakalarını büyütmeden üzerini örtmek. Fakat hırsızların büyük bölümü bu işi organize bir şekilde yapıyor, çalınan kitaplar fuar dışında veya kitabevlerine satılıyor. İşte mevzu bahis hırsızlar ve yöntemleri:

Bizden çaldıklarını bize satmak isteyenler oluyor

Tubagül Kocaahmet (Timaş Yay. Kurumsal İletişim Uzmanı): Hırsızlar özellikle kalabalık zaman dilimlerini seçiyor, okullardan gelen talebelerin geldiği vakti kolluyorlar. Ufak çocukları kullanmak gibi basit taktiklerin dışında gayet sofistike bir usulde kitap çalanlar da var. Önce, kitabı bir fasıl alıp götüren sonra geri getirip ‘Bunu sizden aldım, geri iade etmek istiyorum’ diyenler oluyor. Hatta işi bir adım öteye götürenler, kitap fişlerini yerden veya çöpten topluyorlar. Sonra fişte yazılı kitabevine getiriyor ve üzerindeki meblağa denk gelen kitapları gösterip işte bu kitapları buradan aldım, iade edebilir miyim diyor. Biz bu durumda zorlanabiliyoruz. Kimin kitap alacağını kimin ise hırsız olduğunu anlamak güç doğrusu. Salonda iyi görünümlü onlarca kleptoman olabilir.

O kadar çaldı ki, adamın kafasına kitap fırlattık

İbrahim Hakkı Özkal (Dergah Yayınları Organizasyon Sorumlusu): Bizim TÜYAP Fuarı’nda her sene iki koli kitabımız gider, ne kadar önlem alırsak alalım. Maalesef bu ahlaki bir zafiyet. Bu konuda her yayınevinin yarası olduğunu biliniyor. Bizim tezgahımızda rağbet gören kitapların yeri bellidir. O tarafı özel bir gözetimde tutuyoruz. Zaten çalmak isteyenler köşeleri ve sote anları gözetir. Geçen gün bir teyze koltuğunun altına sıkıştırmış götürüyordu. İkaz edince, ‘Ah af edersiniz parayı vermeyi unuttum’ dedi. Elbette kabul edilebilecek bir durum değil ancak bunlar bu işin en masumları. Bir anımı daha paylaşayım. Fuar, evvelden Tepebaşı’nda oluyordu. Standı uzaktan izliyoruz. Adamın biri bizim tezgaha adeta dadanmıştı. Hadi bir tane alır gider dedik ama öyle olmadı. Biz gider dedikçe aldı da aldı. İşin sonu yok, çantasına doldurdukça dolduruyor. En son kocaman iki cilt sözlüğü indirmeye çalışınca, canımıza tak etti. Kocaman sözlüğü yukarıdan fırlattık, yeter artık diye. Kafasını yarmışız adamın…

Yakalıyoruz yine çalıyorlar, Organize işler bunlar

Sezgin Erdoğan (NTV Yayınları Pazarlama Satış Sorumlusu): Kitap çalanlara karşı müsamahayı elden bırakmamaya çalışıyoruz. Sonuçta bu bir kitap, fakat suiistimallere de elden geldiği kadar mahal vermiyoruz. Fuar açılmadan önce tüm arkadaşlar bir araya gelip, hırsızlık vakalarının yaşanabileceğini ve bunlara karşı tedbirli olunması gerektiğini telkin ediyoruz. Ne kadar önlem alsak da hırsızlık olayları yaşanmıyor değil. Çalma durumuna şahit olunca o esnada elden geldiği kadar ağır başlı davranıp, sessizce uyarıyoruz veya hafif uzaklaşınca ihtar ediyoruz. Fakat bir kısım inatçı tipler oluyor ki, çalıyor, uyarıyoruz, yine çalmaya çalışıyor.

Girişte güvenlik var ama içeride caydırıcı bir güç yok

Ali Bayrak (Alfa Yayınları Genel Satış Sorumlusu): Hırsızlık yapanların ekserisi öğrenci. Fuarın sene başı olması hasebiyle öğrencilerden bu yola başvuranlar oluyor. Kendilerini iş büyümeden münasip bir lisanla uyarıyoruz ve durumu örtüyoruz. Fakat büyük sıkıntılar yaşadık. Salonların içinde yeterince güvenlik yok. Üç sene evvel bir grup terör örgütü yandaşları kitap hırsızlığı yaptı. Duruma müdahale etmek istesek de kabahatlerinde ısrar ettiler. Biz de kendilerine anlayacağı dilden cevap verdik. Fakat olayda büyük bir güvenlik zafiyeti vardı ki bu durum hâlâ devam ediyor. Biz kendi çapımızda güvenlik kamerası koyduk, bundan biraz çekiniyorlar.